Türkiye de iklim krizinin pençesine düştü ve ülkenin hemen her yerindeki barajlar, bu tehlikeyi gün geçtikçe gözler önüne sermeye başladı. Geçen günlerde Edirne’nin Keşan ilçesine içme suyunun sağlandığı Kadıköy Barajı’nda incelemelerde bulunan Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu ise barajın ortasından tasarruf çağrısı yaptı. Çanakkale’de Kaz Dağları’ndan beslenen 96,5 milyon metreküp su kapasitesine sahip Bayramiç Barajı’nın doluluk oranı yaşanan kuraklık nedeniyle yüzde 8,5’lere kadar geriledi. Şimdi ise çanlar Bursa ve İzmir için çalıyor.
Küresel ısınma ve bilinçsiz sulamanın kıskacındaki baraj
Bursa’da Ballıkaya Deresi üzerine 1977-1983 yılları arasında Demirtaş Barajı kuruldu. Ancak baraj son zamanlarda küresel ısınma nedeniyle kuruma noktasında. 2 bin 160 hektar tarım arazisinin su ihtiyacını karşılayan barajdaki çekilme nedeniyle derin çatlaklar oluştu ve koyunlar otlamaya başladı. Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, barajdaki çekilmenin en büyük nedeninin küresel ısınma olduğunu ancak bununla birlikte bilinçsiz tüketimin de kuraklığı desteklediğini söyledi.
Bursa’daki su tüketiminin yüzde 72’sinin tarımsal sulamada kullanıldığını aktaran Doç. Dr. Dindar, bu durumun ileriki dönemlerde su stresi ve su kıtlığına neden olabilecek boyuta ulaştığını vurguladı. Bu etkilerin dönemsel olarak daha fazla hissedildiğini belirten Doç. Dr. Dindar, “Bir yanda yağmur yağıyor seviniyoruz ama sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor ki maalesef buharlaşma ile hem barajlarımızda hem de topraklarda ciddi bir kuraklık baş gösteriyor” dedi. Öte yandan tarımsal sulamada eski teknolojinin halen hüküm sürdüğünün altını çizen Dindar, bu durumda ekosistemin dengesinin bozulduğunu ifade etti.
Yazın kurak geçtiğini, yağış olmadığında barajdaki su tüketimiyle birlikte hızlı azalma meydana geldiğini belirten Doç. Dr. Dindar, bu yıl Dünya Gıda Günü’nün temasının su olduğunun vurgulandığını aktardı, önlemler alınması gerektiğini söyledi.
İzmir’de ‘tehlikenin başlangıcı’
Bursa ile birlikte İzmir de su krizinin alarm verdiği illerden biri. Kentin su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarının yanı sıra yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ancak bu yıl yeterli yağış olmadı ve kuraklık ortaya çıktı. Haliyle barajların doluluk oranı da hızla azaldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre; özellikle İzmir’in ana içme suyu kaynağı olan, kentin yüzde 44’lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı’nda geçen yıl 44,19 olan su doluluk oranı, bu yıl aynı dönemde 29,90’a geriledi. Balçova Barajı’ndaki doluluk oranı 25,83’ten 15,07’e, Gördes Barajı 4,06’dan 3,09’a, Ürkmez Barajı 52,58’ten 16,18’e, Güzelhisar Barajı 65,05’ten 59,60’a ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda ise 49,64’ten 22,51’e düştü.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü öğretim üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’deki barajlarda su seviyesinin son 14 yılın en düşük noktasında olduğunu belirtti. Ancak Prof. Dr. Yaşar, Tahtalı’da su seviyesinin 2008’de yüzde 2’ye düştüğünü hatırlatarak 2009’daki yağışların artmasıyla seviyenin yeniden yükseldiğini söyledi. “1971 yılından sonra en yağışlı dönemi yaşadık. Ancak o günden sonra hep Tahtalı Barajındaki doluluk oranı, yüzde 75 ila 76’lardaydı. Maalesef bu sene yüzde 29’lara düştü. Son 14 yılın en düşük seviyesi” diyen Prof. Dr. Yaşar, şu anda bir tehlike olmasa da ‘tehlikenin başlangıcı’ olarak tanımlanabileceğini söyledi.
12 il olağanüstü kurak
Öte yandan Öte yandan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Standart Yağış İndeksi metoduna göre hazırladığı kuraklık analizine göre son üç ayda özellikle İstanbul ve çevresi, Kastamonu, Yozgat, Bayburt, Gümüşhane, Antalya, Karaman, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Hakkari ve Van “olağanüstü kurak” olarak sınıflandırıldı.