Kapınız çaldı. Gelen komşunuzun küçük oğlu. Bahçede bir kaplumbağa yavrusu bulup eve götürdüğünü, annesinin ise kaplumbağayı evde istemediğini yaşlı gözlerle anlattı. Sizin almanızı istiyor.
Okuma zevkine güvendiğiniz bir arkadaşınız çok sevdiği bir romanı tavsiye etti. Kitabı alıp okumaya başladınız, ne var ki çok sıkıcı geldi…
Bir arkadaşınız, anne-babasının evine hırsız girdiğini anlatıyor.
“Çok şey götürmüş mü?”
b)
c)
d)
Hangisine pek tahammülünüz yok?
Aşağıdakilerden hangisi için ‘Olmasaydı daha iyiydi’ dersiniz?
‘Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü’ deyişi. Sizce?
Birisinin belleğini silme imkanınız olsaydı, kim olurdu?
Tenha bir yolda direksiyon başındasınız. Önünüzde eski, bakımsız ve plakasız bir araç seyrediyor. Aklınızdan geçenler…
Evinize gelen hizmetli kızının tıp fakültesini kazandığını söylediğinde…
Yolda yürürken bir sokak köpeğinin uzun uzun size baktığını fark ettiniz…
Çok uzak bir gelecekten geldiğini söyleyen birisi, size bir soru sorma hakkınız olduğunu söyledi. Ne sorarsınız?
Diyelim ki siz Kırmızı Başlıklı Kız’sınız. Büyükannenizin evine gittiğinizde yatakta yatanın kurt olduğunu anladınız. Ona ne söylersiniz?
İş yerinde en tahammül edemediğiniz şey ne?
Huzurevindeki büyük teyzeniz ile bir başka huzurevi sakini birbirlerine aşık olmuşlar, evlenmek istiyorlarmış.