Ali Rıza Kural’ın hayata dokunan elleri

28 Şubat 2024

Sokrat’tan (MÖ 470-399) önce antik Yunan’daki filozoflar ağırlıklı olarak dünyanın anlamı ve kökeni nedir sorusuna cevaplar bulabilmek için düşünmüştü genellikle.

Sokrat’a gelindiğinde antik Yunan felsefesinde ciddi ve büyük bir paradigma dönüşümü olduğunu söyleyebilirim.

***

Sokrat daha önce sorulan soruyu ve ona verilen spekülatif cevapların yönünü değiştirerek “İyi yaşam ne demektir?” sorusunu gündeme soktu. Bu sorunun gündeme gelmesi Batı medeniyetinin tarihinde ciddi paradigma kopuşunun yaşandığı  ve yeni bir felsefi arayışın başladığı ‘An’dır.

***

Sokrat’a göre insan içindeki beni düşünerek ve düşüncesinin sınırlarını genişleterek benliğini zenginleştiriyorsa onun için iyi hayatın tanımı odur.

bu soruya cevap arayışı başladığında filozofların buna verdiği değişik cevaplar da vardı gayet tabii ki.

***

Örneğin Immanuel Kant insanın kendisi için seçtiği yaşamı zenginleştirip başka insanlarla tatmin edici ilişkiler kurarak, yaşama ve kendisine karşı sorumlu olarak ulaşılabileceğini düşünmüş iyi yaşama.

Seneca mutlu yaşamın insanın kendi tabiatıyla harmoni (uyum) içinde olmasıyla yakalanabileceğini söylemiş

Antoine de Saint-Exupery mutluluğun bizim dışımızdaki şeylere değil o dış etkilere nasıl tepki verdiğimize, onlarla nasıl yüzleştiğimize bağlı olduğunu düşünüyor.

Roma’nın iyi yaşam şairi Horace ise dostluklara, arkadaşlıklara ağırlık veren basit bir yaşamın iyi yaşam olduğunu düşünüyor.

Epikür felsefesine inananların soruya verdiği cevap çok daha keyfe açık tabii, onlar hayatta mutluluk ve keyif peşinde koşmanın iyi hayatın temeli olduğunu düşünüyor.

***

Benim için bütün bu filozofların soruya verdiği cevabı kendi benliğinde ve yaşamında gerçekleştirmiş insan Prof. Dr. Ali Rıza Kural’dır. 

onun iyi hayat nasıl olmalı sorusuna cevap arayacağı ve bence bulacağı henüz tıp fakültesinde öğrenciyken belliymiş. Hoca tıp fakültesinde okurken Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ve TRT İstanbul Radyosu’nda da ses sanatçılığı yapmış.

mezun olduktan sonra binlerce hastanın hayatına dokunacak elleri aynı zamanda şu anda ustası olduğu ud’u da kucaklamış.

bugüne kadar 10 binlerce hayata dokunan hoca her gün yaptığı ameliyatlarla dünya çapında bilinen bir bilim insanı olmanın yanı sıra müzik tutkusunu da hiçbir zaman ikinci plana atmadı.

çünkü o bence iyi hayatın insana hem sağlığını vermek, hem de ruhunu zenginleştirmekle yaşanacağını düşünüyor.

***

Hoca 1 martta İstanbul TİM Show Center’da bir konser veriyor. 

Dünya Endoüroloji Derneği Başkanlığı yapmış ve Amerikan Üroloji Derneği’nin tarihinde çok az rastlanan bir davetle derneğin yabancı üyesi de olmuş hocaya bu konserinde İstanbul Senfoni Orkestrası ve Türk müziği sazları eşlik edecek. Şefliğini Nesrin Bayramoğulları’nın yapacağı konserde düzenlemeleri Oğuzhan Balcı ve Kamil Özler tarafından yapılan musikimizin seçkin eserleri yer alacak.

***

hoca müzisyen olarak yetişme aşamasında Prof. Dr. Nevzat Adlığ gibi bir üstaddan Türk musikisi eğitimi aldı. Kendisine ilham kaynağı olan Prof. Dr. Alaaddin Yavaşça ile de meşk etti.

Ud yanında keman da çalan Ali Rıza Kural bugüne kadar Hayal İçinde, Klasikler ve Sevdiklerimin Sevdiği albümlerini çıkardı.

1 marttaki konserde hayran olacağınızı bildiğim sesini ve udunu yeniden defalarca dinlemek isterseniz tabii bu imkan da var.

hocayı daha yakından tanımanızı tavsiye ediyorum. bunun için Firuzan Gürbüz Gerhold tarafından yazılmış ’Hayata Dokunan Eller: Prof. Dr. Ali Rıza Kural’ kitabını mutlaka okumalısınız.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.