İnsan gelişiminin en ayırt edici özelliklerinden biri de uzun bir çocukluk geçirmemiz. Peki bu konuda ne zaman primatlardan ayrıldık? Sebebi neydi? 1,77 milyon yıl öncesine ait diş fosilleri bu soruların cevabını verebilir.

İnsanlığın evrimindeki gizemi çözmek bazen 32 parçayla mümkündür: Dişlerimiz. 1,77 milyon yıl öncesine dayanan diş fosilleri maymun ve insan köklerimize dair önemli ipuçları barındırıyor. Günümüz Avrupası’nda yaşamış ilkel homininlere ait bu dişlerin taşıdığı sırlar Nature dergisinde yayınlanan yeni çalışmada anlatıldı.

İnsan evriminin üç büyük gizemi var: İlk olarak iki ayak üstünde bu kadar iyi yürüyecek şekilde nasıl evrimleştik? İkincisi beyinlerimiz neden bu kadar büyük? Yeni doğmuş bir bebeğin beyni bile yetişkin maymunların beyni kadar sonuçta. Son soruysa diğer primatların aksine insanlar neden bu kadar yavaş gelişiyor ve çocukluk çağı niye bu kadar uzun?

Zürih Üniversitesi’nde paleoantropolog ve aynı zamanda çalışmanın eşyazarı Christoph Zolllikofer büyüme hızımızı primatlarınkiyle şöyle karşılaştırıyor: Büyük maymunlar olsa olsa anaokuluna gidecek kadar vakit bulabilir, sonrasında yetişkin oluveriyorlar. Oysa insanlarda öyle mi? Bunun ilkokulu, ortaokulu, lisesi var…

Evrimimizdeki bu farklılaşmayı diş fosilleriyle ortaya çıkarmak mümkün. Çünkü dişler ağaç halkaları gibidir, yaşam aşamalarının nasıl geçtiğinin izini taşırlar. Dişlerde de ağaçlarına benzer halkalar var. Popular Science’a konuşan Zollikofer dişi kesip büyüme halkalarına bakabileceğimizi söylüyor.

Yeni çalışmada Zollikofer ve ekibi 20 yıl önce Gürcistan’ın Dmanisi kentindeki Kafkas Dağları’nda ortaya çıkarılan dişleri inceledi. Araştırmacılar farklı yaşlardaki ilkel insanlara ait beş kafatası ve dişten oluşan bu koleksiyonu “büyük ikramiye” olarak niteliyor. Ayrıca bu dişler Homo cinsinin Afrika dışındaki en eski üyelerine ait olduğu için ilkel insanların büyüme süreçlerini araştırmak için de uygun bir fırsat sunuyor.

Daha dişleri olgunluğa ulaşmamışken 11-12 yaşlarında ölen ilkel Homo bireyin dişini inceleyen araştırmacılar çocuğun dişlerinin büyüme hızının büyük maymunlara benzediğini görmüşler. Arka dişlerindeki büyüme hızı bugünkü insanların gelişme hızına daha çok benziyormuş. Ayrıca dişlerdeki büyüme atağı da beş yaşından sonra başlamış.

Zollikofer’e göre diş gelişiminde hem maymunlara hem de insanlara benzeyen özelliklerin birbirine karışması, ilkel insanların çoktan uzun bir büyüme evresi modeli geliştirdiğini gösteriyor.

Uzun çocukluk döneminin mi yoksa daha büyük beyinlerin mi daha önce geldiği sorusu antropologlar için “tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan” sorusuna benziyor. Pek çok kişi beynimizin bu kadar büyük olmasının nedeninin uzun geçen çocukluk döneminden kaynaklandığını düşünüyor.

Bu çalışmadaki bulgular ise uzun çocukluk döneminin ardında sadece beyin büyümesinin değil, biyolojik ve kültürel faktörlerin de etkili olduğunu gösteriyor. “Büyükanne hipotezi” olarak da adlandırılan bu düşünceye göre çocuklar ebeveynleri, dedeleri ve büyükanneleriyle birlikte yaşıyor. Yani üç nesil bir araya oluyor. Daha uzun çocukluk geçirebilmemizi sağlayan şey de aslında çocuğun bakımından sadece annelerin sorumlu olmaması.

Yemek çekiyle diş macunu aldı diye Meta’nın işten çıkardığı işçiler isyanda: Grubgate skandalı