Seçim günlüğüne hoş geldiniz. Bugün yıllar sonra ilk kez bir adayı desteklediğini açıklayamayan iki büyük gazetenin nasıl da tepkileri üstüne çektiğini konuşacak, New York Times'ın son anketini inceleyeceğiz. Harris ve Trump başa baş gidiyor.

Geri sayımımızda tek haneli rakamlara indiğimiz günler geldi çattı. Hem ABD’yi hem de dünyayı önümüzdeki dört yıllık süreçte şekillendirecek kişinin seçilmesine tam dokuz gün kaldı! Hal böyle olunca Demokratlar sahneye akıllarına gelen herkesi sürüyor. Eski başkanlar Barack Obama ve Bill Clinton ile başlayan bu serüven, Eminem ve Beyoncé derken dün de eski First Lady Michelle Obama ile devam etti. Gerçi bazılarımız Beyoncé’nin sahnede şarkı söylememesine üzülmüş, öfkelenmiş. Bunlardan biri de Trump! Kendisi de bir müzik aşığı olan Trump, “O kadar kişi şarkı söyleyecek diye mitinge geldi. Ama o birkaç dakika konuşup sahneden ayrıldı. İnsanları mitinglerine çekmek için ünlüleri kullanıyorlar” dedi. Ama şu açıdan bakalım bir de, hiç olmazsa Harris mitinglerinde Beyoncé şarkısı çalabiliyor…

Şimdiye kadar sahneye bir Taylor Swift çıkmadı, o da muhtemelen Demokratların adayı Kamala Harris kaybederse diye stüdyosunda Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’a, eski sevgilileri için yazdığı şarkıları aratmayacak bir şarkı besteliyordur. Şaka bir yana gerçekten bu ünlülerin sahneye çıkmasının bir katkısı olacak mı merak ediyoruz. Şimdilik erken oy kullanma oranlarına bakarak bir yorum yapabiliyoruz ve gördüğümüz kadarıyla 34 milyon seçmen çoktan sandığa gitti. Genelde erken oy kullanma huyu Demokratlarda olan bir şey ama bu yıl Cumhuriyetçiler de gelişmelere ayak uydurmaya hazır gibi görünüyor.

📉Anketler ne gösteriyor?

Gidişat hakkında bize bilgi veren şeylerden bir diğeri de anketler. New York Times ve diğer birçok haber kuruluşu bugüne kadar hep Harris’i önde gösterse de gazetenin Siena College’a yaptırdığı son anket tam bir belirsizliğe işaret ediyor. Milyonlarca kişi oy kullanmışken durumun böyle olması Harris için hiç de iyi bir haber sayılmaz. Önceki seçimlerde Demokratlar, Seçiciler Kurulu’nu ve dolayısıyla Beyaz Saray’ı kaybetmiş olsa bile halk oylamasında üstündü. Harris’in de Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin gibi kritik eyaletlerde başarılı olacağı tahmin ediliyordu.

Ancak hayat her zaman beklentilerimizi karşılayamıyor işte. Harris ve Trump şu anda ulusal anketlerde 48’e 48 eşit durumda. Oysa münazarada daha iyi performans sergileyen Harris’di, Trump’ın onlarca milyarder destekçisine rağmen Harris bağışlarda fark atmayı başarabilmişti, bu sayede salıncak eyaletlerde çok daha fazla reklam yayınlayarak görünürlüğünü artırabildi. Bu ayın başında Harris için hiç olmazsa bir umut vardı, Trump’ın üç puan önünde gidiyordu.

Aslında Trump’ın yaşı ve akıl sağlığıyla ilgili birçok tartışma olmasına rağmen bunlar hiçbir şekilde Biden seviyesine çıkmadı. Aksine seçmenler göçmen meselesinde, ekonomide ve ülkenin daha iyi bir şekilde raya oturtulmasında Trump’ın daha başarılı olacağını düşünüyor. Harris’in tüm bu ankette sevineceği tek şey ekonomiyle baş etme konusunda bazı seçmenlerin aklını çelebilmiş olması, ki bu konuda bile Trump’ın gerisinde. Önceki ankette Trump’ın ekonomiyi yönetme konusunda Harris’e 13 puanlık fark attığı görülmüştü, şimdi bu fark altıya düştü.

Trump atıp tutsa da, düşünmeden konuşsa da destekçi kaybetmezken Harris’in ağzından çıkan her bir kelimenin kendisine karşı silah olarak kullanılabileceğini bilerek temkinli davranmak zorunda kalması çok ilginç gerçekten. Harris şimdiye kadar yaptıklarını bir erkek olarak yapsaydı bugün çok daha farklı bir anketten söz ediyor olabilir miydik diye düşünmeden edemiyorum 🤷‍♀️

📰Gazetelere ne oluyor yahu?

