Psikoloji ve beyin bilimler alanında çalışan Patrick Hill ve iki meslektaşı, yalnızlık fenomenini daha iyi anlaşılmasını sağlayacak bir çalışmaya imza attı. Science Daily’deki habere göre Profesör Hill, yalnızlığın insan hayatını nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor:
“Yalnızlığın sağlık sorunları, bilişsel gerileme ve erken ölüm için en büyük psikolojik belirleyicilerden biri olduğu biliniyor. Araştırmalar bunun sağlık için sigara içmek ya da kötü beslenmek kadar zararlı olabileceğini gösteriyor.”
Peki daha az yalnız hissetmek ya da yalnızlıktan daha az etkilenmek mümkün mü?
Hill ve meslektaşları, bu soruyu yanıtlamak için İsviçre’de 2.300’den fazla yetişkinle yapılan anketleri analiz etti ve yaşlarına bakılmaksızın amaçlı bir yaşam sürdüğünü bildiren kişilerde yalnızlık duygusunun daha az olduğunu ortaya koydu.
Dört hafta boyunca duygularını izlediler
Katılımcılardan dört hafta boyunca ‘arkadaşlık eksikliği’, ‘diğer insanlardan soyutlanma’ ve ‘dışlanma ya da yok sayılma’ duygularını puanlamaları istendi. Katılımcılar ayrıca altı maddelik ‘Yaşam Bağlılığı’ testini doldurarak “hayatımda yeterince amaç yok” ve “faaliyetlerime çok değer veriyorum” gibi ifadeleri puanladı.
Partrick Hill amaç duygusunu ‘Sizi ertesi güne yönlendiren genel bir algı’ diye açıklıyor: “Bu her şey olabilir; bahçeyle uğraşmak, ailenize destek olmak ya da işinizde başarıya ulaşmak. Amaç duygusu sağlayan faaliyetlerin çoğunun da başkalarıyla etkileşimi içerdiği için yalnızlığı azaltıyor.” Ancak yalnızlıkla mücadele edenlerin insanlarla fiziksel olarak bir arada olmaktan çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu ekliyor: “Hepimizin hayatında, aslında yalnız olmadığımız halde kendimizi yalnız hissettiğimiz zamanlar olmuştur. Bir amaç duygumuz olduğunda, yanımızda birileri olsun ya da olmasın, yalnızlık duygusundan sıyrılmak daha kolay.”
Amacınıza çok anlam yüklemeyin
Araştırmanın makalesi, Psychology and Aging dergisinde yayınlandı. Sonuçlardan biri, insanların yalnızlık hislerinin 70 yaşından sonra bir miktar artması. Bu sebeple Hill, “İleri yaşların emeklilikle bir tutulması anlayışını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz” diyor: “Hayatın ilerleyen dönemlerinde anlamlı bir şeyler bulup yapmanın hiçbir sakıncası yok.”
Yine de, Patrick Hill’e göre ama çok büyük anlamlar yüklememek gerekiyor: “Dünyayı kurtarmanız gerekiyormuş gibi hissetmek varoluşsal korku ve sıkıntıya yol açabilir. Amaç ve anlam söz konusu olduğunda, küçük şeyler bile önemlidir. Uğraşınız sizin için yeterince anlamlıysa başkalarının ne düşündüğünün çok da fazla önemi yok.”