Katil çeteler dünyasının karanlık avukatı: Tam ‘İnfaz listesinden çıktım’ diye düşünürken öldürülmüş

İstanbul'da cadde ortasında kurşuna dizilerek öldürülen avukat Serdar Öktem bir dönem MHP'ye yakındı, Sinan Ateş cinayeti sebebiyle 21 ay tutuklu kaldı. Casperlar avukatıydı. Daha önce rakip Daltonlar'ın iki tetikçisi onu öldürmek üzereyken yakalanmış, o da gidip Daltonlar'la konuşmuştu ama...

Gündem 9 Ekim 2025
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

İstanbul’da, şehrin en işlek caddelerinden biri olan Büyükdere Caddesinde otomobiliyle sıkışık trafikte beklerken ikisi Kalaşnikof marka tüfek taşıyan dört kişi tarafından öldürülen avukat Serdar Öktem’in çok sayıda sıfatı birden vardı.

Yakın zamana kadar kendini “MHP’li” ve “Ülkücü” olarak tanımlıyordu. Ama Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in cinayetinde işlediği öne sürülen rol nedeniyle 21 ay tutuklu kaldıktan sonra ne olduysa olmuş, MHP’den kopmuştu. Hatta merhum Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in dün dile getirdiği bir iddiaya göre konuşmaya karar vermişti.

Serdar Öktem gerçekten konuşur muydu bilinmez ama onun kariyerinin tek açıklaması MHP’li olması değildi. Başından beri, avukat olarak suç dünyasıyla iç içeydi. Zaten Sinan Ateş cinayetinde tutuklanmasına neden olan Doğukan Cep ile tanışıklığı da buna dayalıydı. Ünlü Gümüşsuyu Çetesi bir zamanlar, şimdiki Daltonlar, Casperlar gibi neredeyse çoluk çocuktan oluşan ve cinayet işlemekten hiç çekinmeyen çetelerin belki ilk versiyonuydu. Öktem de o Gümüşsuyu Çetesinin avukatıydı.

Meslek hayatında hep böyle çetelerin avukatı olarak anıldı. Zaten son olarak Casperlar Çetesinin avukatıydı. Avukatlık göreviyle suç dünyası arasındaki o ince çizginin üzerindeydi ve dedikoduya bakılırsa sık sık çizginin karanlık tarafına da geçiyordu.

Daltonlar çetesi tam olarak bilinmeyen bir sebeple onu öldürmeye karar vermişti. Yollanan ilk tetikçi Mayıs ayında yakalandı. Üzerinde Serdar Öktem’in fotoğrafı vardı. Tetikçinin istihbaratı zayıftı, o Serdar Öktem’i savcı sanıyordu.

Polis bu yakalamayı ciddiye aldı, Serdar Öktem’e koruma verildi. Derken Eylül ayında bir tetikçi daha yakalandı. Bu kez tetikçinin istihbaratı tamamdı. Öktem’in avukatlık bürosunun yerini bile biliyordu. Zaten büronun hemen dışında yakalanmıştı.

Serdar Öktem Mayıs ayından beri diken üzerinde yaşıyordu. Arkadaşlarından zırhlı araç ödünç almış, kendine polisin dışında özel korumalar da tutmuştu. Eylülde yakalanan tetikçi onu iyice korkuttu. Bir ömür boyu diken üstünde yaşamak istemiyordu. Gitti cezaevinde Daltonlar’ın bazı ileri gelenleriyle konuştu, hatta iddiaya göre çetenin yurt dışındaki kimi karar vericileriyle de pazarlığa oturdu.

Sonrasında rahatladı. Yakın çevresine hakkındaki tehdidin kalktığını, adının infaz listesinden çıktığını söyledi. Nitekim öldürüldüğü gün yanında ne koruması vardı ne şoförü, ne de zırhlı bir aracın içindeydi.

Saat 16.00 sularında ofisinden bir randevuya gitmek üzere çıktı. Büyükdere caddesine geldiğinde takip edildiğinden şüphelendi, belindeki tabancayı çıkardı, mermiyi namluya sürdü. Ama silahını kullanamadı bile.

Siyah renkli bir SUV araçtan inen dört kar maskeli saldırgan onu sıkışık trafikte içinde beklediği aracın sürücü koltuğunda mermi yağmuruna tuttu. Öktem kısa süre içinde kaldırıldığı hastanede öldü.

Silahları kullanan dört saldırgan, onları taşıyan araçtaki şoför ve sonradan onlara yardım eden bir kişi daha polis tarafından sadece iki saat içinde yakalandı. Çünkü polis bu çete konusunda çok bilgiliydi. Saldırganlardan ikisinin 18 yaşından küçük çocuklar olması da kimseyi şaşırtmadı.

tetikçiler cinayeti işledikten sonra Arnavutköy ilçesine doğru kaçmışlar, yolda da bir benzin istasyonuna girip alışveriş yapmışlardı. İstasyonun güvenlik kameralarına onların en net görüntüleri yansıdı. Sanki z önce bir cinayet işlememiş gibiydiler.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.