Amerika’da şu an iki gazete epey tepki alıyor. Sebep mi? Harris’i desteklediklerini açıklamadıkları için. Daha doğrusu her ikisi de hiçbir adayı desteklemiyor. Birkaç hafta öncesinde New York Times, Harris’i desteklediklerini “onun olabilecek en vatanperver seçim” olacağını söyleyerek duyurmuştu. Bugün The New York Times bir kez daha benzer bir başyazıyla Harris’e desteğini açıkladı.

Bu bazı Amerikan gazetelerinde bir çeşit gelenek. Amerikan gazeteciliğinde, gazetelerin haber bölümü ile yorum bölümü birbirinden tamamen ayrı aslında. Yorum bölümüne ‘Editoryal Kurul’ adı verilen bir kurul hakim ve bu kurul her gün gazetelerde, gazete imzasıyla yazılmış yorumlar yayınlıyor. Bunlara da Türkçede ‘Başyazı’ adı veriliyor. Seçim dönemi geldiğinde gazetelerin ‘Editoryal kurul’ları, bir adayı neden desteklediklerine dair ayrıntılı bir başyazı yayınlıyor. İşte The New York Times bunu bugün bir kez daha yaptı örneğin. Tabii her gazete bir adaya desteğini açıklayacak diye bir şey de yok. Örneğin Amerikan muhafazakarlarının entellektüel sesi olan The Wall Street Journal bu aday destekleme işini yaklaşık 100 yıl önce bıraktı, o zamandan beri destek başyazısı yazmıyor.

Ama Amerikan basınının önemli seslerinden Los Angeles Times gazetesi ve The Washington Post gazetesi, ki iki gazete de geleneksel olarak Demokrat Parti yanlısı, her seçimde bir adaya destek açıklardı. Ta ki bu seçime kadar.

🇵🇸LA Times: Bu gazete basılmaya başladığından beri liberal çizgide ilerleyen bir gazete. Dolayısıyla seçmenler er geç bir duyuru gelmesini bekliyordu. Ancak 2018’den beri gazetenin sahibi olan biyoteknoloji milyarderi Soon Shiong, bu sefer gazetenin editoryal kurulunun Kamala Harris’i destekleyen bir başyazı yayınlamasına izin vermedi. Bunun bir ‘Patron sansürü’ olduğunu düşünen editoryal kurul başkanı istifa etti. Soon Shiong’un kızı bunun sebebi olarak Harris’in Gazze savaşında İsrail’i desteklemesini gösterdi. Aslında Soon Shiong 2020 Demokrat Parti başkanlık ön seçimlerinde de gazetenin aday desteklemesine engel olmuştu. O zaman gazetenin editoryal kadrosu Elizabeth Warren’ı desteklemeye niyetliydi. Yine de başkanlık yarışında Biden’ı destekleyebilmişlerdi. The Wrap’in haberine göre LA Times önümüzdeki günlerde ““The Case Against Trump” diye bir yazı dizisi yayınlamayı da planlıyordu ama şimdi bu planları Soon Shiong yüzünden çöp oldu.

🗯️Hem içten hem de dıştan tepki: Gazetenin başyazı editörü Mariel Garza, Pulitzer ödüllü Robert Greene ve Karin Klein dahil bazı çalışanları protesto amaçlı istifa etti. Kararın ardından gazetenin yaklaşık iki bin abonesi de aboneliklerini iptal etti.

🤔Kim bu Soon Shiong: Adamın adı “Ben Amerikalı değilim” diye bağırıyor olsa da kendisinin sadece Güney Afrika ve Amerika vatandaşlığı var. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon işgalinden kaçan Çinli bir ailenin çocuğu olarak, savaş sonrasında (1952) Güney Afrika’da doğmuş. Akciğer, meme ve pankreas kanseri için kullanılan Abraxane ilacının mucidiymiş. Sağlık, biyoteknoloji ve yapay zekayı birbirine bağlayan NantWorks’ün de kurucusu. 7,6 milyar dolarlık servetiyle Los Angeles’ın en zengin insanı olan Soon Shiong, LA Times’ı 2018’de 500 milyon dolar nakit paraya satın almış. Bu sayede Amerika’da büyük bir günlük gazeteye sahip ilk Asyalı Amerikalılardan biri olmuş.

