Afrika ve Güney Amerika'da keşfedilen birbirine benzer ayak izleri, dinozorların 120 milyon yıl önce iki kıta daha birbirinden ayrılmamışken aynı hat üstünde yolculuk yaptığını gösteriyor. Şimdiyse aralarında neredeyse 6000 km var.

Aralarında kocaman bir okyanus var ama Güney Amerika ve Afrika’da dinozorlara ait olduğu tespit edilen ayak izleri o kadar çok birbirine benziyor ki bilim insanları bu dinozorların, kıtalar ikiye ayrılmadan önce aynı yerde dolaşmış olabileceğini düşünüyor.

New Mexico Doğa Tarihi ve Bilim Müzesi’nin yayınladığı çalışmaya göre araştırmacılar hem Brezilya hem de Kamerun’da antik nehir ve göllerin bulunduğu yerlerde çamur ve alüvyonların arasında iyi bir şekilde korunmuş 260’tan fazla ayak izi keşfetti. Araştırmacılar bu izlerin 120 milyon yıl önce Afrika ve Güney Amerika henüz Gondwana denen süper kıtanın parçasıyken oluştuğunu tespit etti. Yoksa bugün Brezilya ve Kamerun arasında neredeyse 6000 km var.

Çalışmaya göre Brezilya’nın kuzeydoğusundaki Borborema Platosu ve Kamerun’un kuzeyinde Koum Havzası, dinozor izlerini koruyan benzer jeolojik yapılara sahip. Ayak izleri yaş ve şekil açısından da birbirine benziyor. Araştırmacılar bir zamanlar birbirine bağlı olan bölgelerde benzer keşifler yapmanın şaşırtıcı olmadığını söylemekle birlikte bu dinozor izlerinin bir zamanlar ikiye bölünmüş bir bölgenin jeolojik tarihini anlamamıza yardımcı olacağını söylüyor.

Bu araştırma 1980’lerin sonunda Kamerun’da, Frnasız ve Kamerunlu araştırmacıların oluşturduğu bir ekibin dinozor kemikleri, fosil memeli kemikleri ve dinozor ayak izlerini keşfetmesiyle başladı. Yeni ekip dinozor izleri üstüne çalışmalara sahip olan ancak kasım ayında hayatını kaybeden paleontolog Martin Lockley’e adanmış bir çalışma yayınlamak isteyerek bulguları yeniden gözden geçirdi.

Önce Kamerun’daki ayak izlerinin yaşını belirlemek için bulundukları kayaları inceleyen ekip, daha sonra Brezilya’daki dinozor izlerinin kayıtlarına baktı. Ayak izlerinin çoğu iki ayağa sahip üç parmaklı teropodlara aitti. Bazı ayak izleri de uzun boyunlu sauropodlar ve otçul ornithischianlara aitti.

Ekibin işi burada son bulmamıştı. O dönemde mevcut olan topografya ve nehir vadilerini gösteren Dünya modelini inceleyen ekip, 120 milyon yıl öncesinin iklim modelini de görmüş oldu. Araştırmaya göre çökeltiler yaklaşık 120 milyon yıllık, belki de daha eski fosil polenleri taşıyordu.

Dinozor izlerinin günümüz dünyasının hikayesini öğrenmeye yardımcı olduğunu söyleyen araştırmacılar “Dinozor izleri bize kemiklerin anlatamayacağı şeyleri anlatıyor. Nasıl hareket ettiklerini, nereye gittiklerini, yalnız mı yoksa toplu mu hareket ettiklerini gösteriyor. Bu da geçmişe bakmanın farklı bir yolu” diyor.

Kehribar içine hapsolmuş bu güzel ‘bitki’ meğer dinozor kuyruğuymuş