Gökbilimciler bu yılın başlarında Tsuchinshan-ATLAS kuyruklu yıldızı olarak da bilinen C/2023 A3 kuyruklu yıldızını keşfettiklerinde, Dünya’daki güçlü teleskoplardan sadece soluk bir leke olarak görülüyordu. Kuyruklu yıldızın ilk izlenimi mütevazı kalsa da yörüngesinin ilginç olduğunu söyleyebiliriz. Zira bu kuyruklu yıldız 2024 sonbaharında hem Güneş’e hem de Dünya’ya epeyce yaklaşma yolunda ilerliyor. Bu da ölmez kalmazsak gelecek yıl fantastik bir gökyüzü gösterisine şahit olacağımız anlamına geliyor.
Kaliforniya’daki SETI Enstitüsü’nden astronom Ariel Graykowski Scientific American’a, “Kuyruklu yıldız takipçileri arasında neredeyse hemen bir heyecan yarattı. Çünkü herkes ne kadar parlak olacağı konusunu tartışıyordu” diyor. Grayowski, şu anki tahminlere göre Tsuchinshan-ATLAS’ın 2020’de gökyüzü gözlemcilerinin gözlerini kamaştıran NEOWISE’dan bile daha parlak olabileceği ve hatta 1996’da Dünya’ya çarpıcı bir şekilde yaklaşan Hyakutake’ye rakip olabileceği yönünde olduğunu söylüyor. En iyimser tahminlerde bu yeni keşfedilen kuyruklu yıldızın Venüs kadar parlak hale gelerek, atalarını aşabileceği öngörülüyor.
Ne var ki Maryland Üniversitesi’nde astronom olan ve Tsuchinshan-ATLAS için ‘ihtiyatlı heyecanlılardan’ biri olduğunu söyleyen Quanzhi Ye, gökbilimcilerin umut vaat eden birçok kuyruklu yıldızdan hayal kırıklığına uğradığını söylüyor. Ye, “Kuyruklu yıldızlar kedi gibidir, kuyrukları vardır. Ne isterlerse onu yaparlar. Neredeyse her biri umduğunuz gibi sonlanmaz. Gökyüzünden geçene kadar nasıl olacağını bilemeyeceğiz” dedi.
Genellikle ‘kirli kartopu’ olarak tanımlanan ve gezegen oluşumunun tozlu, buzlu kalıntıları olan kuyruklu yıldızlar, Jüpiter ve diğer dev gezegenlerle yerçekimsel etkileşimleri sonucunda çağlar önce Güneş Sistemi’nin dışına savruldular. Dondurucunuzun arkasında unuttuğunuz eski yemek artıkları olur ya, işte onun gibi zamanlarının çoğunu karanlıkta hareketsiz ve fark edilmeden geçiriyorlar.
İç Güneş Sistemi’ne yaklaştıklarındaysa güneş ışığı, kuyruklu yıldızın buzunun bir kısmını süblimleşme denilen bir süreçle gaza dönüştürüyor ve koma adı verilen bulanık, parlak bir yapı oluşuyor. Adeta Güneş ile yıkanan ve süblimleşen buzdan çıkan gaz da yüzeyindeki tozların püskürmesine neden olarak kuyruklu yıldızın kendine özgü kuyruğunu oluşturuyor.
Ancak farklı kuyruklu yıldızlar, farklı buz karışımlarından oluşuyor, dolayısıyla bu süblimleşme işlemi ilginçleşebiliyor. İlginçleşmeden kastımız da aniden patlayarak parlaması, parçalara ayrılması ya da sönmesi. Ye, “Tüm bu hareketli parçalar, kuyruklu yıldızların tahmin edilebilirliğini zorlaştırıyor” diyor.
Kilit sorulardan biri Tsuchinshan-ATLAS’ın daha önce iç Güneş Sistemi’nden geçip geçmediği. Eğer geçtiyse, bilim insanlarının dinamik olarak ‘yaşlı’ kabul ettiği bir kuyruklu yıldızdır, bu Güneş’e birçok kez yaklaşmış ve gelecek yıl parçalanmadan güvenli bir şekilde şovunu yapabilecek demek oluyor. Aksine bu ilk geçişiyse bozulmamış buzu daha kırılgan olabilir bu da parçalanma olasılığını artırıyor.
Öyle ya da böyle Tsuchinshan-ATLAS’ın gökyüzünde nasıl bir yol izleyeceğini ancak sabırla bekleyerek öğreneceğiz.