Araştırmacılar bu yılın en sıcak yıl olarak kayıtlara geçeceğine kesin gözüyle bakıyor. Bu da 2023'ün en sıcak yıl olma unvanını çok çabuk kaybettiği anlamına geliyor.

Küresel ısınmanın gidişatını izleyen Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin değerlendirmesine göre 2024 yılı, küresel sıcaklıkların sanayi öncesi sıcaklık seviyelerinin 1,5 derece üstüne çıkan ilk sene olacak.

Oysa birçok ülke Paris Anlaşması’nı imzalarken bu eşiği aşmama konusunda birbirlerine söz vermişlerdi. Bilim insanları bu ısınma miktarının da ötesinde Dünya’nın dönüşü olmayan bir hasarla karşı karşıya kalacağını düşünüyor.

Fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonları, gezegeni tehlikeli bir şekilde ısıtıyor. Biyoçeşitlilik tehlike altında, deniz seviyeleri yükseliyor ve kuraklık artıyor. Aşırı hava olayları çok daha sık ve şiddetli hale gelmiş durumda. Amerika’daki Helene Kasırgası’nda 300’den fazla kişi öldü, İspanya’daki sellerde 205 kişi hayatını kaybetti, Filipinler’deki tayfunda yine 200’den fazla kişi can verdi. Bunlar sadece son birkaç ay içinde meydana gelen olaylar.

Paris Anlaşması bozuldu mu?

Copernicus’un Başkan Yardımcısı Samantha Burgess, “Bu tür olaylar daha da kötüleşecek ve sıklaşacak” diyor. Yine de bu yıl 1,5 derecelik sınırı aşmamız Paris Anlaşması hedefini bozduğumuz anlamına gelmiyor. Anlaşma şartlarına göre 1,5 derece eşiğinin 20 yıl boyunca üst üste aşılması gerekiyor. Oysa her yılın kendine özgü bir doğal değişkenliği oluyor. Bu nedenle tek bir yılın daha sıcak veya daha soğuk olmasına bakarak genel ısınma eğilimini çıkaramayız. Ancak bunun bir sinyal olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Burgess “Bu iyi bir haber sayılmaz ancak anlaşmayı bozduğumuz anlamına da gelmiyor” diyor. Eğer bu eğilim önümüzdeki 10 yıl boyunca aynı şekilde sürerse ve atmosferdeki sera gazı yoğunlukları benzer seviyelerde kalırsa, gidişatın geri döndürülemez olma ihtimali artar.

COP29 öncesi uyarı gibi rapor

Copernicus’un bu raporu, dünyanın dört bir yanından liderlerin ve temsilcilerin iklim değişikliğini ele almak üzere bir araya geleceği COP29 zirvesinden bir hafta önce yayınlandı. Dünyanın en büyük iklim zirvesi olan COP bu yıl Azerbaycan’ın Bakü kentinde pazartesi günü başlayacak.

Birleşmiş Milletler tarafından geçen ay yayınlanan bir rapor, dünyanın iklime dair mevcut planlarının yetersiz kaldığını ve 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında 2019’a göre sadece yüzde 2,6’lık bir azalma olduğunu ortaya koyuyor. Oysa Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne göre emisyonlardaki bu azalışın çok daha büyük olması gerekiyor. Sera gazlarının 2030’a gelmeden en az yüzde 43, 2035’e kadar da yüzde 60 oranında azaltılması şart.

Dünya fosil yakıtları yakmayı yarın bıraksa bile küresel sıcaklıkları azaltmada biraz geç kaldığımız gerçeği değişmiyor. Çünkü okyanusların ve karaların atmosferdeki karbondioksiti emmesi elbet zaman alacak. Bu süreçte Akdeniz ısınma sürecek. Kuraklıklar da olduğu gibi devam edecek.

COP16 çözümsüz kaldı, ama gelişme var: Şirketler artık dijital gen arşivinden faydalanmak için para ödemek zorunda

İlklere sahne olan Cop28 bize ne anlatıyor?