Meclis’te ilginç eylem: CHP’li Başkanvekili AYM’nin Can Atalay kararını okuttu, Ak Parti çok kızdı

TİP'ten Hatay milletvekili olarak seçilen Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararını TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca okuttu, ardından Genel Kurul kapatıldı. Ak Parti Grup Başkan vekili Leyla Şahin Usta Karaca'nın korsan eylem yaptığını söyledi.

Siyaset 16 Nisan 2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi uzun yılların en ilginç olaylarından birine sahne oldu. Meclis Genel Kurulu toplantısı başladığında, oturumu yöneten CHP’li Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna dair kararını Meclis’te okuttu. Karar okunduktan sonra da genel kurulu tatil etti.

Karaca’nın bu eylemi, Ak Parti Grubu’nun büyük tepkisini çekti. Karaca’nın bu kararı genel kurulda okutmuş olması sembolik bir anlam ifade ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un Karaca’ya ne tepki vereceği henüz bilinmiyor, bu kararın onun bilgisi ve onayıyla okunup okunmadığı da bilinmiyor ama Ak Parti’ye göre bu yapılan bir “korsan eylem.”

Aslında, Meclis Başkanvekillerinden DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Erdem’in aort yırtılması nedeniyle çok ağır bir ameliyat geçirmesi ve halen hayati tehlikesinin devam etmesi nedeniyle öğlen saatlerinde yapılan Meclis Danışma Kurulu’nda bütün parti gruplarının. katılımıyla Meclis’in çarşamba ve perşembe günü tatil edilmesi kararı alınmıştı.

O yüzden Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca daha oturumu açar açmaz bu kararı genel kurula bildirdi ve teker teker bütün parti grup başkanvekillerine söz verdi. Kürsüye gelen başkanvekilleri de Sırrı Süreyya Önder’le ilgili konuşmalar yaptı. Bu konuşmaların tamamlanmasının ardından Gülizar Biçer Karaca önce gelecek hafta Milli Egemenlik Haftası olduğunu anımsattı.

Gezi Parkı davası hükümlüsü ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay’ın durumuna değinen Karaca, “Anayasamızın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararlarının, başta yasama organı olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları bağlayıcı olduğu aşikar olması ve amir hüküm olması hasebiyle bugün Anayasa Mahkemesi kararının, Milli Egemenlik Haftasına girdiğimiz bu süreçte hüküm kısmını bir kez daha hatırlatmak bakımından okutulmasına karar verdim” dedi.

Daha sonra Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin, Atalay’la ilgili karar hükmünü okuttu.

Hüküm okunurken Başkanlık Divanındaki TBMM Katip Üyesi ve AK Parti Mersin Milletvekili Havva Sibel Söylemez yerinden ayrıldı. Daha sonra TBMM Katip Üyesi ve CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya Divan’daki yerine oturdu.

Hüküm okunurken, bazı AK Parti’li milletvekilleri de Genel Kurul Salonu’nu terk etti. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Divan’ın teşekkül etmediğini belirterek, bu duruma tepki gösterdi. Bu sırada AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

Meclis Başkanvekili Karaca, birleşimi, Danışma Kurulu kararı gereği 22 Nisan Salı saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı. Birleşimin kapanmasının ardından da AK Parti ve CHP milletvekilleri arasındaki tartışma bir süre daha devam etti.

Anayasa krizi yaşatan olay

14 Mayıs 2023’te yapılan seçimde milletvekili seçilen Can Atalay o sırada Gezi Davasında Osman Kavala ile birlikte hapse mahkum edilmişti ve Silivri Cezaevindeydi ama ne onun ne Kavala’nın ne de diğer Gezi mahkumlarının cezaları henüz kesinleşmiş değildi, dosyaları Yargıtay’da görülmeyi bekliyordu. Gerek Anayasa Mahkemesi’nin geçmiş içtihadına ve gerekse Yargıtay’ın geçmiş kararlarına ve Ceza Davaları Genel Kurulu’nun oluşturduğu bir içtihadı birleştirme kararına göre Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin başvuru bile gerekmeden Atalay’ın dosyasını ayırıp onu tahliye etmesi gerekiyordu; çünkü Can Atalay artık dokunulmazlık kazanmıştı, hakkındaki yargılamanın durması gerekirdi.

