Şubat ayının ilk günü Brüksel’in çekişmeli bir Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’ne sahne olması bekleniyordu. Ancak liderler kısa süre içinde, bu zamana kadar Ukrayna yardımlarını veto eden Rusya’nın en yakın müttefiklerinden Macaristan engelini aştı. Zirvenin başlamasından kısa bir süre sonra AB Konseyi Başkanı Charles Michel, özel liderler zirvesi başladığı sırada sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Michel, “27 liderin tümü, AB bütçesi kapsamında Ukrayna’ya ek 50 milyar euroluk destek paketi üzerinde anlaşmaya vardı” ifadesini kullandı.
We have a deal. #Unity
All 27 leaders agreed on an additional €50 billion support package for Ukraine within the EU budget.
This locks in steadfast, long-term, predictable funding for #Ukraine.
EU is taking leadership & responsibility in support for Ukraine; we know what is…
— Charles Michel (@CharlesMichel) February 1, 2024
AB liderleri özel bir zirvesinin ana konusu Ukrayna’ya yapılması istenen ancak Macaristan tarafından engellenen yardımlar oldu. Daha sabah saatlerinde zirveye dair haber geçen uluslararası medya, AB liderlerinin Orban konusunda umutsuz olduklarını yazmış, bu umutsuzluğu Polonya Başbakanı Donald Tusk da direkt dile getirmişti: “Viktor Orban’ın bu çok garip ve çok egoist oyununu anlayamıyorum, kabul edemiyorum. Hukukun üstünlüğü gibi ilkelerimiz konusunda uzlaşmaya yer yok ve Ukrayna konusunda da kesinlikle uzlaşmaya yer yok.”
Tusk “egoist oyun” olarak nitelediği Macaristan’ın karşı çıkışlarına karşı kapıyı yine de “aralık” bırakmayı da unutmamıştı: “İçgüdülerime göre günün sonunda Viktor’u da ikna edecek bazı güçlü argümanlar bulacağız.” Belli ki Tusk haklı çıktı ve geriye kalan 26 lider, Orban’ı ikan edecek argümanları masaya sürdü. Şimdi ise geriye bu argümanların ne olduğunu anlamak kaldı.
Bir kaynak The Guardian’a liderlerden herhangi birinin Macar lideri, oy hakkı ya da Macar ekonomisinin baltalanmasıyla tehdit edip etmediği sorusuna şu yanıtı verdi: “Büyük bir tehditte bulunmaları gerektiğini düşünmüyorum ama son birkaç hafta 26 üye arasında büyük bir birlik olduğunu gösterildi. Dolayısıyla hafta sonu yapılan en büyük tehdit hareketinin [ekonomiyi sabote etmenin] mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Ancak Orban’ın yalnız kaldığı çok açıktı.”
Aynı kaynaklar, Orban’ın bu sabah oyunun bittiğini bildiği izlenimini edindiklerini söylüyor: “Kızgın falan değildi ama zaten biliyordu,” diyen içeriden bir kaynak, Orban’ın ülkenin iç işlerinde “başarı” olarak lanse edebileceği doneleri aldığını da söyledi.
ABD merkezli Politico’ya göre, diplomatlar, Avrupalı liderlerin Orban’ı üç eklemeyle kazandı. Bunlar da şöyle; yardım paketinin uygulanmasına ilişkin Avrupa Komisyonu tarafından yıllık bir rapor hazırlanacak, paketin uygulanmasına ilişkin liderler düzeyinde tartışma yürütülecek ve ihtiyaç duyulması halinde iki yıl içinde Avrupa Konseyi, bütçenin gözden geçirilmesi için Komisyon’dan bir teklif isteyecek.
