İspanyol bilim insanlarının yürüttüğü yeni bir genetik araştırmaya göre ünlü kaşif Kristof Kolomb muhtemelen İspanyol ve Yahudi'ydi. Ancak bilim insanları bu araştırmanın sonuçlarına şüpheyle yaklaşıyor.

Amerika’nın keşfinde oynadığı rolle büyük kültürel ve ticari değişimin kapılarını aralayan kaşiflerin başında gelen isimlerden Kristof Kolomb. Ama yerlilerin yaşadığı topraklara çöken, kıtaya getirdikleri hastalıklarla çoğunun ölümüne neden olanlar da yine Kolomb gibi kaşiflerdi. Şimdi Kolomb’un kalıntıları üstüne yapılan 20 yıllık genetik araştırma, Kolomb’un aslında Cenovalı değil de İspanyol Yahudisi olabileceğini gösterdi. Bu da yıllardır doğru kabul edilen bir bilgiyi tersine çevirdi.

Bilim insanları 1492’de Atlantik’i geçerek dünya tarihinin akışını değiştiren kaşifin Cenovalı olduğunu düşünüyordu. Öte yandan doğum yerinin Polonya, Büyük Britanya, Yunanistan, Portekiz, Macaristan ve hatta İskandinavya olduğu yönünde pek çok çelişkili teori de vardı. Bunların içinde en çok kabul göreni Kolomb’un 1451 yılında Cenova’da yün dokumacısı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğiydi. Ama şimdi genetik araştırmalar bunların hiçbirinin doğru olmayabileceğini, kaşifin muhtemelen Valencia şehrinde doğmuş olabileceğini gösteriyor.

Bu kimlik karmaşasının nedeni dini baskılardan kaçmak olabilir. Çünkü o dönem Katolik Kilisesi’nin etkisinin artması, ekonomik sorunlar ve dini çekişmeler derken İspanya’da Yahudilere karşı düşmanlık artmıştı. Kolomb’un Amerika kıtasına ayak bastığı 1492 yılında İspanya’da 300 bin kadar Yahudi yaşıyordu. Ancak sonra bu Yahudilere ya Katolikliğe geçmeleri ya da ülkeyi terk etmeleri söylenmişti. Kolomb’un da bu yüzden Yahudi kimliğini saklayarak Katolikliğe geçtiği tahmin ediliyor.

Oradan oraya dolaşan mezar

Çalışma 2003 yılında Granada Üniversitesi adli tıp profesörü José Antonio Lorente ve tarihçi Marcial Castro’nun Sevilla Katedrali’nde Kolomb’a ait olduğuna inanılan kalıntıları çıkarmasıyla başladı. Kolomb 1506 yılında İspanya’nın Vallodalid kentinde ölmüş, ancak Karayipler’deki Hispanyola Adası’na gömülmek istemişti. Kalıntıları 1542’de oraya götürülmüşse de Hispanyola’nın Fransızların eline geçmesinin ardından kalıntılar 1795 yılında Küba’ya, Havana Katedrali’ne nakledilmişti. Küba’nın İspanya’dan bağımsızlığını kazanmasından sonra 1898 yılında Kolomb’un kalıntıları tekrar İspanya’ya, Sevilla Katedrali’ne getirildi. Ancak Dominik Cumhuriyeti’nde yine Kolomb’a ait olduğu düşünülen kalıntılar bulunduğu için hangisinin Kolomb’a ait olduğuna dair şüpheler vardı.

Araştırmacılar hem mezardan hem de Kolomb’un oğlu Hernando ile kardeşi Diego’nun kemiklerinden DNA örnekleri aldı. O zamandan beri de bilim insanları bu genetik bilgileri kaşifin akrabalarınınkiyle karşılaştırarak gizemi çözmeye çalışıyor. Lorente “Kolomb’a ait çok kısıtlı ama yeterli DNA’ya sahibiz. Elimizde oğlu Fernando Colon’un DNA’sı var. Fernando’nun hem Y kromozomunda hem de mitokondriyal DNA’sında Yahudi kökeniyle uyumlu izler var” diyor.

Araştırmanın sonuçlarını “Columbus DNA : His True Origin” belgeselinde Profesör Lorente açıkladı ve bulgularının “neredeyse tamamen güvenilir” olduğunu söylüyor. Ekip tam doğum yerini keşfedememiş olsa da Batı Akdenizli olduğundan emin. Çünkü 15’inci yüzyılda Cenova’da Yahudiler olmadığına göre oradan gelmiş olma olasılığı çok düşük. İtalyan yarımadasının geri kalanında da büyük bir Yahudi topluluğu yoktu. Bu da ihtimalleri zayıflatıyor.

Fransız desek, araştırmada ona da işaret eden bir ize rastlanmamış. Geriye İspanya, Balear Adaları ve Sicilya kalıyor. Ancak Sicilya olması da pek olası görünmüyor çünkü öyle olsa Kolomb’un yazıtlarında İtalyanca ya da Sicilya dilinden izler olurdu. Tüm bunlar Kolomb’un en olası kökeninin ya İspanya ya da o zamanlar Aragon Krallığı’na ait olan Balear Adaları olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları şüpheli

Bununla birlikte bilim insanları bu bulguya şüpheyle yaklaşıyor çünkü ortada bilimsel bir makale yok. İspanya Ulusal Toksikoloji ve Adli Bilimler Enstitüsü başkanı ve genetikçisi Antonio Alonso İspanyol gazetesi El Pais’e “Ne yazık ki belgeselde bilimler olarak değerlendirme yapabileceğimiz hiçbir veri sunmadılar. Belgeselde ne Kolomb’un DNA’sını gösteriyorlar ne de hangi analizleri yaptıklarını anlatıyorlar” diyor.

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nde arkeogenetik uzmanı Rodrigo Barquera, bulguların bilim camiasındaki diğer uzmanlar tarafından incelenmeden paylaşılmasına şaşırdığını söylüyor. Barquera “Önce makalenizi bilimsel bir dergiye gönderirsiniz. Sonra yazıya bir editör atanır ve en az üç bağımsız hakem çalışmayı inceleyerek bilimsel olarak geçerli olup olmadığını inceler. Eğer geçerliyse makaleniz yayınlanır ve böylece bilim camiasının geri kalanı da çalışmaya katılıp katılmadığını söyler. Bu diyalog kurulmadan araştırmalarını medya odağına koymak, bilim camiasında konuşulmasının önüne geçiyor” dedi.

‘Kaşif Şahgaga’ evine geri döndü