ABD Seçim Günlüğü'nde bu kez mercek altına salıncak eyaletleri alıyoruz. 7 eyaletin oynayacağı bu kadim rolü ve Trump'ın sallantıdaki kaderini anlatacağız.

ABD Seçim Günlüğü ile yeniden karşınızdayız. Geri sayım hızlandıkça, gündem de orantılı bir şekilde ısınıyor. Ülke dışındaki sandıklar ve askeri üslerde seçmenler oylarını vermeye başlasa da kritik ABD seçimlerin tam anlamıyla başlamasına 42 gün kaldı. Bu seçimlerin nihai sonucu da “salıncak eyaletlere” bağlı. Nedir bu salıncak eyaletler ve neden bu kadar önemliler, bu seçim günlüğünde bu konuya ağırlık vereceğiz. Özellikle de Cumhuriyetçilerin adayı ve eski başkan Donald Trump’ın lehine görünen üç salıncak eyaleti mercek altına alacağız.

Ama bunun dışında bir de Trump’a yönelik ikinci suikast girişimine ilişkin bir gelişme var, onu da sizlerle paylaşmadan elbet geçmeyeceğiz.

O halde başlayalım…

🤔 Salıncak eyaletler hangileri?

Bu yılki ABD seçimlerinde yaklaşık 240 milyon seçmen olduğu ifade ediliyor. Ancak  bu kişiler arasında asıl karar merci olacak olanlar küçük bir nüfusa karşılık gelecek. Çünkü Demokratların adayı ve mevcut başkan yardımcısı Kamala Harris ve rakibi Trump’ın kaderi, “salıncak eyalet” dediğimiz yedi eyaletin tercihine kalmış durumda.

Beyaz Saray’ın anahtarını iki isimden birine teslim edecek olan söz konusu eyaletler: Arizona, Georgia, Michigan, Nevada, Kuzey Carolina, Pennsylvania ve Wisconsin

Haliyle Trump’ın da Harris’in de önceliği bu eyaletlerde yaşayan kararsız seçmenleri ikna etmek.

🔎 Neden “salıncak eyaletler” diyoruz?

“Salıncak eyalet” diğer tabiriyle kararsız seçmenlerin epey fazla olduğu eyaletler… Bu tanım ABD siyasetinde esas çekişmeye sahne olacak bölgeleri ifade eder. ABD siyasetinde başkanlık seçimlerine halk oylamasıyla değil, Seçiciler Kurulu olarak bilinen ağırlıklı bir oylama sistemiyle karar verilir. Bu nedenle, kararsız eyaletler sonucun belirlenmesinde çok büyük bir rol oynayabilir. ABD başkanlık seçimlerinde, toplamda daha fazla oy alan değil, daha fazla delegeye ulaşan kişinin başkan olması, eyaletler arasındaki dengenin gözetildiği Amerikan siyasal sisteminin dikkat çekici özelliklerinden biri olarak biliniyor. Seçimlerde en fazla oyu alan aday değil, en fazla delegeyi kazanan aday, başkanlık koltuğuna oturuyor. Yani seçmenler aslında delegelere oy veriyor. Dolayısıyla yeterli delege sayısına erişmenin yolu da kararsız seçmenleri iknadan geçiyor.

Salıncak eyaletler neden bu kadar önemli?

ABD’de “Seçiciler Kurulu” (Electoral College) adı verilen sistemde, her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış (nüfusa göre) toplam 538 delege bulunuyor, bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor. ABD seçim sisteminde, başkanlık seçimlerinin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için “salıncak” olarak adlandırılan eyaletler belirliyor.

Her eyaletin kendi Seçiciler Kurulu üyesi adayını seçmek için kendine has kuralları oluyor. Seçimlerden önce bir araya gelen parti üyeleri ya eyaletlerin Seçiciler Kurulu üyesini seçmek için partilerin ulusal kongrelerinde seçim yapıyor ya da partinin merkezi komitesinde adaylar için seçim yapılıyor. Her eyalet, ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senato’daki toplam üye sayısı kadar delegeye sahip oluyor. Ayrıca Kongre’de temsilcisi olmayan başkent Washington DC’nin de Seçiciler Kurulu’nda 3 üyesi bulunuyor.

