Twitter'da bloklama özelliği kaldırılıyor. Bu, düşündüğünüz kadar kötü bir şey olmayabilir, hatta bloklamaya zaten ihtiyacınız yok gibi.

Twitter’da en az kullandığım özelliklerden biri bloklama özelliği. İlk zamanlar bir iki yeltendiysem de son yıllarda hiç kullanmadım. Çünkü bloklama işini biraz insanlara paye verme olarak değerlendiriyorum. “O kadar sinirimi bozuyorsun ki pes ediyorum” demenin bir başka şekli gibi. O yüzden kimseye bu payeyi vermek istemiyor ama bir yandan da görmezden gelmenin ötesinde bir formül arıyordum. 

Birlikte Yeni Medya 451 podcast serisini hazırlayıp sunduğumuz yayıncı arkadaşım Can Öz, tam bu noktada imdadıma yetişti. Trollerle mücadele konusunun açıldığı bir bölüm kaydında, bu tarz rahatsız edici hesapları, Twitter’ın liste oluşturma özelliğiyle grupladığını ve bu listeye de “Andavallar” ismini verdiğini söyledi. 

Böylece ne cevap veriyor ne blokluyordu. Bunun yerine karşı tarafı etiketleyip kategorize ediyor ve listeye çıkarıyordu. Bana kalırsa müthiş bir buluştu. Hemen program çıkışı bana da bir liste açtık ve onun da adını “Dalyaraklar” koydum. (Dalyarak yaygın olarak sanılanın aksine bir küfür değil, sadece Ozan Güven’in o meşhur videoda başına, sonuna eklediği bazı sıfatlar nedeniyle öyle bir ün kazandı) Bu listeye pek fazla kişiyi eklemeye kıyamadım, dolayısıyla “Ümit Alan sizi dalyaraklar listesine ekledi” bildirimi çok az ‘şanslı’ kişiye gitti ama olsun. 

En azından birileri ağır saçmaladığında cevap vermek, görmezden gelmek ve bloklamak haricinde bir seçeneğim olduğunu biliyorum.  

Musk’ın son  numarası

Birkaç haftalık periyotlarla dönüp dönüp Elon Musk ve kararları hakkında yazı yazmak çok sinir bozucu. Bu tam da onun yaratmak istediği atmosfer. Görmezden geliyorum, erteliyorum, bloklamak istiyorum ama köşemin konsepti gereği bir noktada yazmak zorunda kalıyorum. 

Musk’ın son gündem yaratan açıklaması, X (Twitter)’te bloklama özelliğini kaldırma kararı oldu. Bu kararını “DM’ler yani özel mesajlaşmalar hariç” şeklinde sınırlandırmıştı. 

Bu açıklamadan sonra çıkan güvenlik tartışmaları üzerine bu kez X (Twitter) CEO’su Linda Yaccarino sahne aldı ve güvenlik önceliklerini vurguladıktan sonra, “şu anki engelleme-sessize alma özelliğinden daha iyi bir şey inşa ediyoruz” dedi. İnşa edilen şey her neyse henüz görmedik tabii.

Bloklamayı koruyan yönergeler

Diğer yandan Musk bu kararını açıkladı ama hayata geçirmesi sanıldığı kadar kolay olmayacak. Çünkü hem Apple Store’un hem de Google Play Store’un yönergesinde, kullanıcılara bloklama özelliği sunmakla ilgili bağlayıcı madde var. Yani Elon Musk eğer bu işte kararlıysa, ilk etapta Apple ve Google ile sorun yaşayacağı açık. 

Ancak geçmişte böyle engeller çıktığında Musk’ın istisnalar kopardığı biliniyor. Örneğin; uygulamanın ismini X olarak değiştirirken, Apple Store’un tek karakterli uygulama isimlerine izin vermeyen kuralını aşmasını bilmişti. 