Soon Shiong. Fotoğraf: Shutterstock


👉Washington Post: Bu gazetenin de sahibi Amazon’un kurucusu Jeff Bezos. O da geleneksel olarak Demokrat Parti yanlısı olan gazetesinde Harris’e destek açıklayan bir başyazının yayınlanmasına izin vermedi. WaPo’nun CEO’su William Lewis, gazetenin 1988’den bu yana ilk kez destek açıklamayarak “köklerine döndüğünü” duyurdu. Lewis destek açıklamamalarının, kararı okuyuculara bırakmak anlamına geleceğini söyledi. Oysa WaPo’nun yayın kurulu çoktan Harris’i destekleyici bir yazı taslağı hazırlamıştı. Lewis araya girene kadar editoryal sayfa editörü David Shipley’nin de onayı alınmıştı. Columbia Journalism Review’e göre, yönetimin kararı gazetecileri “epey şaşkına çevirmiş.”

🗯️Tepkiler nasıl: CNN International’a göre WaPo’nun baş editörlerinden Robert Kagan bu karar üstüne gazeteden istifa etti. Gazetenin eski genel yayın yönetmeni Martin Baron da kararı “korkaklık” olarak niteledi ve Trump’ın bunu “Bezos’u daha da sindirmek için fırsat” olarak göreceğini söyledi. Gazetenin köşe yazarlarından Karen Attiah ise kararı “arkadan bıçaklanma”yla bir tutarak “insan hakları ve demokrasiye yönelik tehditleri gündeme getirmek için kariyerlerini, hatta canlarını tehlikeye atan gazetecilere hakaret” olarak niteledi. Senatörlerden bile tepki geldi. Bernie Sanders, Bezos’un kararının “oligarşiye” örnek olduğunu söyleyerek “Trump’ı kızdırıp Amazon’un federal anlaşmalarını kaybetmekten korkuyor” diye iddia etti.

🔵Bazılarının bu gazetelere tepkisi şöyle oldu: “200 yıllık gazeteler, Beyoncé kadar cesur olamadı.”

💬Kendime düşünceler: Türkiye’de de bir gazetenin, kanalın ya da haber sitesinin hangi kamptan olduğunu biliyoruz. Tek fark bizim medya kuruluşlarımızın “Şu partiyi ya da adayı destekliyorum” diye açıktan bir duyuru yapmaması. Amerika’daki medya kuruluşları bunu açıktan yapıyor.

Trump’ın The Atlantic ile sınavı

Amerika’nın önde gelen dergilerinden The Atlantic, salı günü yayınladığı bir makalede Trump’ı şehit askerleri küçümsemek ve öldürülen Meksikalı-Amerikalı asker hakkında ırkçı yorum yapmakla suçladı.

Yaklaşalım: Derginin iddiasına göre Trump bir yardımcısına, kendi başkanlık döneminde öldürülen Vanessa Guillen’in cenaze masraflarının kendisi tarafından karşılanmasına karşı çıktı. Ancak ölen askerin ailesini o dönem Beyaz Saray’da ağırlayan Trump cenazenin ordu tarafından karşılanmayan masraflarını bizzat karşılayacağını söylemişti. Dergiye konuşan aile avukatı Natalie Khawam’a göreyse cenaze masraflarının bir kısmı ordu, bir kısmı da bağışlarla karşılanmıştı. Trump’tan tek kuruş yardım gelmemişti. Hatta iddiaya göre Trump “Lanet olası bir Meksikalıyı gömmek 60 bin dolara mal olamaz” bile demişti.

Trump ne diyor: Tabii ki bu iddiaları yalanlıyor. Teksas’ın Austin kentinde düzenlenen etkinlikte yanına Guillen’in de ailesini alan Trump, “Görüyorsunuz ya, hakkımda kötü kötü konuşan kişiler var. Ama sonra birdenbire o aile çıkıp ‘Başkan Trump harikaydı. Yaptığı çok iyiydi” falan diyor” dedi. Derginin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg’e “adi herif” diye hitap eden Trump, yine seçimlere az vakit kala seçmenleri ikna etmek için böyle bir yola girdiklerini söyledi. Aile de sosyal medya üstünden Trump’a teşekkürlerini iletti. Hatta dergiye açıklamaları yapan avukat Khawam bile Teksas’daki etkinlik öncesi Trump’ın uçağına bindiklerini ve siyasetçiyle o sırada tanıştıklarını söyleyerek “Trump’ın nezaketini ve ordumuza, ailelerine verdiği desteği gerçekten takdir ediyoruz” dedi.

ABD Seçim Günlüğü: Pop yıldızları, milyarderler ve Nobelli bilim insanları hep bir ağızdan Harris diyor