Ukrayna'ya verilmesi beklenen yardımlar Cumhuriyetçilerin engeline takılınca Biden yönetimi Pentagon bütçesine yöneldi. Beyaz Saray Ukrayna için 300 milyon dolarlık acil paket açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) artık kan davasına dönen Ukrayna’ya gidecek yardımlar için yeniden ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) fonuna başvurma kararı aldı.  Daha önce açıklanan ve Kongreden geçse de Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nde takılı kalan 60 milyar dolarlık yardım için bekleyiş sürerken ABD parası tükenmekte olan Ukrayna için Pentagon fonuna başvuracak. 300 milyon dolarlık paket “Presidential Drawdown Authority” (PDA) kapsamında finanse edileceği için onay engeline takılmayacak. PDA Başkan’ın acil durumda Kongre onayı olmadan ABD stoklarından ekipman veya hizmet transfer etmesine izin veriyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan salı günü paketi duyururken “Rus birlikleri ilerleyip saldırıyor ve Ukrayna’nın karşılık vermek için yeterli cephanesi yok. Bu da toprağa, hayatlara ve bize mâl oluyor. Ayrıca ABD’ye ve NATO’ya da stratejik olarak pahalıya mâl oluyor” dedi. Sullivan Biden yönetiminin ocak ayında tedarik fonlarının tükendiğini söylemesine rağmen Pentagon’un silah sözleşmelerinden kaynaklanan “beklenmeyen tasarruflar” sayesinde Ukrayna’ya yeni yardım paketi için paranın serbest kaldığını söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden da Sullivan’dan sonra açıklanan yardım paketinin “yeterli olmadığını” ve ek finansman sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Biden “Çok geç olmadan harekete geçmeliyiz, çünkü Rusya saldırılarını durdurmayacak. Putin devam ettikçe Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın geri kalanı risk altında olacak” dedi.

Pakette neler var?

ABD tarafından açıklanan Pakette Stinger uçaksavar füzeleri, topçu mermileri, parça tesirli mühimmat, AT4 zırhsavar sistemler ve M142 Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) için füzeler yer alacak. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı “Dünya izliyor, saat işliyor ve mümkün olduğu kadar hızlı harekete geçmemiz gerekiyor; Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu anda ihtiyacı olanı alması için elimizden gelen her şeyi yaparken bile” dedi.

Şubat sonunda üçüncü yılına giren Ukrayna Savaşı’nda Biden yönetimi Kongre’nin onay verdiği Kiev’e yardım paketleri için bugüne kadar 113 milyar dolar harcamış durumda.

CIA: ABD yardımlarıyla Ukrayna 2025’e kadar cephede tutunabilir

ABD Merkezi İstihbarat Direktörü (CIA) William Burns Washington’un yardımı olmadan Ukrayna’nın savaşı kaybedeceğinin aşikar olduğunu söylemişti. Üst düzey istihbarat yetkilileri Pazartesi günü Rusya’nın kritik silah tedarik ağını geliştirip Çin’den teknoloji tedarikini artırmasıyla Ukrayna’nın Amerikan yardımı olmaksızın savaş alanında kayıp vermeye devam etme ihtimali olduğu uyarısı yapmıştı. ABD’nin karşı karşıya olduğu dünya çapındaki tehditlerin yıllık değerlendirmesinin yapıldığı toplantıda kamuya açık bilgilendirme yapan yetkililer ABD’nin Ukrayna’ya yardımının gecikmeye devam etmesinin önümüzdeki yıl Rusya’nın ek toprak kazanımlarına yol açacağını söylemişti. Onlara göre bunun sonuçları sadece Avrupa’da değil Pasifik’te de hissedilecek. CIA direktörü William Burns Kongre’ye “Ukrayna’ya destekten uzaklaşırsak bu sadece Hint-Pasifik’te Tayvan’dan Güney Çin Denizi’ne kadar uzanan alanda Çin’in liderlik hırslarını körükleyecektir” demişti.

Kısa süre önce Ukrayna’ya yaptığı 10. ziyaretten dönen Burns burada savaşın hem Avrupa’nın güvenliği hem de dünya genelindeki Amerikan çıkarları açısından dönüm noktasında olduğunu söylemiş, Senato’dan geçen Ukrayna’ya 60 milyar dolarlık güvenlik yardımının Temsilciler Meclisi tarafından onaylanması halinde Kiev’in Rusya’ya stratejik bir darbe vurabileceğini dile getirmişti. Burns geçen altı ay içinde Ukrayna’nın 15 Rus gemisini batırdığını, ek yardımlar sayesinde Ukrayna’nın bu yılın sonunda ya da 2025’in başında “saldırı inisiyatifini” yeniden ele geçirebileceğini söyledi. Burns böyle bir değişimin Ukrayna’yı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakerede güçlü konuma getireceğini de anlatmıştı.

Ukrayna’nın cephanesi ve parası gün geçtikçe tükenirken Rusya müzakereye açık olduklarını ancak Ukrayna silahlandırılmaya devam ettiği sürece bunun mümkün olmayacağını ifade ediyor.

Seçimlere giden Putin yine ‘nükleer’ dedi, Batı’yı tehdit etti