ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından kozmik hava olaylarının şiddetini değerlendirmek için kullanılan 5 dereceli ölçeğe göre 24 Mart’taki jeomanyetik fırtına, şiddetli bir G4 olarak değerlendirilerek zirveye çıktı. Fırtınanın beklenmedik şiddeti, kutup ışıklarını ABD’de New Mexico’ya kadar görünür kılmakla kalmadı, üstüne bir de uzay uçuş şirketi Rocket Lab’in fırlatması 90 dakika ertelenmek zorunda kaldı.
Jeomanyetik fırtınalar, Güneş’in taçküresinde meydana gelen patlamalar sonucu oluşan yüklü parçacıkların uzaya püskürtülmesinin (CME) ardından, Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşimi sonucu oluşan bozulmalara deniyor. Bu fırtınalar sırasında radyo iletişiminde kesintiler, uydu sistemlerinde arızalar, elektrik şebekelerinde bozulmalar gibi birtakım olumsuzluklar yaşanabilse de kutup ışıklarının oluşmasına sebep olmasıyla da bir bakıma doğal bir şölen sunuyorlar.
24 Mart’taki jeomanyetik fırtınanın ise tespit edilmesi oldukça zor “sinsi” bir CME tarafından tetiklendiği ortaya çıktı. NOAA’nın Ulusal Uzay Hava Servisi, ilk olarak 22 Mart’ta yaptığı duyuruda, 23-25 Mart tarihlerinde etkisini gösterecek, 24 Mart’ta ise şiddeti G2 seviyesine çıkabilecek bir “jeomanyetik fırtına alarmı” verdi. Anlaşılacağı üzere tahminciler fırtınaya tamamen hazırlıksız değildi ancak G4 şiddetinde bir fırtına da beklemiyorlardı.
ABD’li Uzay Hava Tahmincisi Tamitha Skov, hava tahmincilerinin bu son fırtınada niye bu kadar yanıldığını, “Neredeyse görünmez olan bu fırtınalar, püsküren CME’lerden çok daha yavaş fırlatılır ve özel bir eğitim almadan bu parçacıkları güneş yüzeyinden ayrılırken gözlemlemek çok zordur” sözleriyle açıkladı. Skov ayrıca bu sinsi CME’lerin güneşten yayılan diğer daha yoğun yapılarla da kamufle olabildiğini, bunun da gözlemi zorlaştırdığını sözlerine ekledi.
James Webb Uzay Teleskobu dünyadan 40 ışık yılı uzaktaki ötegezegende toz fırtınası tespit etti