Bayram geleneği olarak toplanan harçlıklar, ekonomik kriz döneminde aileler için ufak ihtiyaçların giderilmesi için kullanılabiliyor. Okurumuz, çocuğunun topladığı harçlıkları daha sonra geri vermek kaydıyla aldığını belirterek yaptığını sorgulamamızı istemiş. Etikçimiz yanıtlıyor.

Soru okurumuz Nedim S.’den geliyor. Okurumuz bayram sonrasında çok sayıda evde yaşanması muhtemel bir konuyu deşiyor:

Çocuğumuza verilen bayram harçlıklarını, daha sonra topluca geri vereceğiz diyerek evin gündelik ihtiyaçları için kullanıyoruz. Bu parayı gerçekten verecek olsam dahi, yaptığımdan biraz rahatsızlık duyuyorum. Hareketim etik mi?

Yanıtlayan:

Doç. Dr. Sinan Alper
(Sosyal Psikoloji, Yaşar Üniversitesi)

Davranışımızın etik olup olmadığına karar vermek için, çocuğumuzun gerçekten somut bir zarara uğrayıp uğramamasından çok, onun ne algıladığına dikkatimizi vermeliyiz. Çünkü biz onu bir zarara uğratmadığımızdan emin olsak bile, eğer o haksızlığa uğradığını düşünürse, bu algısının onun üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir.

Konuyu iki farklı ama birbiriyle ilişkili açıdan ele alabiliriz. Birincisi, “Bu parayı senin için kenara koyuyorum” dediysek, ancak aslında o parayı söz verdiğimiz gibi izole bir ortamda tutmadıysak, çocuğumuza verdiğimiz sözü tam olarak tutmamış oluyoruz. Araştırmalar, çok küçük çocukların dahi verilen sözlerin tutulmasını beklediğini gösteriyor. Örneğin, bir çalışmada, 3-5 yaş arasındaki çocuklar, bir kuklanın sticker’ların nasıl paylaşılacağıyla ilgili verdiği sözü tutmadığını gördüklerinde bunu protesto etmişler. Aynı araştırmanın bir başka çalışmasında, odayı toplamak için söz veren çocukların, söz vermeyenlere kıyasla, odayı toplamak için daha uzun süre çalıştıkları bulunmuş. Buna benzer bulgular, küçük çocukların dahi söz vermenin bağlayıcılığını anladıklarını ve sözden geri dönmeyi doğru bulmadıklarını gösteriyor.

Gelelim ikinci noktaya. Diyebilirsiniz ki, “Ben sözümden dönmüyorum. 300 lira harçlık toplandıysa o 300 lirayı bir şekilde çocuğum için harcayacağım zaten.” Ancak burada, paranın aynı miktarda başka bir parayla tazmin edilebilir (fungible) bir şey olduğu kabulüyle düşünüyorsunuz. Bir başka deyişle, 100 liralık bir banknot başka herhangi bir 100 liralık banknotla birebir aynı şeydir, birini bırakıp diğerini almanız hiçbir fark yaratmaz. Rasyonel düşündüğünüzde, bayram harçlığı olarak toplanan banknotların aynı miktardaki başka paralarla yer değiştirmesinin hiçbir önemi olmaması gerekir. Ancak insanlar her zaman rasyonel davranmazlar. Yetişkinlerle yapılan bir çalışmada, kaybedilen veya çalınan bir paranın fiziksel olarak iade edilmesiyle, aynı miktarda paranın banka hesabına yatırılmasının aynı şey olarak algılanmadığı bulunmuş. Yetişkinlerde bile görülen bu etkinin, çocuklarda daha kuvvetli görülmesini beklemek makul. Dolayısıyla siz çocuğunuza aynı miktarda parayı daha sonra onun için harcayacağınızı söyleseniz bile, çocuğunuz bunu fiziksel olarak aynı banknotlara sahip olmakla aynı şey olarak algılamayabilir ve sözünüzde durmadığınızı düşünebilir.

Dolayısıyla, yaptığınız şeyin etik olup olmadığı, çocuğunuzun konuyu nasıl algıladığına bağlı. Eğer paranın değiştirilebilir bir şey olduğunu ve aynı miktarda parayla ileride ona oyuncak alacağınızı açıklar ve çocuğunuzu bu konuda ikna edebilirseniz, ortada bir sorun olmaz. Ancak bu süreç muhtemelen çocuğunuzun yaşından etkilenecektir; daha küçük çocuklar bunu anlamakta sorun yaşayabilir. Eğer çocuğunuzun onayı olmadan bunu yapar ve sonrasında da yakalanırsanız, çocuğunuzun güvenini sarsacak bir şey olur. Daha da kötüsü, çocuğunuza kötü bir model olabilir ve bazı konularda yalan söylenebileceği mesajını istemeden vermiş olabilirsiniz.

Etik sorularınızı, etikci@10haber.net adresine bekliyoruz.

Etikçi buna ne diyor: Torunlarım imkânlarımı zorlayıp verdiğim bayram harçlığını alıp bir dahaki bayrama kadar beni ziyarete gelmiyorlar. Beni para için mi seviyorlar?

Etikçi buna ne diyor: Şirket en zor dönemini yaşıyor ve beni başa geçirecekler. Kadın olduğum için aklıma ‘cam uçurum’ geliyor, bana oyun mu oynanıyor?

Etikçi buna ne diyor: İşimden istifa ediyorum diye arkadaşlarımı yarı yolda bırakmak ve etik davranmamakla suçlanıyorum. Haklılar mı?

Etikçi buna ne diyor: ‘Çok çirkinim, herkesle dalga geçebilirim’ diyen kişinin gerçekten buna hakkı var mı?

Etikçi buna ne diyor: Birinin zengin olduğunu öğrenince ona sempatim artıyor. Neden böyleyim?

Etikçi buna ne diyor: İş arkadaşımın şirket sırrını sızdırdığını gördüm. Onu ihbar etmeli miyim?

Etikçi buna ne diyor: Flörtüm benimle aynı partiye oy vermeyecekmiş. Kutuplaşma hayatımı etkilemeye başladı. Bundan nasıl kurtulurum?

Etikçi buna ne diyor: Aşı karşıtı iş arkadaşım ben Covid olunca ‘Hani bu aşılar koruyucuydu’ demeye başladı. Ne yapmalıyım?