Amsterdam Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı Nobel ödüllü ‘CRISPR’ gen değiştirme teknolojisini kullanarak AIDS’e sebep olan HIV‘i hücreden ayırmayı başardı. Moleküler düzeyde birer makas gibi çalışan bu teknoloji ile DNA “kesilerek” içindeki zararlı bölümler ayrıştırılıyor ya da işlemez hale getiriliyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre araştırmanın özeti bu hafta bir tıp konferansında tanıtıldı. Çalışmanın nihai hedefi vücudun tamamen virüsten arındırılabilmesi, ancak yöntemin güvenli ve etkili olduğunun kanıtlanması için daha çok araştırma gerekiyor.
Daha yolun başındayız
Ancak ekip çalışmanın sadece kanıt niteliğinde bir araştırma olduğunu ve HIV tedavisinde kullanılmasının “yakın zaman içinde mümkün olmadığını” vurguladı. CRISPR teknolojisini HIV’e karşı kullanmayı deneyen başka bilimsel çalışmalar da var. Bunlardan biri olan Excision BioTherapeutics üç gönüllü üstünde 48 haftadır süren çalışmada henüz yan etkiye rastlanmadığını açıkladı. Ancak Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden Dr. Jonathan Stoye ‘Dolaylı ve uzun vadeli yan etkileri nedeniyle teknolojiyle ilgili endişelerin sürdüğünü’ belirtti.
CRISPR: 2012’de keşfedildi, Nobel getirdi
CRISPR (Gen değiştirme teknolojisi) 2012 yılında keşfedildi. 2020’de Nobel Kimya Ödülü yılında “DNA zincirlerini kesmeye ve yeniden birleştirmeye olanak sağlayan “CRISPR-Cas9” tekniğinin geliştirilmesine katkılarından ötürü” Fransız mikrobiyolog Emmanuelle Charpentier ile ABD’li biyokimyacı Jennifer A. Doudna’ya verildi. Bu teknolojide Cas9 proteini DNA’yı kesebilmek için moleküler makas olarak kullanılıyor.
Bilim insanları bu teknolojiyi laboratuvarlarda insan hücrelerinde hastalığa yol açan DNA’ları kesmek için kullanıyor. Ancak uzmanlara göre yöntem henüz tedavide kullanılamıyor çünkü işlem sırasında çok fazla DNA kesilebiliyor. Bu da diğer önemli genlerin değişmesine yol açarak kanseri tetikleyebiliyor. Genom değiştirme konusundaki en büyük tartışma ise gelecek jenerasyonlara aktarılacak genler üzerinde değişiklik yapılma potansiyeli.