Amerika’da bugün İşçi Bayramı ve yılın dördüncü çeyreğine girdiğimizin resmi. Hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar bir kez daha yollarda olacak. Benim olmadığım son iki günde konu yeniden kürtaja döndü. Şöyle bir ufak hatırlatma yapalım mı?
꩜Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump geçen hafta Florida’da kürtaja ulaşmayı kolaylaştıracak bir oylamaya destek vereceğini söyleyerek muhafazakârları kızdırmıştı. Baktı ki durum iyiye gitmiyor, bu sefer de kürtaj karşıtı oy kullanacağını söyledi. Oysa bir de sigorta şirketlerinin ya da federal hükümetin tüp bebek tedavisi için ödeme yapmasını gerektirecek bir yasayı da gündeme getirmişti.
🪦Öte yandan Trump’ın geçen haftaki Arlington Mezarlığı’nı ziyareti de tartışma yaratmaya devam ediyor. Bunu önceki günlerde uzun uzun ele almıştık, kaçırdıysanız buradan okuyabilirsiniz. Demokratların adayı Kamala Harris de sonunda cumartesi günü tartışmaya katılarak, rakibinin “sadece kendini düşündüğü” sözleriyle karşı atağa geçti. Trump ise her zamanki gibi işi şakaya vurarak “kutsal topraklarda siyaseti yasaklayan kuralları ihlal etmediği” sözleriyle ziyaretini savundu. Ayrıca Kabil bombardımanında ölen askerlerin aileleri video çekerek Trump’a desteğini gösterdi. Trump da bu videoları Harris’in kendisini eleştirdiği tweeti alıntılayarak tekrar tekrar paylaştı.
🗺️Kim nerede: Trump bu hafta Kuzey Carolina’nın Charlotte kentinde olacak. Burada Fraternal Order of Police’in yönetim kuruluna konuşacak. Başkan yardımcısı Ohio Senatörü J.D. Vance ise Arizona ve California’da olacak. Harris’in başkan yardımcısı adayı Minnesota Valisi Tim Walz da dün Minnesota Eyalet Fuarı’na katıldı. Bugün de Milwaukee’de kampanya yürütmesi bekleniyor. Harris ise yanına meşaleyi devraldığı ABD Başkanı Joe Biden’ı alarak Pittsburgh’da sendika odaklı bir etkinliğe katılacak. Tam da İşçi Bayramı’na uygun bir etkinlik değil mi?
📈Anketler ne gösteriyor?
🔎Şimdiye kadar yapılan anketlerin genel ortalamasında hâlâ yüzde 49’a 46 Harris önde. O yüzden bugün ABC News ve Ipsos’un dün yayınladığı anket verilerini sizinle paylaşalım istedik. Biraz da geçen ayın bir kritiğini çıkaralım istedim hem. Artık havaların soğuduğu ama siyaset sahnesinin iyice alevlendiği bir döneme giriyoruz. Şimdilik ulusal anketlerin çoğunda Harris yarışı kıl payı önde götürüyor. Ancak yarışın kazananı belirleyeceği kararsızların ağırlıkta olduğu eyaletlerde her iki isim de başa baş gitmeye devam ediyor. Bu da Trump’ın şansını kaybetmediği anlamına geliyor. Ayrıca geçen ay Harris yarışı önde götürmüş olsa da Demokratların Ulusal Kongresi’nin bundaki etkisi büyüktü. Oluşan coşkuyla beraber Harris’in oyları da ivme kazandı. Önemli olan bundan sonraki süreçte bu ivmeyi koruyup koruyamayacağı.
Trump ve vazgeçmediği marihuana hamlesi
Birkaç gün önce Trump gözlerini göklere çevirdi derken yalan söylemiyorduk. Uçmayı kafaya koymuş gibi. Neden mi? Truth Social’da cumartesi günkü paylaşımında kendi eyaleti Florida’da yetişkinlerin marihuana kullanmasını yasallaştıracak bir oylamayı destekleyeceğini söyledi.
🗣️Ne dedi? “Diğer pek çok eyalette marihuana yasalken Florida’da bunu içmek suç olmamalı. Üzerlerinde kendine yetecek kadar esrar bulunan yetişkinleri tutuklayarak hayatlarını mahvetmemize ve vergi mükelleflerinin dolarlarını boşa harcamalarına neden olmamıza gerek yok. Ama hiç kimse de marihuanaya karıştırılmış sentetik uyuşturucu fentanilden dolayı ölen sevdiğinin yasını tutmamalı.”