AB liderleri ayrıca, Macaristan’da hukukun üstünlüğünün Avrupa Komisyonu tarafından değerlendirilme şeklinin adil ve objektif bir şekilde yapıldığını garanti altına almak için Aralık 2020’den alınan önceki sonuçlara atıfta bulunan bir satır ekledi. Peki neden? 2020 yılında AB liderleri, yeni bir mekanizmanın kurulması noktasında anlaşmışlardı. Bu mekanizma, AB’nin hukukun üstünlüğü değerlerini ihlal eden, AB bütçesinin sağlam bir şekilde yönetilmesini ya da Birliğin maddi çıkarlarında hasara neden olacak politikalara imza attığı durumda sözkonusu üye devletlere sağlanan AB fonlarının kısıtlanması ya da askıya alınması için devreye sokuluyordu. Keza bu Macaristan için gündeme gelmişti. Macar medyası sözkonusu anlaşmanın ardından Orban’ın AB fonlarının sağlama hedefinin yerine getirildiğini ve hükümetin ek AB fonlarının ödenmesine ilişkin kararın adil bir prosedür çerçevesinde verileceğine dair bir söz aldığını yazdı.
Liderlerin Orban’ı dahil etmeye çalıştığı ve sonunda başarılı oldukları yardım planı, Ukrayna’ya yönelik dört yıllık bir mali desteği kapsıyor. Plan dahilinde Ukrayna’nın 2024-2027’deki ihtiyaçlarının 33 milyar euro (36 milyar dolar) kredi ve 17 milyar euro hibe ile karşılanmasına yardımcı olunacak. Bu para Kiev’e AB bütçesinden aktarılacak bu nedenle de 27 AB üyesinin tamamının onayına ihtiyaç duyuluyordu ve o da bugün gerçekleşti. Ukrayna, Rusya’nın savaşı yaklaşık iki yıl önce başlatmasından bu yana en zor günlerini yaşıyor. Nedeni de Cumhuriyetçilerin engeline takıldığı için sürüncemede kalan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yardımları. Bu konuda da şu ana kadar ilerleme sağlanmış değil. ABD’de durum buyken haliyle Kiev’in tüm umutlarını bağladığı AB’nin Macaristan engelini aşması oldukça kritikti.
Zelenski memnun ama dahasını istiyor
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Kiev’e uzun vadeli mali yardım konusunda vardıkları anlaşma için AB liderlerine minnettar olduğunu söyledi, ancak yetinmeyerek askeri yardım konusunda da adım atmaları çağrısında bulundu. Brüksel’de toplanan liderlere hitaben bir video konuşması yapan Ukrayna lideri, 50 milyar euroluk yardım kararının “Ukrayna’nın da Avrupa’nın da dayanacağının açık bir sinyali olduğunu” söyledi. Ancak şunu da ekledi: “Ne yazık ki Avrupa’nın Ukrayna’ya bir milyon top mermisi tedarik etme planının uygulanması gecikiyor. Bu da Avrupa’nın kaybetmeyi göze alamayacağı küresel rekabetin bir işaretidir. İşte bu nedenle bugün Avrupa Barış Fonu bünyesinde Ukrayna Yardım Fonu’nun oluşturulması için birlikteliğinize ihtiyaç duyulmaktadır. Bu, şu anda ilgili zorluklara karşı koymamız gereken türden güvenilir ve uzun vadeli bir destektir. 4 yıllık bir dönem için yılda 5 milyar eurodan az olmamak üzere. Net bir öncelik verilmesi lazım.”
Macaristan Ukrayna’ya AB yardımını neden veto etmişti?
Macaristan’ın, AB’deki genel eğilime rağmen Ukrayna’ya karşı mesafeli durmasının ve yardımları veto etmesinin birinci nedeni, tabii ki Rusya ile olan ilişkiler ancak bunun dışında, Ukrayna’daki Macar azınlığa yönelik tutum da bu nedenler arasında hatırı sayılır bir güce sahip. Budapeşte’ye göre, Ukrayna’da yaşayan Macar etnik azınlık, kültürel haklarını son on beş yıl içinde kaybetti.