Ölümün ressamı Scott Covert

Scott Covert, ünlülerin mezar taşlarından oymalar yaparak ölümle sanatı birleştiren bir sanatçı. Covert, bu koleksiyonunu birçok ünlü ismin mezarından aldığı oymaları renklendirerek ve kolaj şeklinde düzenleyerek oluşturuyor. Sanatçıya göre ölüm, yaşamı daha ilginç kılan bir gerçeklik.

Kültür Sanat 23 Mayıs 2023
Bu haber 11 ay önce yayınlandı
68 yaşındaki Covert, dört çocuklu Katolik bir ailenin biri olarak New Jersey'de büyümüş.

Frank Sinatra, Marilyn Monroe, Andrew Cunanan, Valerie Solanas, Sammy Davis Jr. Judy Garland, Candy Darling,  Edith Bouvier Beale… Hayatını kaybetmiş tüm bu isimler sanatçı Scott Covert için farklı bir öneme sahip. Sanatçı, 1985’ten beri aralarında liderler, ünlüler ve sanatçıların yer aldığı birçok ismin mezar taşlarına, bir tuval ve yağlı boya kalemleriyle gidip oymalar alıyor, renklerle süslüyor ve en sonunda kolaj benzeri bir forma dönüştürüyor.

Sanatçının ölüme dair ilk anısı henüz sekiz yaşındayken kaybettiği dedesinin cenazesine ait. O günü tüm detaylarıyla hatırlayan sanatçı, o günlerde şekillenen kararını şöyle anlatıyor:

“Dedemin koyu kahverengi bir tabutta, lacivert bir takım elbise içinde yattığını hatırlıyorum. O andan sonra cenaze işçisi olmak istediğine karar verdim. Ancak ben New York’lu çılgın bir çocuk oldum. New Jersey’de bir eşcinsel olarak büyümek kolay değildi. 1973’te New York’a taşındım ve her gece dansa gittim ve arkadaşlar edindim.”

Scott Covert, Lifetime Drawing, Frank Sinatra’nın çok renkli hali. Fotoğraf: Scott Covert

İlk işi, Florence Ballard’a saygı duruşuydu

Covert, Guardian’a sanatla buluşma macerasını da anlatmış. O dönem sanat eğitimi alsa da yalnızca oyuncu olmak istemiş. Fakat bu isteğinin çok da kendisine uygun olmadığını anlamış, zira göz önünde olmaktan ve dikkat çekmekten nefret ettiğini fark etmiş. Bu nedenle ilgisini farklı, ama gerçekten farklı, şeylere yönlendirmiş. Bir ilaç şirketinden bazı insan kafatasları satın alıp sonra onları boyayıp altın varakla kaplamış. Tüm bunların yanı sıra ölüm, Scott’un çevresinde gezmeye devam etmiş. AIDS’in hızla yayıldığı 1980’lerde birçok arkadaşını kaybettiğini söylüyor sanatçı. 40 yıldır bu işi yapan Covert, 32 yaşında hayatını kaybeden The Dead Supreme, kurucu Supremes üyesi Florence Ballard’a saygı göstermek amacıyla ilk projesine başlamış. BBC’ye konuşan sanatçı her zaman Supremes hayranı olduğunu söylüyor.

Yazar Edgar Allan Poe’nun mezarından alınan oyma.

‘Ölüm hayatı daha ilginç kılar’

Sanatçı, bir kariyer boyunca Hollywood’tan kraliyet ailesine; müzisyenlerden, devlet görevlilerine kadar pek çok kişinin mezar taşlarından sanat yaratmayı başardı. İnternetin henüz hayatımızı kolaylaştırmaya başlamadığı zamanlarda, birinin nerede gömülü olduğunu bulmak da bu kadar kolay değildi. Bu yüzden Covert cenaze evlerini arar ya da çok uzun süre önce ölen kişilerin mezarlarının adresi için sanatçı kütüphane araştırmalarına zaman ayırırmış. Covert ayrıca mezar taşlarının listesini yazılı olarak tutmadığını ancak hepsini kafasında tuttuğunu söylüyor. Sanatçı, Mart ayında Amerika dışındaki ilk kişisel sergisiyle Londra’daydı.

Ona ölümün ressamı diyenler de var. Sanatçı kaleme aldığı bir yazıda, insanların ölümden sonraki hayata ya da hayaletlere inanıp inanmadığını merak ettiklerini söyleyerek bu soruya bir cevap veriyor: “İnanmıyorum. Ölümden korkmam. Ölüm, hayatı çok daha ilginç kılar.”

Bir Kennedy suikastı filmi daha: Bu sefer Al Pacino'luBir Kennedy suikastı filmi daha: Bu sefer Al Pacino’lu

 

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.

İlgili Haberler