Yakınlaşalım: Kasım ayındaki genel seçimler sırasında Florida’da bir de üçüncü yasa değişikliği için oy kullanılacak. Eğer bu değişiklik seçmenlerin yüzde 60’ı tarafından kabul edilirse eyaletin lisans vereceği 25 firma, yetişkinlere eğlence amaçlı kullanmaları için marihuana satabilecek. Bu değişiklikle yetişkinler yanlarında 85 mg’a kadar marihuana taşıyabilecek.
Uzaklaşalım: Pew Araştırma Merkezi’nin mart ayındaki araştırmasına göre marihuananın yasallaştırılması son yıllarda ülke genelinde büyük ölçüde popüler hale geldi. Amerikalıların yüzde 88’i marihuananın kişisel ya da tıbbi kullanımlarda yasal olması gerektiğini düşünüyor. Marihuana federal yasalarca yasak olmaya devam etse de 24 eyalette ve Washington D.C.’de eğlence amaçlı kullanımına izin veriliyor.
🌿Anılarımız depreşti: Altı yıl önce 2020 seçimlerine hazırlanan Trump o zaman da eyaletlerin marihuanayı yasaklayıp yasaklamamayı belirleme hakkını savunmuştu. O zamanlar bu tavrı daha çok sağlık amacıyla kullanılan marihuana ile ilgiliydi. Eğlence amaçlı kullanan marihuana konusunda, bugün kürtaj konusunda yaptığı gibi çoğu zaman tutarsız yorumlar yapmıştı. O zamanlar marihuana vaatlerinin 2020 seçimlerinde Trump’a büyük bir avantaj sağlayacağı tahmin ediliyordu. Özellikle de genç seçmenler marihuananın yasallaştırılmasını bu kadar desteklerken… Oysa seçimi kazanan Biden oldu. Bakalım bu seçimlerde marihuananın etkisi olacak mı?
Yine Vance, yine hedefte bir kadın…
Geçmişte Trump’ın davranışlarını sert bir şekilde eleştiren Vance, şimdilerde onun küçük bir kopyası haline gelmiş durumda. Başkan yardımcısı olduğundan beri kadınlarla ilgili söylemlerinden dolayı birçok kez tepki çekti Vance. Bugün hâlâ “kedi besleyen çocuksuz teyzeler” çıkışı konuşulmaya devam ediyor mesela. Bu kez de Vance’in kurbanı 2007 Miss Teen USA güzellik yarışmasında Güney Carolina’yı temsil eden Caite Upton vardı.
📹Ne oldu? CNN perşembe akşamı Kamala Harris’in aday olduğundan beri verdiği en büyük mülakatı yayınladı biliyorsunuz ki. Aynı gün Vance kasten Upton’ın bir video klibini X’te paylaşarak “SON DAKİKA: Kamala Harris’in CNN mülakatının tamamını buldum” diye yazdı. Paylaştığı videoda Upton, Amerikalıların çoğunun neden dünya haritasında ABD’yi bulamadığına karmaşık bir cevap veriyordu. Vance’in paylaşımını kaçırmayan Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. “Bu JD’nin yalan haberi. Kamala’nın bu kadar açık sözlü olmadığını hepimiz biliyoruz” diye yazdı.
💁♀️Büyük resim: 17 yıl öncesine ait videosunu karşısında gören Upton bu duruma itiraz etti tabii ki. “Siyasi inançlardan bağımsız olarak bildiğim bir şey var ki o da sosyal medyada ve internette zorbalığın sona ermesi gerektiği” diye yazan kadın, kısa süre sonra hesabını kapattı. Burada sorun şurada başlıyor: Upton 2015 yılında New York dergisine bu video yüzünden yaşadığı utancın kendisini depresyona sürüklediğini ve intiharı bile düşündüğünü söylemişti. Yani anlayacağınız Vance komik bir şey yapayım derken yine eline yüzüne bulaştırarak birilerinin kalbini kırdı.
🤦♀️Pişman bile değil: Cuma günü CNN’de katıldığı bir programda Vance’e Upton’ın yaşadığı ruhsal sorunlardan haberdar olup olmadığı sorulduğunda Ohiolu siyasetçi videoyu yayınladığı sırada haberdar olmadığını söyledi. “Umarım şimdilerde iyidir, kalbim onunla” diyen Vance, videoyu paylaştığı için herhangi bir pişmanlık duymadığını da söyledi: “Siyaset çok bayağılaştı. Bir şaka yaptığım için özür dileyecek değilim ama Caitlin için en iyisini diliyorum.”
BERMAN: Last night you posted a clip from Ms Teen US 2007 — Caitlin Upton. When you posted that, were you aware she thought about committing suicide for the attention that received?
