Güney Amerika’nın en güney ucunu keşfe giden Avrupalılar karşılaştıkları insanlara öyle hayret etmiş ki, hikayeye göre Ferdinand Macellan’ın mürettebatı onlara İspanyolca “koca ayak” anlamına gelen “Patagones” adını vermiş. Bu isim şimdi Güney Amerika’nın güney ucundaki Patagonya’yı tanımlamak için kullanılıyor.
Macellan’ın ziyaretinden 200 yıl sonra bölgede mahsur kalan bir İngiliz denizci bir değişiklik daha fark etmişti. Bölgede nesli binlerce yıl önce tükenmiş olan atlar yine Patagonya ovalarındaydı. Arkeologların en büyük meraklarından biri atların bölgeye ne zaman geldiğiydi, şimdi buna bir cevapları var gibi.
Colorado Boulder Üniversitesi’nden arkeozoolog William Taylor ve meslektaşları Arjantin’in Patagonya bölgesindeki Chorrillo Grande 1’de at kalıntıları keşfetti. Kalıntılar yerel halkın 1600’lerin başında İspanyol atı yetiştirip yediğini gösteriyor.
Bu nasıl mümkün olabiliyor diyecek olursanız İspanyollar 1536’da Güney Amerika’nın güneydeki merkezine ulaşmış, ama birkaç yıl sonra atlarıyla diğer çiftlik hayvanlarını olduğu gibi bırakarak kuzeye hareket etmiş. Taylor’ın grubu Science Advances’de yayınlanan çalışmalarında Patagonya’da yaşayan avcı-toplayıcıların Avrupalılar 1800’lerin ortasında bölgeye kalıcı olarak yerleşmeye gelmeden bir yüzyıl ya da daha uzun süre önce giderek çoğalan atları yaşamlarına dahil ettiğini söylüyor.
Bulgulara göre İspanyolların 1519 yılında Meksika’ya getirdiği atların tayları Kuzey Amerika yerli halklarına 1600’lerin başlarında ulaştı ki bu Kuzey Amerika’daki yerli halkların Avrupalılarla karşılaşmasından öncesine tekabül ediyor.
Chorillo Grande 1’de bulunan at kalıntıları üç parça bacak kemiğinden ve altı dişten oluşuyor. Bilim insanları yaptıkları analizlerde kemik ve dişlerin biri yetişkin erkek, ikisi yavru olmak üzere üç evcil ata ait olduğu sonucuna vardı. At örneklerine yapılan radyokarbon testi kazılarda çıkarılan çanak çömlek parçalarındaki yiyecek kabukları ve diğer kalıntılar insanların burada 1599 ile 1653 yılları arasında yaşadığını gösteriyor.
Kemiklerdeki kırık ve yanık izleri dişi atların yemek için kesildiğini düşündürüyor. 1800’lü yıllarda Patagonya’da bulunan Avrupalılar yerel Tehuelche halkının kısrak eti ve kanı tükettiğini yazmıştı. Ancak atların tek işlevi yemek olmayabilir. Taylor diğer tarihi belgelere dayanarak Güney Amerika güneyindeki yerlilerin at güttüğünü, diğer hayvanları avlamak için ata bindiğini, törenlerde at kullanıldığını ve at derisi ve kılından çadır ve telli çalgılar yaptıklarını söylüyor.