Her karga gördüğümde aklıma lise yıllarında izlediğim bir video geliyor. O videoda bir karga içinde yemek olduğunu düşündüğü poşeti ondan almaya çalışan bir insana saldırıyor. Dolayısıyla her karga gördüğümde en akıllıca şeyin onun yoluna çıkmamak olduğunu düşünüyorum. Ve tabii yemeğine asla dokunmamaya gayret ediyorum. Elimdeki mısırı gözüne mi kestirdi? O artık benim mısırım değildir! “Aman canım sen de ne abarttın, alt tarafı karga bu” diyebilirsiniz. Öyleyse gelin size Lisa Joyce’un hikayesini anlatalım.
New York Times’ın haberine göre herkesin havai fişek izlemek için dışarı çıktığı sırada kargalar bir olup Joyce’un kafasına çullandı. Joyce’un sayımına göre bu tam sekiz kez olmuş. “Korkak kedi değilim. Öyle vahşi canlılardan tedirgin de olmam” diyor Joyce. Ama kargaların o kadar çok hedefi haline gelmiş ki kuş teröründen kaçabilmek için işe gidip gelme şeklini değiştirmek zorunda kalmış.
Vancouver’da yaşayan Joyce “Neden ben” diye düşünse de yalnız değil. Onunla aynı şehirde yaşayan Jim O’Leary’nin sekiz yıl önce kurduğu CrowTax internet sitesi şimdiye kadar sekiz bini aşkın karga saldırısı şikayeti aldı. Saldırılar Pasifik’in kuzeybatısına dek uzanıyor.
Mesela Los Angeles’te yaşayan Neil Dave kargaların sürekli evine saldırdığını söylüyor. Öyle ki gagalarıyla camları kıracaklarından endişelenmeye bile başlamış. Maine’de yaşayan sanatçı Jim Ru kargaların daha çok yaşlıların olduğu binanın otoparkındaki onlarca arabanın sileceklerini parçaladığını söylüyor.
Zekalarıyla düşmanlarını alt edebilirler
Kargalar zekalarıyla bilinir, alet kullanabilir ya da sürüden biri öldüğünde cenaze törenine benzer bir şey yapmak için toplaşırlar. Büyük kalabalıklar içinde bile yüzleri tanıyıp hatırlayabilirler. En önemlisi, bizler gibi kin tutarlar. Siz hızlı alevlenip çabuk sönenlerden misiniz bilmem ama kargalar kinlerine epey sadık. Üstelik onları öfkelendirmek için ekstra bir şey yapmanıza gerek yok. Sizi tehlikeli bulmaları yeter. Çete gibi takılan kargalar birini tehdit olarak algıladıklarında bu kini yaklaşık 12 yıllık karga yaşam süresini de aşarak nesiller boyu aktarabilirler. Bunu tek taraflı bir kan davası gibi düşünebilirsiniz.
Karganın kini öyle bir hal alabilir ki kendinizi bir korku filminin baş karakteri gibi hissedebilirsiniz. Mesela Seattle’da bilgisayar teknisyeni Gene Carter bir yıl boyunca penceresinin dışında pusuya yatan kargalarca izlenmiş. “Kargalar mutfakta bana bakıyordu. Evin başka yerine bile geçsem oraya tüneyip beni izleyebilecekleri bir yer buluyor, gaklıyorlardı” diye anlatıyor Carter.
Ama Seattle’daki bu karga mağduru bu canlılarla arasının neden bozuk olduğunu biliyor: Bir gün arka bahçesinde kargaların ardıç kuşunun yuvasını bozduğunu görünce havaya tırmık atmış. Yine de kargaların intikamının bu kadar uzun süreceğini tahmin edememiş. Carter çetenin işten eve dönüşte bindiği otobüsü öğrendiğini söylüyor. Otobüs durağında gelmesini bekliyor, evden içeri girene kadar da tepesinde uçuşuyorlarmış. Bu tacizler ancak Carter oradan taşındıktan sonra durmuş.
Uzmanlara göre karga saldırıları en çok ilkbaharda görülüyor. Çünkü bu canlılar tam da o zamanlar yuvalarını olası saldırgana karşı korumak zorunda. Ancak ilkbahar dışındaki saldırıların sebebi bilinmiyor. Mesela Joyce temmuz ayında neden saldırıya uğradığını bilmiyor. Tek bildiği, kendisiyle beraber başına saldırılan diğer kadınların hepsinin uzun sarı saçlı olması.
17 yıl kin tutmak…
İnsan-karga etkileşimleri üstüne çalışan profesör John Marzluff kuşların zekasına büyük saygı duyuyor. Öyle ki boyutlarına göre büyük beyine sahip olması nedeniyle kargayı “uçan maymun” olarak tanımlıyor. Kargalar ne kadar süre kin tutar dersiniz? Marzluff’a göre sorunun cevabı 17 yıl. Bu tahmini 2006 yılında Washington’daki üniversite kampüsünde başlattığı bir deneye dayanıyor. Dev maskesi takarak yedi kargayı ağla yakalayan Marzluff daha sonra kuşları serbest bırakmış ama profesöre göre bu olay hem o yedi kargayı hem de olaya tanık olan diğer kargaları travmatize etmiş.
Marzluff ve asistanları kargaların ne kadar süre kin tutabileceğini görmek için belli aralıklarla dev maskesi takıp kampüste dolaşmış ve kaç karganın agresif agresif gakladığını kaydetmişler. Deneyde yedinci yıla geldiklerinde kendilerine yaklaşan kargaların yarısı hala agresif bir şekilde gaklayarak konuşuyormuş. İşte agresif kargaların sayısının zirveye ulaştığı zaman buymuş.
Sonraki 10 yılda kin tutan kargaların sayısı giderek azalmış. Marzluff eylül ayındaki yürüyüşünde 16 kargayla karşılaşmış. Ama deney başladığından beri ilk kez onu görmezden gelmişler.
Marzluff bu dönemde kullandığı maskeleri kimi zaman farklılaştırmış da. Böylece kuşların tüm maskelere mi yoksa sadece dev maskesine mi tepki verdiğini de anlamış olacakmış. Marzluff’un kontrol deneyinde kullandığı da ABD’nin eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in maskesiymiş. Cheney maskesiyle dev maskesinde olduğundan daha az tepki toplayan Marzluff yine de bazı kargaların ona gakladığını söylüyor. Bu da onların kimlikleri bazen karıştırabileceği anlamına geliyor.