Çevre Araştırma Ajansı dün yayınladığı 32 sayfalık raporda küresel ısınmaya katkısı karbondan binlerce kat yüksek olan soğutucu gazların Avrupa'ya yasadışı geçişinin Türkiye ve Çin üzerinden yapıldığı bildirdi.

Londra merkezli Çevre Araştırma Ajansı (EIA) dün yayınladığı bir raporda küresel ısınmaya neden yüksek miktarda soğutucu gazların Çin ve Türkiye’den Avrupa’ya yasa dışı yollarla sokulduğunu bildirdi. Raporda bu durumun soğutucu gazların tedavülden kaldırılmasını amaçlayan küresel anlaşmaları sekteye uğrattığı belirtiliyor.

Bazı soğutucu gazlar atmosfere yükseldiklerinde ozon tabakasını parçalayabilen kimyasal reaksiyonlara neden olabiliyor. Halbuki ozon tabakası Dünya’yı zararlı güneş ışınlarından koruyan bir tabaka. Bu tabakanın incelmesi ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinin Dünya üzerinde daha çok hissedilmesine neden olabilir.

Soğutucu gazların olumsuz etkilerinden kaçınmak isteyen ülkeler Montreal protokolü, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalarla bazı soğutucu gazların kullanımını tamamen ortadan kaldırmayı ya da en azından sınırlamayı amaçlıyor.

Avrupa’ya yasadışı hidroflorokarbon sokuluyor

32 sayfalık raporda yer alan soğutucu gazlar hidroflorokarbonlar (HFC). Bu soğutucu gazlar çoğunlukla sanayi ve perakende sektöründe soğutma amacıyla kullanılıyor. Diğer yasaklı soğutucu gazlar gibi ozon tabakasına zarar vermeseler de karbondioksitten birkaç bin kat daha etkili sera gazı olması açısından tehlikeli bir kimyasal.

Karbon, metan gibi gazların kontrolsüz salımları bu gazların atmosferde birikmesine neden oluyor. Bu küme Güneş ışınlarının dünyaya girmesine izin verse de yüzeyden yayılan ısıyı emerek ve geri yansıtarak atmosferde birikmelerine neden olur. Bu durum atmosferin normalden daha fazla ısıyı tutmasına ve yeryüzünün ısınmasına yol açar.

İki yıl süren gizli soruşturmanın ardından EIA’dan yapılan açıklamada, HFC kullanımını azaltmaya dair verilen sözlere rağmen Avrupa Birliği’ndeki (AB) yetkililerin Türkiye, Rusya ve Ukrayna üzerinden Avrupa’ya (özellikle Yunanistan, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz’e), giren yasa dışı soğutucu gaz sevkiyatlarını takip etmekte zorlandığı belirtiliyor. Ayrıca kaçakçıların tespit edilmekten kaçınmak için çok daha farklı taktiklere başvurduğu vurgulanıyor.

Örneğin raporda İstanbul merkezli bir şirketin HFC’yi Avrupa’ya sokma taktiğinin HFC’leri kayıtlara başka bir soğutucu gaz olan hidrofloroolefin (HFO) olarak geçirerek soruşturmadan kaçtığını yazıyor. Raporda Türkiye’den AB’ye bu gazları taşımanın en hızlı yolunun Bulgaristan üzerinden kara yoluyla olduğu yazıyor.

EIA’nın üst düzey yöneticilerinden Fin Walravens İngiliz haber ajansı Reuters’a “Avrupa pazarında yasadışı yollardan getirilmiş HFC’lerden bulmak hâlâ çok kolay. Kaçakçıların yöntemlerini sürekli değiştirerek yetkilerden kaçmakta ustalaştıklarına dair birtakım işaretlere rastladık. Havayı en çok kirletecek zararlı gazları içeri sokabilirseniz turnayı gözünden vurmuş oluyorsunuz” dedi.

Kısıtlamalar fiyatları yükseltti

Montreal Protokolü’nde 2016 yılında yapılan değişikliğe göre Avrupa diğer sanayileşmiş ülkeler HFC kullanımını 2012’den 2036’ya kadar yüzde 85 oranında azaltma sözü verdi. Gazı kademeli olarak terk etmenin gerçekleşmesi için HFC üreticilerine ve tüketicilerine belli başlı kotalar tahsis edildi. Ancak rapora göre bu gazlara talep hâlâ yüksek olduğu için alınan tedbirler fiyatların tavan yapmasına ve kaçakçılara gün doğmasına neden oldu, ki rapora göre bu kaçakçılardan bazıları ruhsatlı ticaret de yapıyor.

Walravens “Eğer ruhsatınız varsa kotayı aşmak çok daha kolaylaşıyor. Çünkü kotayı aşıp aşmadığınızı kanıtlamak çok zor. Bu soğutucu gazları kademeli olarak azaltma amacımız HFC’leri pahalı kılarak insanların daha uygun maliyetli ve çevre dostu alternatiflere yönelmesini sağlamaktı ama ortaya kaçak ticaret çıkarsa tüm sistem çöker” diyor.

Çin bu yıl 39 ruhsatlı üreticiye 185 milyon ton karbondioksite eşdeğer üretim izni vererek dünyanın en büyük HFC üreticisi konumunda bulunuyor. Ancak ülke aralık ayında kotalarını aşan firmaları cezalandırmak için yeni kurallar getirdi.

2021 yılında yapılan EIA araştırması Avrupa’ya kaçak yollardan sokulan HFC’lerin yasal olarak ticaretinin yapıldığı miktarın yüzde 20-30’una tekabül ettiğini gösteriyor. Bu da 30 milyon ton karbondioksite eşdeğer bir miktar. Yeni rapor miktar açısından revize edilmiş bir tahminde bulunmadı ama Walravens çok bir şeyin değişmediğini belirtiyor.

Dünya cuma günü küresel ısınma eşiğini ilk kez kısa süreliğine aştı