Gebelik süresi 22 ay olan Afrika fillerine yeni bir rakip çıkmış olabilir. Yeni bir çalışma Grönland balinalarına yapılan kan tahlillerinin, bu canlıların hamilelik sürecinin iki yıl sürebileceğini ortaya koydu. Ancak yine de Afrika fillerine üstün gelip gelmeyecekleri tartışmaya açık, zira balinalar tüm bu süreci hamile geçirmiyorlar, yavrularını en doğru zamanda büyütmek için fizyolojik taktiklere sığınıyorlar. Çalışma Royal Society Open Science dergisinde yayımlandı.
Balinaların üreme dünyasına dalmadan önce hamilelik süresinin gebelik süresinden neden farklı olduğuna değinelim. Yeni çalışmanın lideri Nadine Lysiak, IFLScience’a yaptığı açıklamada, “Gebelik bir embriyonun/fetüsün dişi bir memelinin rahminde geliştiği, gebe kalma ile doğum arasındaki zaman dilimidir. İnsanlarda bu gebelik süresi 38 hafta sürer. İnsanlarda gebelik süresi, hamilelik süresinden iki hafta daha azdır çünkü yumurtlama ve hamile kalma, adet döngüsünün iki haftasında gerçekleşir” dedi.
Yabani hayvanlarda gebelik süresini ölçmenin bir yolu kan tahlillerine bakmaktır, çünkü gebelik sırasında progesteron gibi bazı hormonların daha yüksek çıkacağı biliniyor. Grönland balinaları yüzeyde çok az zaman geçirdikleri için deney yapmak zor olsa da tahminlere göre gebelik süreleri yaklaşık 14 ay sürüyordu. Ne var ki Kanada-Batı Grönland popülasyonundan 10 dişi Grönland balinasının izlendiği araştırmada bu tahminler boşa çıktı. Zira yedi yetişkin balinanın şaşırtıcı derecede uzun bir süre boyunca yüksek progesteron seviyelerine sahip olduğu görüldü.
Lysiak sözlerine, “Bulgularımız Grönland balinalarının progesteron seviyelerinin ortalama 23,5 ay boyunca yüksek seyrettiğini gösteriyor. Bu da fillerin gebelik dönemini geçiyor” diyerek devam etti. Eğer bu sıra dışı uzunluktaki progesteron yükselmesi gerçekten de Grönland balinası yavrularının büyümesi için harcanan zamanı gösteriyorsa, bu memeliler arasında bilinen en uzun hamilelik dönemini oluşturacak. Bununla birlikte hamilelik hormonlarının neden bu kadar uzun süre yüksek seyrettiğine dair başka olası açıklamalar da var.
Lysiak, “Makalemizde Grönland balinalarının aslında iki yıl boyunca hamile olmadıklarını gösteren saha gözlemlerinden elde edilen bazı kanıtları araştırıyoruz. Balinanın progesteron seviyelerine bakarken gebeliğin nasıl tanımlanacağına dair soruların yanı sıra, progesteronun balinalarda gebelikten önce yükselmesinin nedenlerini de araştırdık. Buna yüksek progesteronlu östrus dönemleri veya gecikmiş implantasyon da dahil” dedi.
Bu balinalarda yükselen tek hormon progesteron da dahil. Kortizol da dahil olmak üzere glukokortikoidlerdeki bazı artışlar hamilelikten ziyade stresin bir göstergesi olabilir. Ayrıca yükselen progesteronun dişilerin ardışık yumurtlama yaşamasının bir sonucu olması da mümkün. Bir adaptasyon yöntemi olarak ardışık yumurtlama çevrenin öngörülemez olabileceği Arktik koşullara dişi Grönland balinalarının uygunluğunu artırabilir. Dişi balinalar bir üreme sezonunda birçok erkekle çiftleşir, bu nedenle birden fazla yumurta bırakmak onlara bir sonraki nesli getirecekleri ‘en iyi’ sperm konusunda daha geniş seçenekler sunar.
Yine de bu yalnız hayvanların cinsel yaşamları hakkındaki bazı bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.