Dün çok sayıda haber sitesinde ardı ardına 'Meteorolojiden azordioksit uyarısı' başlıklı haberler çıktı. Sözde sis çökünce beraberinde kanserojen bir gaz olan azotdioksit yoğunlaşması olacaktı. Oysa ne böyle bir uyarı vardı ne de böyle bir tehlike.
Her şey tek bir internet haber sitesine konan bir haberle başladı. Habere göre Meteoroloji Genel Müdürlüğü bir uyarı yayınlamış, pek çok ilde vatandaşları sabah saatlerinde oluşan sisle birlikte çökecek azotdioksite karşı dikkatli olmaya çağırmıştı.
Türkiye’de internet haber siteleri arasında acımasız bir rekabet var, herkes özellikle Google’ın arama motoru üzerinden ve Google’ın ‘Keşfet’ adı verilen sayfaları üzerinden gelecek okuyucu trafiğini maksimize etmeye çalışıyor. O yüzden, bu Google aramalarında öne çıkan bir konu olur olmaz ardı ardına onlarca haber sitesi o konuyla ilgili içerikleri yağdırmaya başlıyorlar. Bu içerikler bazen kamuoyunun o an merak ettiği bir ünlü hakkında olabiliyor, bazen bir hastalık, bazen rüyada herhangi bir şeyi görmenin anlamı, fark etmiyor. Amaç, Google üzerinden mümkün olduğunca çok trafik çekmek, o trafik sayesinde yine Google tarafından yerleştirilen reklamlardan daha fazla gelir elde etmek.
Benzer şekilde internet siteleri birbirlerini de yakından takip ediyor. Birinde çıkan bir haber veya içerik çok okunacak olursa hemen diğer siteler de o haberi ya birebir alıyor ya da benzer bir haberi kendileri yazıp koyuyor.
Bu faaliyetlerin tamamına ‘SEO mühendisliği’ adı veriliyor. SEO, İngilizce ‘Search Engine Optimisation’ (Arama Motoru Optimizasyonu) kelimelerinin kısaltması. Kabaca, sizin sitenizin Google arama motorunda yapılan sorgularda üst sıralarda çıkması için yapmanız gereken hileler hep ‘SEO mühendisliği’ olarak adlandırılıyor.
İşte bir internet sitesinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden uyarı yapıldığına dair haberi böyle bir haberdi. Çok okunduğu görülünce hemen onlarca başka internet sitesi hiç sorgulamadan bu haberi bire bir aldı kullandı. Kullanan haber siteleri arasında saygın ve güvenilir bilinen koca koca gazete ve TV’lerin siteleri de vardı.
Haberden kısa bir paragraf şöyleydi: “MGM’nin internet sitesinde yayımlanan hava durumu raporunda, cumartesi günü birçok şehirde ‘puslu’ hava tahmin edilirken, bu bölgelerde azot dioksit gazı kaynaklı kötü bir kokunun hissedileceği ifade edildi.”
Yayınlanan haberlerde azotdioksitin kötü kokusundan söz ediliyordu ama tam olarak ne olduğu anlatılmıyordu. Oysa azot oksitler diye bilinen gazlar bilimsel literatürde NOx diye niteleniyor ve bu gazların kanserojen olduğu, hatta yoğunlaşmış halini soluyanları kısa sürede öldürecek kadar zehirli olduğu biliniyor. (Bu kısaltmadaki N harfi azotu, O harfi oksijeni ifade ediyor. Bir oksijen atomuyla bir azot atomu molekül oluşturduysa azotoksit, iki oksijen atomu varda azotdioksit oluyor. Kısaltmadaki x bu oksijenlerin olası sayısı için konmuş.)
Ancak bir sorun var: Azot oksitlere o kadar da sık rastlanmıyor, hele bu gazların (azotoksit veya azotdioksit) öyle hava olaylarıyla birlikte yeryüzüne doğru çökmesi, belirgin bir koku yaratacak kadar yoğunlaşması rastlanmış bir şey değil, bilimsel literatürde bunun yeri yok.
Azot veya yabancı dillerdeki adıyla nitrojen, bizim atmosferimizde en çok bulunan atom aslında. Atmosferimizin yüzde 78’ini bu atom oluşturuyor. Yani her soluk aldığınızda ciğerlerinize ciddi miktarda azot da alıyorsunuz.
