Erzincan İliç’teki altın madeni kazasının yankıları devam ediyor. Yığın liçi denilen yöntemle altın çıkarılan alanda çalışmalar devam ederken, bu alanın nasıl temizleneceği ise merak konusu oldu. 10Haber’e konuşan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilsun İnce “Bu alanın temizlenmesi uzun yıllar sürecek bir durum. Bu temizlemeyi de çok iyi bir ekiple yapmak gerekiyor. Aynı şekilde siyanürün sudan temizlenmesi de uzun yıllar sürecek bir çalışma gerektiriyor” dedi.
Adsorpsiyon yöntemi kullanılmalı
Nilsun İnce siyanürlü alanın temizlenmesi için uygulanacak yöntemi şöyle anlattı:
“Siyanür suda çözünür bir madde. Dibe çökmesi kendiliğinden olmaz. Dibe çöktürülmesi lazım. Ben bunu Çernobil kazası olarak görüyorum. Toprakta adsorpsiyon yöntemi kullanılıyor. Siyanürün yüzeyde tutunması sağlanılıyor. Bu çok pahalı bir yöntemdir. Bu işi çok iyi bir ekiple yapmak gerekiyor. Suda da çöktürerek, suyun altındaki çamur altında siyanürün parçalanması sağlanabilir. Ama ortaya çıkan yan ürünler de zararlı. Bu yüzden sudan da uzaklaştırmak için toprakta söylediğim gibi adsorpsiyon yöntemi ile aktif karbon gibi bir filtrenin üzerine tutunması sağlanmalıdır.”
“Fırat’ın akarsu olmasından dolayı bu uygulama için geç kalınmış değil mi” sorusuna İnce “Evet. Şimdi birtakım barajlar yapılması ve su oradan geçerken bu barajlardaki aktif karbon katmanından geçmesi sağlanmalıdır. Burada kirli suyun temiz suya dönüştürme işlemi gerçekleştirilmelidir. Bu da yüzde yüz hepsini temizleyecek bir şey değildir. En azından seyreltecektir” diye yanıt verdi.
İnce: İçme suyu barajına siyanür karıştı
Nilsun İnce bu maden kazasının sadece o bölgeyle sınırlı olmadığını geniş bir coğrafyayı etkileyeceğini söyledi. İnce havadaki hidrojen siyanürünün hava akımlarıyla geniş bir alana yayıldığını söyledi. Aynı durumun Çernobil kazasında da olduğunu kazanın olduğu alanda havaya yayılan kimyasalın hava akımlarıyla Türkiye’nin Karadeniz kıyılarına da geldiğini hatırlattı.
İnce, “Siyanürle kirlenmiş olan toprağın temizlenmesi çok zor bir şey. O bölgede tarım yapılması, arıcılık çalışmalarının yapılması bir daha mümkün olmayacak. Kazanın olduğu yerde içme suyu barajı var. Oraya da karışmış olduğu kesin. Burada yaşanan olay çok büyük bir çevreyi etkileyebilecek durumda. Özellikle Fırat nehrine karışmışsa. GAP bölgesinde Fırat tarımsal sulamada kullanılıyor ve bu bölgede yetişen ürünler geniş bir alana yayılıyor. . Fırat nehri sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor, başka ülkelerin içinden de geçiyor. Havadaki hidrojen siyanürü solumayla, siyanürle kirlenmiş olan bitkileri yemek vasıtasıyla ya da el ve deri temasıyla bu maddeden etkileniriz. O bölgede yetişen tarım ürünlerinin yenmesi 13 Şubat itibarıyla sakıncalı bir durum haline gelmiştir” dedi.