Amerika Birleşik Devletleri (ABD) seçimleri için geri sayımımız sürüyor. Bugün ABD seçim günlüklerinin 4’üncü bölümüyle karşınızdayız. Son gelişmeler, tartışmalar, anketler ve analizler neler gösteriyor hep birlikte bakacağız.
Öncesinde biraz havaya girelim 🕺🏻
ABD’deki seçim paniğini daha iyi anlatan bir şarkı olamazdı sanırım…
Bugün nelerden mi bahsedeceğiz?
- Trump’ın münazara endişesi
- Yine mahkeme kararı yine mağdur Trump
- Mikrofon savaşları
- Bush gibi isimler için yıllarca çalışan 200’den fazla Cumhuriyetçinin Kamala Harris’e destek vermesi
- “İlle de Trump olsun” diyen Kennedy’nin maruz kaldığı aile baskısı
Hadi başlayalım…
Bildiğiniz üzere ABD’nin mevcut başkanı Joe Biden’ın uzun siyasi kariyerinin sonunu bir canlı yayın münazarası getirmişti. Haziran ayı sonunda rakibi Donald Trump ile kozlarını paylaşmak için canlı yayına çıkan Biden’ın performansı, Demokrat cephede büyük bir panik yaratmıştı. Çünkü 81 yaşındaki Biden’ın gaflarla dolu 4 yıllık dönemi demans iddiaları içinde geçmiş, Trump ile çıktığı yayın da artık bunun “bir iddiadan öte” olduğu kanısını sağlamlaştırmıştı. Sesi kısık, hareketleri robotik, kendi yaptığı olumlu çalışmaları dahi savunmaktan aciz görüntüsü yardımcısı Kamala Harris için de hayatının fırsatını getirdi. Biri için kapanan kapı, diğerinin yolunu açtı diyebiliriz.
Biden’ın yardımcısı Harris’in adaylığı panik ve kötümserlik içindeki Demokratlarda hızlı bir toparlanma yarattı. Çöküş psikolojisi yerini umuda, 81 yaşındaki bir başkanın tükenen enerjisi de yerini gençlik rüzgarına bıraktı. Ve şimdi gözler yine bir münazarada. Bu kez Trump’ın karşısında Harris olacak ve şimdiden endişesi manşetlerde yerini almaya başladı bile. Biden’ın karşısında “genç” ve “enerjik” olduğunu iddia edebilen eski başkan için artık işler değişti. 78 yaşındaki Trump’ın 59 yaşındaki Harris ile çıkacağı yayına dair şüphe uyandırıcı açıklamaları var… Ama diğer tarafta Harris konusu da muamma… “Neden?” sorusunun cevabı da aşağıda.
Münazara endişesi 😖
Haziran ayı sonunda Biden-Trump münazarasının kazananı açık ara Trump’tı. Ve bu zaferin yarattığı özgüvenle eski başkan ikinci yayın için sabırsızlandığını belli ediyordu. Çünkü eylül ayı için planlanan yayında da karşısında Biden’ı göreceğini umuyordu. Ancak Mar-a-Lago’daki hesap çarşıya uymadı. Artık karşısında güçlü bir aday var ve Trump bu nedenle kimilerince münazaradan kaçmanın yollarını arıyor. Bahanesi de yayının yapılacağı kanal. Eski Başkan, yayının gerçekleşeceği ABC kanalının kendisine karşı önyargılı olduğunu söyledi.
Bu da “Trump, Harris’in karşısına çıkmaktan çekiniyor mu?” sorularını doğurdu. Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda münazarayı sorguladı.
🗣️ “Neden bu kanalda Kamala Harris’e karşı münazara yapayım ki?”
Trump ABC’nin yayın politikaları konusunda endişeliyken Harris kanadında da bir açık mikrofon tartışmasıdır sürüp, gidiyor.
Politico’ya göre her iki parti de ABC’de yapılması planlanan yayının kuralları konusunda bir anlaşmazlık yaşıyor.
