Dünya Su Günü tüm dünyada çeşitli ‘raporlarla’ kutlanırken, geleceğimize dair endişe artarak devam ediyor.
Birleşmiş Milletler bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli, IPCC, hazırladığı raporda iklim krizinin yarattığı kayıp ve zararlar ile bu zararların giderek artacağına ilişkin riskler mercek altına alırken, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için gerekli adımların 2030’a kadar atılmasını hayati şart olarak belirliyor.
195 üye ülkesi bulunan IPCC’nin son raporunda 93 bilim insanının katkısı var. Çarpıcı detaylar içeren rapordan birkaç detay:
Yüzyılı aşan süredir fosil yakıt kullanımı başta olmak üzere küresel sıcaklık 1850-1900 yıllarındaki seviyeye göre 1,1 dereceye ulaşmış durumda. Bu artış kara alanlarında 1,59 derece, okyanuslarda 0,88 derece olarak hesaplanıyor. Yeryüzü sıcaklığıysa, 1970’ten beri, son 2 bin yıldaki diğer 50 yıllık dönemlerden daha hızlı arttı. Yani kötüye gidiş günden güne hızlanıyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim konusunda ‘Bir dakika bile kaybedilecek vakit kalmadığı’ görüşünü yinelerken, “İklim, saatli bombaya dönmüş durumda. IPCC raporu o bombayı nasıl etkisiz hale getireceğimizi gösteriyor. İnsanlık için bir hayatta kalma haritası niteliğinde. İnsanlık çok kırılgan bir buz tabakasının üzerinde ve bu buz çok hızlı bir şekilde eriyor” dedi.
Guterres ayrıca, İklim Dayanışma Paktı uyarınca gelişmiş ülke liderlerinin 2040, gelişmekte olan ülkelerin ise 2050’ye kadar karbon emisyonlarını net sıfır seviyesine çekme taahhüdüne uymaları gerektiğini belirtti.