Science dergisinin dikkat çektiği ancak henüz yayımlanmayan bir makalede, Kuiper Kuşağı’nın en dış kısmında bir düzine büyük nesneye dair izlere rastlandı. Bu da kuşağın bir zamanlar düşünülenden çok daha derin olduğunu gösteriyor.
Bilim insanları Kuiper Kuşağı’nın sınırlarının Güneş Sistemi’nin merkezinden yaklaşık 50 astronomik birim uzakta olduğuna inanıyor. Yani her bir astronomik birim Dünya ile Güneş arasındaki mesafeye eşit.
Halbuki araştırmacıların makalede vurguladığına göre bu nesneler 60 astronomik birimin ötesinde gizleniyor olabilir. Bu da en az 10 astronomik birimlik bir fark yaratıyor ki bu da Güneş ile Satürn arasındaki mesafeye tekabül ediyor.
Pek tabii bunun başka bir açıklaması daha olabilir. Mesela Kuiper’in ötesinde, Güneş Sistemi’nin henüz çok az keşfedilmiş bölgesinde ‘ikinci bir kuşak’ bulunuyordur belki de.
New Horizons yeni ufukların öncüsü
Bu keşfe NASA’nın New Horizons uzay aracındaki sensörler öncülük etti. 2006 yılında fırlatılan sonda, Kuiper Kuşağı’nın sakinlerinden Plüton’u yakından inceleyen ilk araçtı. 17 yıldır da gökbilimcilerin Güneş Sistemi’nin uç kısımlarındaki gözleri olarak hizmet sunuyor.
Şu anda Güneş’ten 57 astronomik birim uzakta bulunan New Horizons’ın, Kuiper Kuşağı’nı gözlemlemesi gerekiyordu. Ancak sensörleri yakındaki bir çarpışmaya işaret eden tozu algılayıp duruyor.
New Horizons görevinin baş araştırmacısı ve Güneybatı Araştırma Enstitüsü’nde gezegenbilimci olan Alan Stern, Science’a verdiği demeçte, “Çarpışmaların sayısı azalmıyor. Bunun en basit açıklamasıysa dışarıda daha tespit edemediğimiz çok fazla şeyin olması” dedi.
Bu da gökbilimcilere ilham verdi ve New Horizons’ın yörüngesini kullanarak Japonya’nın Subarı Teleskobu’nun çektiği yüzlerce görüntü analiz edildi. Bu analizlerde görünmeyen Kuiper Kuşağı nesneleri arandı ve aranan özelliklere sahip 12 nesne bulundu.
Her şeye rağmen sonuçların kesin olduğu söylenemez. Şimdiye kadar dış Güneş Sistemi’nin başka yerlerini inceleyen teleskoplar Kuiper Kuşağı’nın sınırlarının ötesinde neredeyse hiçbir şey keşfedemedi.
Washington Üniversitesi’nde gökbilimci olan ancak araştırmada yer almayan Pedro Bernardinelli Science’a verdiği demeçte, “Neden bunları göremiyoruz? Herkes mi şanssızdı yani? Pek tabii mümkün ama inanması güç” dedi.
Tabii bu hipotezin zifiri karanlıkta ortaya atıldığı da söylenemez. Kaliforniya Üniversitesi’nde astrofizikçi Hilke Sclichting’e göre Hubble Uzay Teleskobu’nun görüntülediği yıldızların bazılarındaki sönüklüğün sebebi, Kuiper Kuşağı’nın bu keşfedilmemiş nesneleri olabilir.