ABD ve İsrail medyası, Gazze’de süren savaşa dair önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Üst düzey yetkililere göre Biden yönetimi Hamas liderliğinin Katar’dan sınırdışı edilmesini istedi. Emirlik de kabul edip bunu Hamas’a iletti. Yetkililer “Hamas ABD’nin hiçbir ortağının başkentinde artık hoş karşılanmamalı” dedi. Reuters “ABD’nin Katar’a, grubun ateşkes ve rehine anlaşması sağlama yönündeki son teklifi reddetmesinden bu yana Hamas’ın Doha’daki varlığının artık kabul edilemez olduğunu söylediği” haberini geçti.
Reuters’e konuşan ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili “Rehineleri serbest bırakmaya yönelik tekrarlanan teklifleri reddettikten sonra liderleri artık hiçbir Amerikan ortağının başkentinde hoş karşılanmamalı. Hamas’ın haftalar önce bir teklifi daha reddetmesinin ardından, bunu Katar’a açıkça belirttik” dedi. CNN’e konuşan Katar ve ABD kaynakları, Biden yönetiminin talebi üzerine Katar’ın aylarca süren müzakerelerin başarısızlığının ardından Hamas liderliğini topraklarından çıkarmayı kabul ettiğini söyledi.
The Times of Israel’e konuşan Biden yönetiminin üst düzey yetkililerine Katar, 28 Ekim gibi Hamas’a Doha’daki diplomatik ofisini kapatması gerektiğini iletti.
Katar ABD’nin talebiyle Hamas’a ev sahipliği yapıyordu
ABD yönetimlerinin Hamas’la bir iletişim kanalının olmasının önemli olduğu gerekçesiyle talep etmesi nedeniyle Katar 2012’den beri Hamas siyasi yetkililerine ev sahipliği yapıyor. 2012’de Suriye’deki iç savaş daha da kanlı bir hal alırken Hamas Suriye hükümetine karşı çıkıyordu. Doha da bu sebeple Hamas’a ev sahipliği yapmaya başladı. Bu Katar’ın tek başına uygulamaya aldığı bir aksiyon değildi. Hamas’ın o dönemde Katar’a sığınabilmesinin ABD ile koordineli bir şekilde ilerlemesiydi. Katarlı yetkililer kararın dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın onayıyla alındığını ifade etmişti.
ABD’li yetkili Hamas yetkililerinin sınırdışı edilmesinin ne zaman gerçekleşeceği ve nereye gitmelerinin emredileceğiyle ilgili ayrıntıların hala üzerinde çalışıldığını sözlerine ekledi. Geçmişte gündeme getirilen potansiyel yeni sürgün yerleri Türkiye, İran, Umman, Lübnan ve Cezayir’di.