Seçiciler Kurulu’nun üye sayısı, eyaletlerin nüfusuna göre belirleniyor. Genelde “salıncak” olarak adlandırılan eyaletlerin de delege sayısı nüfus sebebiyle fazla oluyor.

Dün Beyza’nın kaleme aldığı seçim günlüğünde son gelen anket verilerini görmüştü. Harris’in 5 puan önde gittiği ifade edilen bu anketlerin ayrıntısına inelim. Salıncak eyaletler bazında kısa bir gezinti yapalım. Çünkü kritik bir durum mevcut. Trump, salıncak eyaletlerin üçünde Harris’in önünde. Eğer bir eyalet seçmenini daha ikna etmeyi başarırsa oyunu lehine çevirebilir.

Meksika sınırında kritik bir ‘salıncak’: Arizona

Salıncak eyaletlerin seçimin kaderini nasıl etkilediğine dair geçmişten bir örnek de verelim.  Demokratlar, 1990’lardan bu yana ilk kez bir salıncak eyaletin (Arizona) desteğiyle 2020’de başkanlık yarışını kazanmıştı.

Meksika’ya yüzlerce kilometre sınırı olan bu eyalet, ülkedeki göçmenlik tartışmalarının odak noktası haline gelmiş durumda. Haliyle bundan dört yıl önce Trump’a seçim kaybettiren eyalet göç tartışmaları sebebiyle farklı bir karar da verebilir ama aynı zamanda Arizona’da ipler kürtaj hakkı sebebiyle de epey gergin. 1864 tarihli kürtaj yasağının geçtiğimiz aylarda yürürlükten kaldırılmasına karar verilen eyalet göçmen tartışmaları için kritik olduğu kadar kadın hakları açısından da önem teşkil ediyor. Ama yine de son yapılan anketler, göçmen karşıtı olduğu kadar kürtaj karşıtı olmasıyla da bilinen Trump’tan yana.

The New York Times’ın son eyalet bazlı anketine göre Donald Trump, Arizona’da Kamala Harris’in 5 puan önünde.

📈Bu eyaletin oranları

Trump: %49
Harris: %44

Katı göç politikalarının eyaleti: Georgia

Genç üniversite öğrencisi Laken Riley’in bir göçmen tarafından öldürülmesi ABD’nin Georgia eyaletini bir süre manşetlere taşımıştı. Zaten göçmen karşıtı katı politikalarıyla bilinen eyalette Rilley’in cinayete kurban gitmesiyle halkın öfkesi de artmıştı. Georgia, Arizona gibi Meksika ile sınır paylaşmasa da aşırı göçten muzdarip. Çünkü verilere göre iş imkanının çokluğu ve ülkenin güneyinde yer alması, birçok göçmenin buraya yerleşmesini ve tercih etmelerini kolaylaştırıyor. Haliyle bu da en çok Trump’a yarıyor. Tamamen hepsi güneyde yer alan Trump’ın önde olduğu salıncak eyaletler arasında Georgia belki de eski başkan için en garanti olanı.

Harris eylül ayı içinde Georgia’da yapılan hiçbir ankette önde çıkmazken, Trump yarışı 4 puan önde götürüyor.

📈Bu eyaletin oranları

Trump: %49
Harris: %45

‘Siyah Nazi’ tartışmasının merkezi: Kuzey Carolina

Kuzey Carolina’da eski başkan, Harris’in yüzde 47’sine karşılık anketlerde yüzde 49 ile az bir farkla yarışı önde götürüyor. (Anket, Cumhuriyetçi vali adayı Mark Robinson’ın bir pornografi forumunda kendisini “Siyah Nazi” olarak tanımlamasından önce yapıldı) Bazı Cumhuriyetçiler Robinson’un bu sözlerinin Trump’a zarar verebileceğinden endişe ediyor.

Kuzey Carolina, seçimler için en kritik yerlerden biri olabilir. Robinson’un “Siyah Nazi” söyleminin yaratacağı rahatsızlık Harris’in lehine çalışabilir. Çünkü bu eyalet en son yapılan 2020 seçimlerinde yine bir kıl payı zaferin adresi olmuştu. Trump, bu eyaletin seçmenlerini son anda ikna edebilmişti.

📈Bu eyaletin oranları (NYT/Siena)

Trump: %49
Harris: %47

ABD Seçim Günlüğü: Trump seçimi kazanamazsa bir daha aday olmayacakmış…