JD VANCE: No, certainly not.
B: Would you like to apologize?
V: I’m not going to apologize pic.twitter.com/tn7FYTS3v4
— Aaron Rupar (@atrupar) August 30, 2024
Biz Vance kadar ‘bayağı’ olmadığımız için Upton’u intihar düşüncesine iten videoyu burada paylaşmıyoruz. Dileyen Vance’in hesabına uğrayabilir. Zira kendisi videoyu hâlâ kaldırmış değil.
Trump ölen Amerikan rehineden dolayı Harris’i suçladı
Dün detaylıca yazmıştık zaten; İsrail ordusu cumartesi günü Gazze’nin güneyindeki Refah’ta tünellerde biri Amerikan olmak üzere altı rehinenin cansız bedenine ulaştı. Trump krizden faydalanarak suçu Harris’te aradı.
🗣️Ne dedi? Truth Social’dan paylaşım yapan Trump “İsrail’deki Rehine Krizi, Yoldaş Hamala Harris güçsüz ve yetersiz olduğu ve ne yaptığını bilmediği için yaşanıyor… BEN BAŞKAN OLSAYDIM 7 EKİM KRİZİ ASLA YAŞANMAZDI!” diye yazdı.
Yakınlaşalım: Diğer Cumhuriyetçiler de Harris’in dış politikada “beceriksiz” olmakla suçluyor. Mesela Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Lindsey Graham, ABC’nin “This Week” programında Harris’i “İsrail’i yeterince desteklememekle” suçladı. Buna örnek olarak da Harris’in temmuz ayında Amerikan Kongresi’nde konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu boykot etmesini ve Biden yönetiminin mayıs ayında İsrail’in Refah’a girmesinden sonra askeri desteğini durdurmasını gösterdi.
💭Uzaklaşalım: Trump’ın dediği gibi iktidarda olsa 7 Ekim olur muydu olmaz mıydı yorum yapamayacağım ama Graham’ın sözlerindeki yanlışları düzeltebiliriz gibi. Biden yönetiminin Dışişleri Bakanı Antony Blinken bugüne kadar Ortadoğu’yu dokuz kez ziyaret etti. Bu ziyaretlerinin dokuzunda da İsrail’i suçlayacak, ateşkese doğru düzgün zorlayacak hiçbir adım atmadı. Aksine her seferinde Hamas’ı suçladı, ateşkesi kabul etmeyenin, zorluk çıkaranın Hamas olduğunu söyledi. Oysa bugüne kadar Hamas ne zaman anlaşmaya yeşil ışık yaksa İsrail’den aldığı cevap ya vurulmak oldu, ya da baş müzakerecisi de olan siyasi büro şefi İsmail Haniye’nin suikastı oldu. Kaldı ki ABD hiçbir zaman İsrail’e askeri yardımını tam olarak kesmedi. O zaman kesilen yardım 900 kilonun üstündeki bombaların İsrail’e sevkiyatıydı. Daha iki hafta kadar önce Biden yönetimi İsrail’e 20 milyar dolarlık silah satışına izin verdi.
🗯️Biraz daha uzaklaşalım: Gazze’de bugüne kadar 40 bin Filistinli öldürüldü. Bunların yüzde 70’den fazlası kadın ve çocuklardan oluşuyor. Birçok kişi enkaz altında kaldı. Patlamayan bombalar ileride bu enkazlar temizlenirken yardım kuruluşlarının işlerini zorlaştıracak. 40 milyon ton molozdan bahsediyoruz. 25 yıl sonra ilk kez Gazze’de çocuk felci baş gösterdi. Şimdi yetkililer çocukları aşılamaya çalışıyor ama bunun ne kadar etkili olacağı şüpheli çünkü tüm ailelere, çocuklara ulaşmaları zor olacak. Bu insani krizin sorumluları Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce tutuklama talebi çıkarılmak isteniyor. İşlenen savaş suçlarından dolayı. Yani temmuz ayında Amerikan Kongresi’nde alkışlanan kişi bir savaş suçlusuydu. Tarih o günü de, Netanyahu’yu alkışlayanları da unutmayacak. Belki de Harris’in attığı en akıllıca adımlardan biri Netanyahu’nun konuşmasına katılmamasıydı.
Netanyahu’s remark to Congress that Gaza protesters “should be ashamed of themselves” is met with a standing ovation that goes on for nearly a minute. pic.twitter.com/yLDIwycxx9
— Ken Klippenstein 📎 (@kenklippenstein) July 24, 2024