Çin geçen hafta bir forumda düşünce yoluyla robotik kolu hareket ettirebilen bir maymun videosu yayınladı. ABD bundan çok daha ileri deneyler yapıyor ama ABD'li uzmanlar Çin'in gelişme hızının yüksek olduğunu düşünüyor.

Beijing’de geçen hafta düzenlenen teknoloji forumu 2024 Zhongguancun Forum’da Çinli bir şirket bir maymunun düşünce yoluyla robotik kolu kontrol edebilmesini sağlayan yerli beyin-bilgisayar arayüzünü (BCI) tanıttı. Etkinlikte gösterilen videoda elleri bağlı maymun robotik kolu hareket ettirmek ve çileği kavrayabilmek için BCI’yı kullanıyor. Sistem NeuCyber NeuroTech ve Çin Beyin Araştırmaları Enstitüsü tarafından geliştirildi.

ABD’de buna benzer, hatta doğrudan insanlar üstünde yapılan deneyleri çok sık konuşuyoruz. ABD’li milyarder Elon Musk’ın Neuralink şirketi omuzdan aşağısı felçli insan hastaya beyin çipi takalı çok olmadı. Ama Çin’in bu gösterisi Beijing’in kendi BCI teknolojisini geliştirerek Batı ile rekabette ne kadar ilerlediğini gösteriyor.

BCI’lar robotik kol, klavye ya da akıllı telefon gibi cihazları düşünce yoluyla kullanabilmek için beyin sinyallerinin toplanıp analiz edildiği bir sistem. Konuşamayan, hareketi kısıtlı insanlar için bu teknoloji çok şey vaat ediyor. Biraz önce de belirttiğimiz gibi ABD’de Musk’ın şirketi Neuralink dahil bazı girişimler bu teknolojiyi daha da geliştirip satabilecekleri bir ürün haline getirmek istiyor.

Çin teknolojinin gerisinde kalmıyor

Georgetown Üniversitesi Güvenlik ve Gelişen Teknoloji Merkezi (CSET) baş analisti William Hannas Çin’in beyin-bilgisayar arayüzü konusunda ABD’yi hızla yakaladığına dikkat çekiyor. Wired’a konuşan Hannas Asya’nın süper gücü hakkında “Sağlam bir motivasyonları var. Son teknoloji işler yapıyorlar, dünyadaki diğer herkes kadar geliştiklerini söyleyebiliriz” diyor. Bununla birlikte Çin’in invaziv BCI konusunda ABD’nin gerisinde kaldığını söyleyen Hannas söz konusu ülkenin daha çok invaziv olmayan işleme odaklandığını söylüyor. Yine de tıbbi uygulamalarda kullanılmak üzere üstünde çalışılan implante edilebilir arayüzlerle ilgili gelişmeleri hızla yakalıyor.

İnvaziv BCI’ler vücudun içine yerleştirilen çipler; invaziv olmayanlar ise vücudun içine işlem yapmadan, cilt yüzeyine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla cihazları kontrol edebilme kabiliyeti sağlıyor. İnvaziv olmayan BCI cerrahi işlem gerektirmediği için insanlar arasında daha çok kabul görse de invaziv BCI’de beyin sinyallerini kaçırma ihtimali çok daha düşük.

BCI konusunda çekingen davranmıyor

ABD’yi endişelendiren Çin’in genel nüfusunun invaziv olmayan BCI’lara olan ilgisi. Hannas mart ayında yayınlanan bir makalenin yazarlarından; makalede Çin’in sağlık amacı gütmeyen BCI’lar üzerine araştırmalarını incelemişler. Komünist Parti bu yıl şubat ayında sağlıklı insanların bilişsel gelişimini BCI araştırmalarının hedefi olarak gösterdiği etik kuralları yayınladı. Hannas yayınlanan yönergeyi “Çin bu konuda en ufak çekingenlik göstermiyor” diye yorumluyor. Yönergede “Dikkat seviyesini ayarlama, uykuyu düzenleme, hafızayı ayarlayabilme gibi sağlık odaklı olmayan hedefler sıkı bir düzenlemeye tabi tutulma ve fayda sağlama şartıyla bir dereceye kadar araştırıp geliştirilmeli” diye yazıyor.

Yine yönergede BCI teknolojisiyle ilgili araştırmaların nerede durdurulması gerektiğiyle ilgili ifadeler var: BCI teknolojisinin insanların karar verme yeteneğini veya benliklerini etkileyebilecek şekilde kullanılmasının önüne geçmek gerektiği vurgulanıyor mesela. Teknolojinin insan yeteneklerini aşması ve toplumda kabul görmesi, benliğin ve bireysel farkındalık korunması gerektiği vurgulanıyor.

Sağlık amacı gütmeyen uygulamalarda EEG cihazları olarak da bilinen kafa derisine yerleştirilen elektrotlara dayanan takılabilir BCI’ların kullanılacağı ifade ediliyor. Ama biraz önce de dediğimiz gibi kafa derisi üstünden beyin sinyali alıp yorumlayabilmek kolay değil. Çin beyin sinyallerinin analizini iyileştirebilmek için yapay zeka teknolojisinin yardımını almak için çabalıyor.

Bazı ABD şirketleri de takılabilir BCI’lar geliştiriyor. Mesela San Francisco merkezli Emotiv ile Boston merkezli Neurable dikkat ve odaklamayı geliştirme amaçlı EEG kulaklıkları satmaya başladı bile. Pentagon da siber güvenlik sistemlerinin veya insansız hava araçlarının askeri personel tarafından kontrol edilmesini sağlayabilecek takılabilir arayüzler üzerine yapılan araştırmaları finanse ediyor.

‘Ulusal güvenlik’ tehlikesi mi yaratıyor?

Georgia Teknoloji Enstitüsü uluslararası ilişkiler profesörü Margaret Kosal Wired’a iki ülkenin BCI araştırmalarına yaklaşımı arasında büyük fark olduğunu söylüyor. Kosal ABD’nin sivil ve askeri araştırmaları ilişkilendirmediğini, ama Çin’in stratejisinin askeri ve ticari olan birbirine bağlamak olduğunu söylüyor.

Kosal geçen yıl yayınladığı bir makalede Çin’in hükümet yapısı, sosyokültürel yapısı ve nörobilim araştırma hedeflerinin askeri hedefleriyle uyumlu olması nedeniyle hem ticari hem de askeri alanda BCI teknolojilerinin daha çok benimsenebileceğine dikkat çekiyor. BCI’ların Çin’de ABD’dekinden daha erken benimsenmesinin sorun yaratacağını vurguluyor. Çinli askerler bu teknoloji sayesinde bilişsel gelişimlerini artırabilirse ve insan ile makine zekasının birleşmesini mümkün kılabilirse ABD’nin ulusal güvenliğini etkileyebileceğini düşünen Kosal “Bir devlet BCI’yı silah olarak kullanabilirse savaşın doğası değişir” diyor.

Öte yandan bir STK olan Battelle’de teknik araştırmacı Justin Sanchez BCI yarışında başka bir ülkenin öne geçmesinin şaşırtıcı olmayacağını söylüyor. Sanchez de böyle bir durumun ABD için dezavantaj olacağını düşünenlerden: “Bu teknolojinin tıbbi kullanımını anlamazsak kontrol başkasının eline geçer ve buna ulusal güvenlik de dahildir.”

Neuralink bir insana ilk kez beyin çipi taktı