🎤 Mikrofon savaşları
Haziran ayındaki münazarada söz, karşı tarafa geçtiğinde diğer konuşmacının mikrofonu kapatılıyordu. Ve Eylül ayı için Biden henüz adayken aynı kurallarında uygulanması konusunda iki taraf da anlaşmıştı. Şimdi ise Demokratların adayı değişince talepleri de değişti.
Politico’nun haberine göre, Trump ve Harris’in arasında 10 Eylül’de yapılacak ABC News yayınıyla ilgili görüşmeler, katılımcıların konuşma sırası gelmediğinde mikrofonlarının kapatılması konusunda sekteye uğradı. Harris tarafı mikrofonun yayın boyunca açık kalmasını isterken Trump tarafı da önceki kuralların uygulanmasında anlaşıldığını ifade ederek Demokratların çıkıntılık yaptığını söylüyor.
Harris’in sözcüsü Brian Fallon’a göre Trump cephesi mikrofonun kapalı kalmasını tercih ediyor. Çünkü demokratlar söz kesme konusunun saf dışı bırakıldığı bir durumda Trump’ın sürekli konuşacağından endişeliler. Ama geçen seferki münazarada cevap süresi vardı. Neyse Fallon’un diğer gerekçelerine de bakalım:
Fallon’ a göre Harris, Trump’ın söz kesmeleriyle başa çıkmaya hazır.
🗣️ “Trump’ın sessize alma düğmesinin arkasına saklanmayı bırakmalı”
Trump’ın sözcüsü Jason Miller ise Cumhuriyetçi adayın ABC televizyonundaki tartışma programını “CNN’deki aynı koşullar altında kabul ettiğini” söyledi.
İki tarafın seçim kampanyası ekibi mikrofon üzerinden birbirine girmiş durumda ancak Trump pek oralı değil.
Trump, mikrofonların sesinin kapatılmasını isteyip istemediği sorulduğunda “Muhtemelen açık olmasını tercih ederim. Geçen sefer kapalıydı ve hoşuma gitmemişti ama iyi sonuçlandı. Benim için sorun değil” dedi.
Eski başkan için sorun mikrofon değil yayın politikası. Yani belki olay mikrofona gelemeden “vazgeçtim” de diyebilir.
Harris’e destek rekora koşuyor
Önce Harris’e desteğin “tamamen duygusal” olan kısmına bir bakalım…
💲 540 milyon dolar
Yanlış okumadınız, tam tamına 540 milyon dolar… Demokratlardaki bağış rekorunun ardında iki isim var… Kampanya, Harris ve onun başkan yardımcısı adayı Minnesota Valisi Tim Walz’ın adaylıklarının bağışlarda bir artış getirdiğini açıkladı.
Harris’e verilen destek yalnızca parasal konularda şaşırtmadı. 200’den fazla eski Cumhuriyetçi de Harris’i destekleme kararı aldı.
Eski Başkan Bush için çalışanlar dahi artık Harris’ten yana…
Evet, yukarıdaki cümlem muhtemelen bu fotoğraftaki gibi bir şok etkisi yaratmıştır.
Cumhuriyetçilerin öne çıkan isimlerinden Eski başkan George W. Bush, senatörler John McCain ve Mitt Romney… İşte bu isimler için yıllarca çalışan 200’den fazla Cumhuriyetçi, Harris’i destekleyeceklerini açıklayan bir mektup yayımladı.
USA Today tarafından yayınlanan mektuba beraber bakalım:
📪 “Elbette Başkan Yardımcısı Harris ve Vali Walz ile pek çok ideolojik anlaşmazlığımız var. Bu beklenen ve bilinen bir şey. Ancak bunun alternatifi savunulamaz. Donald Trump’ın kaotik liderliği altında geçecek dört yıl… Üstelik bu kez kendisinin ‘Proje 2025’ hedeflerine ilişkin tehlikeli ilerleyişi göz önüne alındığında bunun bize zarar vereceği ve yıpratacağı aşikar. Diplomaside ise Trump ve yardımcısı JD Vance, Vladimir Putin gibi diktatörlere boyun eğip müttefiklerimize sırtlarını döndükçe demokratik hareketler onarılamaz bir şekilde tehlikeye girecektir. Bunun olmasına izin veremeyiz.”
