Sıçanlar köpekler kadar sevimli bir hayvan olarak kabul görmeyebilir ancak koku alma yetenekleri patili dostumuzla yarışacak düzeyde. ‘HeroRAT‘ olarak bilinen hayvanları eğiten Tanzanya merkezli Apopo adlı kurum kedi büyüklüğündeki Afrika cırlak sıçanı türünü pek çok konuda insanlığın yardımına koşacak şekilde yetiştirdi. Bu kemirgenler hassas burunlarıyla mayınları, tüberkülozu, afet bölgelerinde enkaz altında hayatta kalanları tespit edip bulabiliyor. Hatta 2020 yılında Magawa isimli eğitimli Afrika cırlak sıçanı kariyeri boyunca 39 mayın ve 22 cephane tespit ettiği için madalyayla ödüllendirilmişti.
Afrika cırlak sıçanı şimdi de hayvanların yardımına koşuyor. Apopo sıçanları bu kez vahşi hayvan kaçakçılığını yakalamak üzere eğitti.
Taklit ürünler, uyuşturucu ve insan kaçakçılığından sonra dünya çapındaki en yaygın dördüncü kaçakçılık vahşi yaşam üzerinden dönüyor. Yılda 23 milyar dolar değerinde yasadışı vahşi yaşam ticareti yapıldığı tahmin ediliyor.
WWF Amerika’nın verdiği bilgiye göre kaçakçılık yapan çeteler özellikle Afrika’da havaalanlarında limanlarda kaçakçılık yöntemlerini tespit etmede zayıf olduğunu bilincinde. Vahşi yaşam kaçakçılığı yaptıkları ürünleri aramalarda ve X-ray geçişlerinde tespit edilemeyecek şekilde saklamayı biliyorlar. Örneğin fildişine ufak dokunuşlarla ahşap görüntüsü veriyorlar ya da ürünleri çikolata ambalajlarının içinde saklıyorlar.
Sıçanların hassas burunları tam da burada devreye giriyor. Apopo’nun yürüttüğü ve Frontiers in Conservation Science dergisinde yayınlanan araştırmaya göre sıçanlar fildişi, gergedan boynuzu, pangolin pulları ve Afrika karaağaçlarını koklamak üzere başarıyla eğitildi. Bunlar Afrika’dan kaçırılan en yaygın türler.
Projeyi yürüten Dr. Izzy Szott halihazırda yaban hayatı kaçakçılığını tespit etmek için kullanılan köpeklere “tamamlayıcı bir araç” olarak sıçan kullanılabileceğini söylüyor: “Serengeti’de (Tanzanya’da adını uçsuz bucaksız anlamına gelen kelimeden alan milli park) iz sürecekseniz sıçan kullanmazsınız. Ancak küçük ve çevik yapılarıyla sıçanlar tıkış tıkış bir nakliye konteynerinde üstünlük sağlar.”
Dr. Szott ayrıca köpeklerin aksine sıçanların birden çok bakıcıyla çalışabildiklerine ve küçük boyutları sayesinde eğitimlerinin, bakımlarının ve taşınma maliyetlerinin çok daha düşük olduğuna dikkat çekiyor. Yasadışı yaban hayatı ticaretinin çoğunun dünyanın en yoksul bölgelerinde olduğu hesaba katılınca bu önemli bir avantaj.
Nasıl eğitiliyorlar?
Sıçanların eğitim süresi de görece kısa. Ortalama sekiz yıl yaşıyor ve yaklaşık bir yılda eğitilebiliyorlar. Peki nasıl? Dr. Szott’un anlatımına göre pazartesiden cumaya okul gibi her gün dersleri oluyor. Geniş bir alanda halat oyuncaklar, koşu tekerleğiyle oyun saatleri düzenleniyor. Yüksek zekaları ve merak seviyeleri onları ideal öğrenci yapıyor. Yeni bir şey yapmayı öğrenmeleri için bu eğitim alanlarına bırakıp oyunu çözmelerini beklemek yeterli. Sıçanlar hedefi belirlediğinde, ön ayaklarını kullanarak üstündeki özel yapım yeleğe bağlı ses çıkaran küçük bir topu çekerek sahibine haber veriyor. Elbette başarılı olduklarında devreye ödül mekanizması giriyor.
Araştırmanın bulguları gerçek dünyada da test edilmiş. Tanzanya’daki uluslararası ticaretin neredeyse tamamının yürütüldüğü Darüsselam limanında yapılan testte eğitimli sıçanlar gizlenen hedeflerin kokularla maskelenmiş olduğu halde yüzde 83’ünü bulmayı başardı.
Vahşi yaşam kaçakçılığı canlı popülasyonunu etkilemekle kalmıyor, tüm ekosisteme zarar veriyor. Araştırmalar ebola, m.çiçeği virüsü, Sars gibi hayvan kökenli hastalıkların yayılmasına neden olabileceğini gösteriyor. Bu kaçakçılıkla mücadele bu açıdan da önem taşıyor.