Aynı şekilde Twitter, Musk’tan sonra Apple’ın içerik denetimiyle ilgili bazı yönergelerini de esnetmişti. O nedenle biraz uğraşması gerekse de bu konuda da bazı istisnalar sağlaması sürpriz olmaz. 

Bloklamayan para kazanacak

Twitter’ın kullanıcılarıyla reklam gelirini paylaşmaya başladığını ve bu uygulamanın neler getireceğini bir ay kadar önce bu köşede yazmıştım. Biraz erken yazılmış bir yazı olmuş. Çünkü Türkiye’deki kullanıcılara para dağıtımı yeni başladığı için konu ülkemizde şu günlerde konuşuluyor. 

O yüzden hatırlatmakta fayda var: X (Twitter)’ın gelir paylaşımında, postunuza gelen yanıt sayısı en önemli kriter. Çünkü o yazıda detaylandırdığım belli kriterleri sağladıktan sonra, esas olarak paylaşımlarınıza gelen yanıtların arasına alınan reklamlardan pay alacaksınız. Dolayısıyla daha kışkırtıcı, sürekli soru soran, cevap almaya zorlayan ya da öfkelendiren paylaşımlar daha şanslı. 

Nitekim geçen ayki yazıda da bahsettiğim gibi dünyada ilk ödeme alanlar, bu karakterlerdeki hesaplar oldu. 

O yüzden eğer önemli bir etkileyiciyseniz, blokladığınız her bir kullanıcı hanenize zarar olarak yazılabilir. “Bırakınız yazsınlar, isterse masaya çıkıp tepinsinler” formülüyle daha çok para kazanmanız olası. 

Tabii bundan sonra kullanıcıları kışkırtıp cevap vermeye zorlayanlar kazanacaksa, o platformun içerik kalitesi nasıl değişir varın siz tahmin edin. Trollere fındık fıstık atanların bile kazançlı çıkacağı günler bizi bekliyor olabilir. 

“Cevap verip şuna para kazandırmayayım” bilincinin gelişmesi de ihtimal dahilinde tabii. Bekleyip göreceğiz.

Blokluyorum, o halde varsın

Bütün bunlarla birlikte, Twitter’ın bir sosyal ağ değil, sosyal medya platformu olduğunu da unutmamak gerek. 

Burada sosyal medyanın ilk günlerindeki gibi sadece arkadaşlarımız ya da yakın çevremiz yok. Yani kilitli olmayan bir hesaptan bir şey yazdığınızda tanımadığınız ve onaylamadığınız insanların buna yanıt vermesi kaçınılmaz. 

Ayrıca gönderinizi paylaşmadan önce sadece takip ettiğiniz ya da bahsettiğiniz kişilerin yanıt verebilmesine ilişkin sınır koyabilir, hatta “Twitter Çevresi” ya da topluluklar oluşturarak sınırlı sayıda kullanıcının göreceği postlar atabilirsiniz. 

Bu açılardan bakıldığında, bloklama özelliğinin kaldırılması çok da büyük bir kayıp olmayabilir. 

Bana kalırsa eğer kamuya mal olmuş bir kişi değilseniz, bloklama özelliği niye kaldırılıyor diye düşünmektense, “neden dünyada isteyen herkesin yanıt verebileceği şekilde paylaşımlar yapmak zorundayım” diye düşünmek daha faydalı olabilir. 

Eğer profesyonel bir içerik üretici yani etkileyici (influencer) değilsek, sürekli böyle bir bağlam içinde yer almayı sorgulamak daha doğru. Çünkü aksi halde bloklamak da karşıdakinin varlığını tescillemek ve seni gördüm demekten başka bir şey değil. 

Çok ısrarcıysa derhal yepyeni bir hesap açıp rahatsız etmeye devam edebilir ve tekrar tekrar var olabilir. 

Bu nedenle, Musk’ın bloklama özelliğini kaldırma kararının, içinde bulunduğumuz bağlamı sorgulamak adına faydalı bile olabileceğini düşünüyorum.