Ancak bu azot, atmosferimizdeki oksijenle kimyasal olarak çok nadir durumlarda etkileşime giriyor. Çünkü azot ile yanıcı bir gaz olan oksijenin kimyasal reaksiyona girip bir molekül (NO1 veya NO2) oluşturması için çok yüksek sıcaklıklar gerekiyor.
Bu sıcaklıklar yıldırım oluşumu sırasında gökyüzünde oluşabiliyor, o zaman NOx gazları doğal yollarla üretilmiş oluyor. Bu gazlar atmosferin üst katmanında yer alıyor ve genellikle gidip dünyamızın ozon tabakasıyla ilişkiye geçiyor.
Ama tabii insanlık aynı gazı yapay yollarla da üretiyor. Bunun en yaygın hali, dizel yakıtla çalışan araçların ürettiği NOx gazları. Dizel yakıtlı araçlar, yakıttan kaynaklanan zararlı atıkları ‘katalitik konvertör’ adı verilen birimlerinde biriktiriyor, sonra da zaman zaman bu kalıntıları çok yüksek ısıda yakarak egzozdan dışarı atıyor. Aslında çevreye daha az zarar vermek için yapılan bu işlemin başlıca sakıncası o yüksek ısı altında NOx gazlarının oluşması. O yüzden dünya çapında dizel araçlara bir tepki var. Bu gazlar kanserojen.
NOx gazlarının insan sağlığı açısından son derece sakıncalı olduğunu bilen 10Haber muhabirleri, onlarca haber sitesinde yayınlanan ve ‘MGM’den uyarı yapıldı’ diyen haberin peşine düştü. Çünkü haber, kendi çapında küçük bir paniğe neden olmaya başlamıştı bile.
Ama haberde şüphe çekici şeyler vardı. Örneğin MGM bir uyarı yaptığında bu uyarısının hangi şehirler, hatta ilçeler için olduğunu özel olarak belirtirdi, oysa bu haberde öyle belirli bir yer ismi söylenmiyordu, adeta bütün Türkiye uyarılıyordu. Bunun üzerine yapılabilecek en basit şeyi yaptık, MGM’nin bu tür uyarılarını yayınladığı web sitesine girip baktık. Hayır, böyle bir NOx uyarısı yoktu.
Bununla da yetinmedi 10Haber muhabirleri, dönüp MGM İstanbul Bölge Müdürlüğünü aradı. Oradaki yetkililer böyle bir şeyi ilk kez 10Haber’den duyduklarını söylediler. Yani uyarıdan onların da haberi yoktu.
Bir uzman görüşü alalım dedik, Meteoroloji uzmanı Hüseyin Toros’u aradık. O da hava kalitesine dair verilerin zaten Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce değil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlandığını söyledi. Şu an basınç alanının etkisiyle hava kalitesinde kısmi bir düşüş olduğunun gözlendiğini belirtti ve bunun ‘üst düzey’ olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Yani haber tamamen palavraydı. Bir haber sitesi Google’ın arama motorunu kandırayım, oradan biraz daha trafik gelsin, o trafik sayesinde reklam gelirim artsın diye düşünmüş, onun bu düşüncesi bir virüs gibi bir anda onlarca başka haber sitesine de sirayet etmiş ve bir büyük paniğe sebep olabilecek sorumsuzluk yapılmıştı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son tahminlerine göre Türkiye’nin kuzey ve iç kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu olması bekleniyor. Bugün akşam saatlerinde Trabzon, Rize ve Artvin’in kıyı kesimlerinde yağmur, iç ve yüksek kesimlerinde karla karışık yağmur ve kar bekleniyor. Vatandaşlar buzlanma ve don olayına karşı uyarıldı.
Ankara’da yağış beklenmezken en düşük sıcaklıklar 3 – 4 derece kadar yükselecek. Dört gün herhangi bir yağışın beklenmediği İstanbul’da sıcaklıklar 11-12 derece civarında seyredecek.
İzmir’de cumartesi günü için batı ilçelerinde, pazar günü ise il genelinde yağmur bekleniyor. En yüksek sıcaklıklar da 15-17 derece civarında olacak.