Amerikan Kongresi’nin alt ve üst kanadı Ukrayna, İsrail ve Tayvan için hazırladığı savaş paketinin içinde TikTok yasasına da yermiş, ABD Başkanı Joe Biden kongrenin onadığı kararı imzalayarak yasalaştırmıştı. Yasa TikTok’un çatı şirketi ByteDance’in önüne iki seçenek koyuyordu. İlk seçenek sosyal medya platformunun dokuz ay içinde Çinli olmayan bir şirkete satılmasıydı. Eğer ByteDance platformu başkasına satmaya yanaşmazsa şirket ABD’de tamamen yasaklanacaktı. Ancak ByteDance satışı gerçekleştirmeyi kabul etse ve bu kadar kısa sürede sosyal medya platformunu satacak bir şirket bulsa bile Çin’in satışa izin vermeme ihtimali olabilir. Biden’dan izin çıkarsa bu süre üç ay daha uzatılıp bir yıla tamamlanabilir ama öyle bir ihtimalde bile satışın mümkün olmayacağı düşünülüyor. ByteDance ise kararı Yüksek Mahkeme’ye taşımaya hazırlanıyor.
ByteDance uygulamanın yasaklanmasının anayasanın Birinci Değişikliği’ne aykırı olacağı gerekçesiyle Amerikan Kongresi’ne dava açtı. Şirketi satmanın mümkün olmadığının anlatıldığı 67 sayfalık dava dilekçesinde şirketin gelecek yıl yasaklanmaktan başka şansının kalmayacağı belirtildi. “Kongre TikTok’a bunu yapabiliyorsa ulusal güvenliği öne sürerek herhangi bir gazetenin ya da internet sitesinin yayıncısına da aynı şeyi yapabilir” dendi. Ayrıca şirket Amerikalıların dünya genelinde popüler bir uygulamadan mahrum kalacağını savunarak “Anayasanın hem ifade özgürlüğü hem de bireysel özgürlüğüyle ilgili ilkeleriyle çelişen bir sonuç ortaya çıkıyor” dedi.
ABD neden yasaklamak istiyor?
TikTok ABD’de aylık 150 milyon aktif kullanıcıya sahip. Bazıları uygulamada içerik üreticisi kısmında yer alıyor; kendi işletmelerinin reklamını yapıyor ya da fenomenlikten para kazanıyor. Ancak uygulama ABD’de yasaklanırsa bu insanlar işsiz kalacak. Bazı uzmanlar yasağın yedi milyon kadar işletmeye zarar vereceğini, 170 milyon Amerikalının ise susturulması anlamına geleceğini söylüyor.
Amerikan Kongresi’nin uygulamayı yasaklamak istemesinin sebebi ByteDance’in Çinli bir şirket olması. Çin hükümeti, yetkilerini kullanarak şirketlerin verilerine erişim sağlayabiliyor. Biden yönetimi, Beijing’in bu yolla şirketin Amerikalı kullanıcılarının verilerine ulaşabileceğine inanıyor. TikTok’un topladığı veriler arasında en önemlileri konum bilgisi, IP adresi ve biyometrik veriler, yani yüz tanıma ve parmak izi verileri.
ByteDance biyometrik verileri yalnızca efektli videolar için topladığını, sonrasında hemen sistemden kaldırdığını söylüyor. Ayrıca ABD’li kullanıcıların verilerinin Çin’de değil Singapur ve ABD’de depolandığını söyleyen şirket, bunları yine bir Amerikan şirketi olan Oracle’ın işlettiği bulut altyapısında sakladığını belirtiyor. Hatta Avrupa’da da benzer endişeler doğduğu için İrlanda’da geçen yıl başka bir veri merkezi daha kuruldu.
Hukukçular ne düşünüyor?
Hukukçular TikTok’un savunmasının güçlü olduğunu söylüyor. Geçen yıl Montana eyaleti genelinde TikTok yasağı devreye sokmaya çalışılmış ancak sonrasında Yüksek Mahkeme devreye girerek bunun Birinci Değişikliği’n ihlali olduğunu söyleyerek ihtiyati tedbir kararı çıkarmıştı.
Columbia Üniversitesi’nin Knight First Amendment Enstitüsü’nün yöneticisi Jameel Jaffer, “TikTok’un hukuki mücadelesinin önemli olduğunu düşünüyor ve başarılı olacağına inanıyoruz. Birinci Anayasa Değişikliği, hükümetin çok iyi bir gerekçesi yoksa Amerika’nın yurt dışından gelen fikirlere, bilgilere ve medyaya erişiminin kısıtlanamayacağını söylüyor. Buradaysa öyle bir gerekçe yok” diyor. Yüksek mahkeme, Amerikan hükümetinin “Ama Çin hükümeti verilerimize ulaşabilir” iddiasını kabul ederse durum değişebilir.
Hükümet TikTok’un gerçekten ulusal güvenlik için tehlike oluşturduğu iddialarını destekleyecek somut kanıtlar sunamazsa mahkeme yasağın çok ileri gittiğine ve şirkete onarılamaz bir zarar verebileceğine hükmedebilir. Bazıları TikTok’u doğrudan yasaklamak yerine ABD’li kullanıcıların verilerinin daha iyi korunmasını sağlayacak güçlü bir veri gizliliği ve güvenliği kanunu hazırlanmasını öneriyor. Biden şubat ayında rakip ülkelerin veri komisyoncularının ABD’li kullanıcıların verilerini satın almasını yasaklayan bir kararnameye imza attı. Ancak birçok uzman bu kararnamenin işe yararlığını sorgulamadan edemiyor.