Yapay zekanın insanlığa vaat ettiği kolaylıklar ve yaratabileceği tehlikeler üzerine tartışmalar devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından 2.000’den fazla araştırmacı ve mühendis, Ruanda’da bir araya gelerek, yapay zeka teknolojisinin geleceğine ilişkin zıt görüşleri tartıştı.
Bu görüşlerden biri ChatGPT gibi üretkenliği ve ekonomik büyümeyi artıracak insan zekasını aşan daha güçlü sistemler geliştirmek. Diğer bir görüş ise ise iklim değişikliğiyle mücadele, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi hem bölgesel hem de küresel sorunları çözmeyi amaçlayan daha küçük ölçekli yapay zekalar üretmek.
Alanın önde gelenleri bu beyin fırtınasını ilk kez Afrika’da düzenlenen yapay zeka araştırma konferansında yaptı. Konferansın organizatörleri, ağırlıklı olarak ABD ve Çin’den gelen araştırmacıların, Afrikalı araştırmacılara ses vererek kıtadaki halihazırda görülen toplumsal sorunların gerçeklerini hesaba katmalarını istedi.
Yapay zekanın önde gelenleri arasında yer alan ve konferansın organizatörlerinden biri olan Yoshua Bengio, yapay zekanın taşıdığı potansiyel faydaları herkese ulaştırmak için herkesin bu işte rol alması gerektiğini söyleyerek konferansın Afrika’da gerçekleşmesi için çaba gösterdi.
Afrikalı araştırmacılar vize almakta zorluk yaşadıkları için bu tür teknoloji konferanslarına genellikle katılamıyorlar. Bu toplantıda 1994’teki soykırımla adı anılan Ruanda’nın seçilmesinin bir sebebi muhtemelen araştırmacılara şirket ya da ülke ayrımı gözetmeksizin vize vermesi. Ruanda ayrıca yeni araştırma merkezleri ve uluslararası yetenekleri çekmeyi amaçlayan hükümet programları ile Afrika’daki yapay zeka araştırmalarının gelişmekte olan bir merkezi haline gelmeyi amaçlıyor.
ChatGPT’nin piyasaya sürüldükten çok kısa bir süre sonra daha gelişmiş GPT-4 sürümünü kullanıcılara sunması, Google gibi büyük teknoloji devlerinin güvenliği bir kenara bırakarak teknoloji yarışında geride kalmama mücadelesine hız katarak insanların endişelerini iyice artırdı.
ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI, Ruanda’nın başkenti Kigali’deki konferansa katılmasa da tartışmada sürekli adından bahsedilmesiyle yokluğunu hissettirmedi. Konferansa katılmayan bir diğer isim de hafta başında yapay zeka teknolojisinin tehlikeleri hakkında daha özgür bir şekilde konuşmak için Google’dan ayrılan ‘yapay zekanın babası’ Geoffrey Hinton’du. Hinton basına verdiği demeçlerde yapay zekanın uzun vadeli tehditlerinden duyduğu endişeyi dile getirmişti.
Afrika’dan ve diğer gelişmekte olan ülkelerden gelen birçok araştırmacı, yapay zekanın toplumları için yarattığı kritik sorunlara dikkat çekti. Araştırmacılar, ABD ve Çin hakimiyetindeki yapay zeka modellerinin rekabetçi ortamda hızla geliştirilmesinin Afrika’yı geride bırakacağından, bununla da kalmayıp teknolojinin yarattığı sorunlarla uğraşmak zorunda kalacaklarını ifade etti. Bu sorunlar arasında Afrika’daki seçimlerde daha fazla dezenformasyona maruz kalınacağı ve dijital teknoloji yüzünden dillerini kaybetme riskleri var.
Öte yandan bazı araştırmacılar da yapay zekanın insan yaşamına faydalı özelliklerinin gelişimindeki yavaşlıktan dem vurdu. Konferans sırasında gelişmekte olan ülkelerde anne bakımının iyileştirilmesi ve çocuk ölümlerinin ortadan kaldırılmasında yapay zekanın oynayabileceği rolün önündeki hatalı doldurulmuş tıbbi formlar gibi kritik veri sorunlarından bahsedildi.