Ama durmadı. Tam tersine Yargıtay 3. Ceza Dairesi hem Can Atalay’ı tahliye etmeyi reddetti hem de bütün Gezi Davası ile ilgili süreci hızlandırıp dosyayı öne çekti ve kısa bir süre sonra da Osman Kavala ve Can Atalay dahil pek çok kişinin cezasını onayıp kesinleştirdi.

Bunun üzerine Atalay’ın avukatları Anayasa Mahkemesine başvurdular. Anayasa Mahkemesi, kendi eski kararlarını hatırlatarak Atalay’ın milletvekili seçildiğini, yargılanamayacağını söyledi. Bu kararını da Gezi Davasının yerel mahkemesi olan İstanbul’daki Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM kararı hakkında bir karar vermedi, sadece “Dosya artık bende değil” diyerek kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdi. Yargıtay’ın 3. Ceza Dairesi de AYM kararını tanımadığına ve uygulamayacağına dair bir karar alarak Türkiye’yi derin bir yargı krizine soktu.

AYM kararının uygulanmamasına kimse müdahale etmeyince Can Atalay’ın avukatları bir kez daha Anayasa Mahkemesine başvurdu. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi, verdiği hak ihlali kararını uygulamayan İstanbul’daki Ağır Ceza Mahkemesini mahkum eden bir karar aldı. Ama o mahkeme kararını bir kez daha Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kez daha ve AYM’ye çok ağır ifadelerle seslenen bir karar aldı, bu arada Meclis’e de bir çağrıda bulundu.

Normal durumlarda bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılır ve yargılanıp ceza alır, sonra cezası Yargıtay’da da onanırsa, bu onama kararının Meclis Genel Kurulunda okunmasıyla o milletvekilinin vekillik sıfatı sona eriyor. Yargıtay, Meclis’e kararın bir an önce okunup Can Atalay’ın milletvekilliğine son verilmesini istedi.

Yaklaşık bir yıldır bu konuda sessiz duran Meclis Başkanlığı, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında çıkan bu büyük anayasal krizde Yargıtay’dan yana tavır aldı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, söz konusu kararı Meclis Genel Kurulunda okuttu ve Can Atalay milletvekili sıfatını kaybetti.

Ancak avukatları bir kez daha AYM’ye başvurdular, bu kez konu Atalay’ın milletvekilliğinin sona erme biçimiydi. Anayasa Mahkemesi bu konuda da, Meclis’in aldığı bu kararın “yok hükmünde” olduğuna, Can Atalay’ın milletvekili sıfatının devam ettiğine ilişkin bir karar aldı.

İşte CHP’li Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın okuttuğu karar bu AYM kararı. Bu kararın okunması büyük olasılıkla herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacak; çünkü eğer AYM kararları uygulanacaksa, zaten o karar Can Atalay’ın milletvekilliğinin hiç bitmediğini söylüyor ama Meclis Başkanlığı o kanıda değil ve bu kararı uygulamıyor.

Kurtulmuş kınadı

Olayın yalanması sonrası, o sırada İstanbul’da olan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş bir açıklama yaparak hem Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’yı hem de Can Atalay kararını okuyan CHP’li katip üye Sibel Suiçmez’i ağır dille eleştirdi ve kınadı.

Numan Kurtulmuş yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:

“Genel Kurul’un 16 Nisan 2025 tarihli 77’nci Birleşimi’nin açılmasından önce yapılan Danışma Kurulu Toplantısı’nda, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu münasebetiyle bugün Genel Kurul’da sadece grup başkanvekillerinin geçmiş olsun temennisinde bulunması ve akabinde Genel Kurul’un çalışmalarına devam etmemesi kararlaştırılmış, ayrıca 17 Nisan 2025 tarihinde de Genel Kurul’un toplanmaması yönünde bütün siyasi parti gruplarının oy birliğiyle Danışma Kurulu önerisi imzalanmıştır.

