Avustralya'da Murdoch Çocuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsünde yapılan araştırmada laboratuvarda üretilen kök hücreler başarıyla farelere enjekte edildi. Böylelikle bağış yapan ve alan arasındaki uyumsuzluk riski de ortadan kalkabilir.

Kök hücre araştırmalarının önemi ve yararı modern tıbbın en büyük sorunlarına yönelik çözümler sunabilme potansiyelinden kaynaklanıyor. Kök hücreler vücuttaki herhangi bir hücre tipine dönüşebilme yeteneğine sahip. Bu da çeşitli hastalıkların tedavisinde devrim niteliğinde fırsatlar sunuyor. Kök hücre araştırmalarında son yıllarda büyük ilerlemeler oldu.

Laboratuvar ortamında kök hücre üretimi ve bunların hayvan modellerinde test edilmesi de bu alandaki en kritik adımlardan biri. Avustralya’daki Murdoch Çocuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü’nde yapılan çalışma sürecin en son örneği.

Nature dergisindeki makaleye göre Avustralya’daki yeni çalışma kök hücrelerin laboratuvar ortamında üretildikten sonra hayvan modellerinde başarıyla uygulanabileceğini gösterdi. Burada laboratuvarda üretilen kök hücrelerin enjekte edildiği farelerin yüzde 25 ile yüzde 50’sinin kök hücrelerinde çok aşamalı kemik iliği oluşumu gözlemlendi. Bu kök hücre araştırmalarında önemli bir kilometre taşı.

Araştırmacılar hastalardan alınan örneklerle oluşturulan kök hücrelerin hücre bağışı yapan ve alan arasındaki uyumsuzluk riskini ortadan kaldırabileceğini belirtiyor. Bu şekilde üretilen kök hücreler kemik iliği yetmezliği sendromları gibi kan hastalıklarının genetik nedenlerini düzelterek hastayı tedavi edebilecek.

Ancak bu alanda insan üstünde yapılacak klinik deneyler için daha fazla araştırma ve zamana ihtiyaç duyulduğu da unutulmamalı.

Önceki çalışmalar

Benzer çalışmalar arasında 2013 yılında ABD’deki Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nde yapılan deneyler öne çıkıyor. Bu çalışmada insan deri hücrelerinden klonlanmış embriyonik kök hücreler elde edilerek çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek hücreler üretildi. Yine 2014 yılında Japonya’da RIKEN araştırma enstitüsü tarafından yapılan bir çalışma, yaşlı bir kadından alınan hücrelerle oluşturulan iPSC’lerin (indüklenmiş pluripotent kök hücreler) görme kaybını tedavi etme potansiyelini ortaya koydu. Bu çalışmalar kök hücrelerin kişisel tedavilerde kullanımını daha da mümkün kılmak için önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.