🔴 Trump da Demokrat cepheden bir destek aldı. Ama belirttiğimiz gibi sayıyla da yazıyla da “bir.” Bir küskün Demokrat Tulsi Gabbard, eski başkanı destekleme kararını açıkladı. Gabbard, Irak’ta orduda görev yaptı ve 2020’de Demokratların ön seçimlerinde başkanlığa aday oldu. Beklediği etkiyi yaratamayan Gabbard, Demokrat partiden ayrıldı ve sağcı medyanın demirbaşlarından biri haline geldi.
Ancak eski başkan üzülmesin, yeni mahkeme kararı oy getirebilir…
ABD’de Özel Yetkili Savcı Jack Smith, eski Başkan Donald Trump aleyhindeki “devlete ait gizli belgeleri saklama” davasını düşüren Yargıç Aileen Cannon’ın kararını temyize götürmeye hazırlanırken, yargıcın kararının bundan sonraki özel yetkili savcıların meşruiyetini sorgulamanın önünü açtığı belirtiliyor…
Odak 🔍 200’den fazla Cumhuriyetçi bile Harris’i destekleme kararı aldı. Trump’a yönelik destek ise bununla karşılaştırıldığında “yavan kalmaya başladı” desek yeri. Halbuki eski başkan sağ kurtulduğu suikast girişimine çok anlam yüklemişti. Zaten o zaman da karşısında rakip olarak Biden vardı. Biden karşısındaki gücüne bir de mucizevi kurtuluşu eklenince bunun “ilahi bir mesaj” olduğunu söyleyecek kadar da ileri gitmişti. Her geçen gün, Harris’e olan desteğin katlandığını gösteriyor. Ancak yine de Harris’in rüzgarının kuvvetinin kasıma kadar sürüp sürmeyeceği belirsiz. Çünkü birçok Demokrat, kendisini mevcut koltuğuna taşıyan Siyah ve göçmen seçmenin Harris’in samimiyeti konusunda “kararsız” olduğunu belirtiyor. Bazılarına göre durum kamuoyuna yansıdığı kadar toz pembe de değil.
Kennedy de olsan aile baskısı görüyorsun…
ABD’nin önde gelen Demokrat ailelerinden Kennedy’ler Trump konusunda birbirine düştü. Bağımsız Başkan adayıyken Trump’ı destekleme kararı alan Robert F. Kennedy Jr.’a aile içinden gelen tepkiler dinmiyor. Mesela Kerry Kennedy, kardeşinin Trump’ı destekleme kararından “tiksindiğini” söyledi.
Bir diğer Kardeşi Max Kennedy de kardeşinin Trump’ı destekleme kararını “kınadı.”
Max Kennedy, Los Angeles Times için yazdığı köşe yazısında şunları vurguladı: ‘Trump, eski ABD senatörü ve başsavcı Robert F. Kennedy’nin 1968’de suikasta kurban gitmeden önce karşı çıktığı türden kibirli ve zorba biri. Kardeşimizin isminden dolayı durum daha da trajik. Robert F Kennedy Jr. adını taşımak özel bir mirastır. Onun tercihi kalbimi kırdı… Bobby’yi (Kennedy Jr.) seviyorum. Ama onun ülkemize yaptıklarından nefret ediyorum. Hayal kırıklığından da öte yas tutuyoruz.”
Bakalım, Kennedy’nin maruz kaldığı aile baskısı onu Trump sevdasından vazgeçirecek mi, göreceğiz. Zaten adaylığını çekmeseydi de anketlerde tek haneli rakamlarla anılan onay oranı Trump’a ne derece yarayacak orası da muamma.