Genel Kurul’da söz alan siyasi partilerin temsilcileri TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için geçmiş olsun dileklerini sunmuştur. Danışma Kurulu’nda oluşan bu ortak iradeye rağmen birleşimin sonunda TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa’ya, İçtüzük’e ve teamüllere aykırı olarak, Kâtip Üye Sibel Suiçmez’e Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında vermiş olduğu kararın hüküm kısmını okutmuştur.

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın Anayasa’ya, İçtüzük’e ve teamüllere aykırı olarak bir metni kâtip üyeye okutması hem yetki aşımı hem de hukuken yok hükmündedir.

Genel Kurul’da TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’e bütün siyasi partiler tarafından geçmiş olsun mesajlarının verildiği oturumda teamüllere ve siyasi nezakete sığmayan bir davranışla TBMM hukuka aykırı bir uygulamaya maruz bırakılmıştır. Bu davranış aynı zamanda TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in şahsına yapılmış bir saygısızlıktır.

Ayrıca; İçtüzük’ün 15’inci maddesine göre TBMM Başkanvekilleri, Genel Kurul birleşimlerini TBMM Başkanı adına yönetir. Başkanvekillerinin hangi birleşim ve oturumları yöneteceğini, gündemin “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” kısmında yer almasını ve gündeme girecek işleri TBMM Başkanı belirler. Hiçbir TBMM Başkanvekili, TBMM Başkanı’nın iradesi hilafına, temsil ettiği bu makamın yetkilerini kullanamaz. TBMM Başkanı tarafından belirlenmeyen herhangi bir husus, Genel Kurul gündemine getirilemez.

TBMM Başkanı olarak Yüce Meclis’in saygınlığını korumak adına, hukuken yok hükmündeki bu tutumlarıyla görevlerini kötüye kullanan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve Kâtip Üye Sibel Suiçmez’i kınıyor, haklarında Anayasa ve İçtüzük’ten kaynaklanan yetkilerimi kullanacağımı beyan ediyorum.”

Ak Parti çok kızgın

AKP’li Leyla Şahin Usta da Meclis’te bir basın açıklaması yaptı. Usta şunları söyledi:

“Başkanvekilleri birleşimleri TBMM Başkanı adına vekaleten yönetirler, hangi oturumların yönetileceğine başkan karar verilir. Meclis Başkanı tarafından gündeme alınmayan herhangi bir husus Genel Kurul’a sunulamaz. Başkanvekillerinin takdir yetkisi bulunmaz. Sayın Karaca, Başkan adına görev yaptığını biliyor. Başkan’ın onayı olmadan gündeme ekleme yapamayacağını biliyor. İç tüzüğü ihlal etmiştir. Meclis Başkanvekilliği görevini kötüye kullanmış ve korsan bir eylem yapmıştır. 

Görünen o ki, CHP hazırlıklı gelmiştir. Divan katip üyemizin kalkmasının ardından, kendisinin uyarılmasına rağmen ara vermemiştir. Yasama uzmanlarının kendisini ikaz etmesine rağmen, ‘ara vermeniz gerekir’ denilmesine rağmen ara vermemiştir.

Tamamıyla iradesiz, iç tüzüğe aykırı bir eylem içine girmişlerdir, millet iradesine aykırıdır. Biz Önder’e geçmiş olsun dileklerimizi bildirmek için bir aradaydık. Böyle bir günde böyle korsan bir eylemi yapacak kadar aciz duruma düşmelerini milletin takdirine bırakıyoruz. 

Artık Meclis Başkanvekili olarak görev yapması, oturum yönetmesi mümkün değildir. 

Bu konudan diğer siyasi partilerin haberi yoktu. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit ile konuştum, onların da haberi olmadığını, üzüldüklerini, böyle bir günde böyle bir davranışın sergilenmesinden üzgün olduklarını bildirdiler.

Bilerek ve kasten iç tüzük ihlalidir… Meclis Başkanı’nın kendisine verdiği yetkiyi kötüye kullanmıştır. Taraflı olarak başkanlık yapmaya devam etmiştir. İç tüzüğe aykırıdır; hiçbir oturumda görev almaması, Meclis Başkanvekilliği görevinin sonlandırılmasını talep ediyoruz. “

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.