İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Yargının arkasına saklanma; çık karşıma mertçe yarış, bırak benim diplomamı!

CHP'nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, Bursa'da da Erdoğan'a meydan okudu, "Bunlar emekliye bile verilen maaşı kendi parası gibi verdiğini düşünerek o emekliye hakaret etmeyi normal görüyor" dedi.

Siyaset 13 Mart 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasıyla ilgili “evrakta sahtecilik” suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Yargının, kurumların arkasına saklanma. Bursa’dan söylüyorum, çık karşıma mertçe yarış bırak benim diplomamı” diye seslendi. 

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ön seçimine adaylığını koyan İBB Başkanı İmamoğlu, yurt gezileri kapsamında Bursa’da konuştu. 

İmamoğlu, Erdoğan’ın emekli ikramiyesi ile ilgili “3 bin liradan 4 bin liraya çıktı, daha ne olacak” sözlerine   “Borçlanmadan hayatını sürdüremeyen milyonlarca dar gelirlinin hali, bu iktidarı yönetenlerin umurunda değil. ‘Şükredin’ derken onu bile halkına fırça atarak söylüyor. ‘3 bin liraydı, 4 bin lira oldu daha ne olacak’ diyor” diye yanıt verdi. 

 İmamoğlu, şunları söyledi:

“En büyük sorunumuz, ülkeyi yönetenlerin zerre adalet duygusu kalmadı. Vicdanları köreldi. Milletin hakkını, hukukunu çiğnemekten bir adım bile geri durmuyorlar. Yaşamak için borçlanmadan yaşayamayan, borçlanmadan hayatını sürdüremeyen milyonlarca dar gelirlinin hâli bu iktidarı yönetenlerin umurunda değil. ‘Şükredin’ derken onu bile fırça atarak söylüyor. Halkına fırça atarak söylüyor. ‘3 bin liraydı, 4 bin oldu. Daha ne olacak’ diyor. Bizdeki anlayış, milletin parasını millete dağıtmak anlayışı. Prensibimiz, ilkemiz milletin ihtiyaçları için milletin parasını millete adil olarak dağıtma prensibidir. O ahlâktan asla vazgeçmeyiz.

“Millet seni evine yollayacak” 

Bunlar emekliye bile verilen maaşı kendi parası gibi verdiğini düşünerek o emekliye hakaret etmeyi normal görüyor. Bu dünyada, yeryüzünde görülmüş bir şey değil. Bu, edebin ayaklar altına alınması demektir. Utanç duyulacak bir durumdur. Emekçiler ve iş insanları ekonomik, siyasi, hukuki ortama güvenmedikleri için, önlerini göremedikleri için zor durumdalar. Bu ülkede üreten insanı, sanayiciyi, istihdam sağlayan, bu ülkenin üreten insanlarını bile korkutmayı, baskı altına almayı kendine siyasi strateji gören bir akılla karşı karşıyayız ama bunların umurunda değil. Bunların umrunda olan tek şey, kendine ait zannettiği koltuğunu korumak, saraydan çıkmamak. Millet seni evine yollayacak. Millet adaletsizliğin pençesinde, can derdinde. Gelir dağılımında adalet yok, eğitimde adalet yok, sağlıkta adalet yok. Devlet kurumlarının uygulamalarında, işe alımlarda adalet yok. Seçimden bu yana neredeyse 2 sene geçiyor. Genel seçimlerde zorda kalınca ‘Mülakatı kaldıracağım’ demedi mi? Devletin başındaki insan sözünü tutmaz mı ya?

Vedat Milor’a Kent Lokantası soruşturması açılmasına tepki 

 Bunu söylemek ayıp ama mahkemelerde adalet yok. Bu iktidarın elini kolunu soktuğu hiçbir yerde adalet yok. Bunların içinde adalet duygusu kalmadığı gibi amacı adaleti sağlamak olan yüce Türk yargısının saygıdeğer, namuslu hakimlerini, savcılarını bile zor durumda bırakıyorlar. Adaleti sağlamak için uğraşan her kişiye düşman oluyorlar. İnsanlarımız zor şartlarda kendi paralarıyla, onurlarıyla bir öğün karınlarını doldurabilsinler diye Kent Lokantaları açtık. Türkiye’nin her yerindeki yerel yönetici arkadaşlarım Kent Lokantası markasıyla her yerde açtılar. 100 metre ve iktidarın düştüğü acizliğe bak. Bütün güçleriyle nereye saldırıyorlar? En büyüğü 100 metrekare olan Kent Lokantası’na saldırıyorlar. Demediklerini, yapmadıklarını bırakmadılar. Hâlâ da uğraşıyorlar. Hâlâ da orada gitti, yemek yedi diye bir insana soruşturma açıyorlar. Utanılacak bir durumdalar.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.