Uranüs'ün bu yenice fotoğrafını hangi uzay teleskobunun çektiğini başlıkta adını görmeseniz bile çok kolay tahmin edebilirdiniz. JWST bizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratmayarak Uranüs'ü çekti, hem de 13 halkasıyla.

James Webb Uzay Teleskobu (JWST) tarafından çekilen, kapakta gördüğünüz bu Uranüs fotoğrafında, gezegenin hem halkalarını hem de sallantılı atmosferini şimdiye kadarki en eksiksiz haliyle görüyoruz.

Usta teleskop, Uranüs’ü görüntülemek için nisan ayında kızılötesi sensörlerini kullandı ve daha önce Voyager 2 uzay aracı ve yer tabanlı Keck Gözlemevi olmak üzere yalnızca iki kez doğrudan görüntülenebilmiş buz devinin kaya ve tozdan ibaret halkalarını daha net bir şekilde gözlemlememizi sağlamıştı. Nisan ayındaki görüntüde Uranüs’ün bilinen 13 halkasından 11’i görülebiliyordu. Son ikisi ise görünemeyecek kadar silikti.

JWST, şimdi daha geniş bir görüş alanı ve daha yüksek kızılötesi ışık kullanarak objektifini bir kez daha Uranüs’e çevirdi. Biz de bu sayede nisan ayında göremediğimiz o son iki halkayı da görebildik.

Bu görüntü aynı zamanda Uranüs’ün 27 uydusundan dokuzunu da gösteriyor ki bunların hepsi gezegenin kendisiyle aynı 98 derecelik açıyla Güneş’ten uzaklaşmış durumda. Hemen aşağıda JWST’den alınan başka bir yeni görüntüde mavi yıldızlar gibi parlayan Oberon, Umbriel, Ariel, Miranda ve Titania uyduları görülüyor. Böylelikle görebildiğimiz toplam uydu sayısı 14’e çıktı.

Mavi mavi parlayan yıldızlar gibi gördüğünüz beş uydu saat yönünde Oberon, Umbriel, Ariel, Miranda ve Titania. Fotoğraf: NASA, ESA, CSA, STScI

Gezegenin eğimi sebebiyle Uranüs’ün bir kısmı uzun süre güneş ışığına maruz kalırken, bir kısmı karanlık dönemi yaşar. Mevsimlerin her biri 21 yıl sürüyor ki bu da görüntülerde net bir şekilde görülen kutup örtüsüne ve atmosferik fırtınalara neden oluyor. Fırtınalar, beyaz kutup örtüsünün güney kenarının hemen altında, mavi fonun üstündeki beyaz lekeler olarak gösterilmiş.

Uranüs’ün Güneş’in etrafında dönmesi 84 yıl sürmesine rağmen, gezegenin bir dönüşünü tamamlaması sadece 17 saat sürüyor. Bu nedenle atmosferi ve uyduları standart teleskop pozlamasından çok daha hızlı hareket edebiliyor. Gökbilimciler bu sebeple JWST’de hem uzun hem kısa pozlama sürelerinin bir kombinasyonunu uygulayarak değişimdeki keskinlikleri yumuşatabildi.

James Webb’in radarına bu sefer ‘hayaletimsi’ galaksi takıldı