Jüpiter’in uydusu Ganymede, Güneş Sistemi içinde şimdiye kadar bilinen en büyük uydu. Ancak Ganymede’yi ilginç kılan tek özellik bu değil. Uydu, buzlu dış yüzeyinin altında gizlenen ve Dünya’nın tüm yüzeyinden daha fazla su içerdiğine inanılan okyanusu nedeniyle de gökbilimcilerin ilgisini uzun zamandır çekiyor.
Nature Astronomy dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada, NASA’ya ait Juno uzay aracının 2021 yılında Ganymede’ye yaptığı uçuş sırasında topladığı verilere yer verildi. Bu veriler Ganymede’nin gizemli okyanusunun yapısına ve dolayısıyla da geçmişte nasıl evrimleşmiş olabileceğine dair bize yeni bir ışık tutuyor.
Bu bulgular neler mi? Hidratlı sodyum klorür, sodyum karbonat, amonyum klorür ve amonyuk karbonat gibi amonyaklı tuzların yanı sıra organik maddelerin izleri tespit edildi. Amonyaklı tuzların varlığı, Ganymede’nin oluşumu sırasında amonyağı böylesine yoğunlaştıracak kadar soğuk malzemeler barındırmış olabileceğini gösteriyor. Ayrıca karbonatlı tuzlar, karbondioksit bakımından zengin buzların kalıntıları da olabilir.
Juno’nun bu verileri toplayabilmesi için Galilei uydusunun 650 mil kadar yakınına gelmesi gerekti. Böylelikle Ganymede’nin yüzeyi şu anda Dünya’daki yer tabanlı teleskoplarla mümkün olandan çok daha ayrıntılı bir şekilde görüntülenebildi.
Bu keşiflerin yapıldığı yer, uydunun ekvatoruna yakın bölgenin Jüpiter’in Güneş Sistemi’nin en güçlüsü olan manyetik alanından korunduğu yönündeki bir teoriyi de destekler nitelikte. Zira gökbilimcilere göre öyle olmasa Jüpiter’in manyetik alanı Ganymede’nin tuz ve organik maddelerinin yapısını bozardı. Juno’nun baş araştırmacılarından Scott Bolton, “En çok tuz ve organik maddeyi manyetik alandan korunan enlemlerin karanlık arazilerinde bulduk” diyor.
Juno’nun yeni rotası Jüpiter’in bir diğer uydusu olan Io. 30 Aralık’ta çıkması planlanan bu uçuşta Juno Io’nun volkanik cehennemini keşfetmeye hazırlanıyor. Tabii biz uzay aracının oradan topladığı verileri ancak bir-iki yıl sonra öğreneceğiz, Tıpkı Ganymede’deki gibi.