Seçim günlüğünde yeni bir güne merhaba derken, sandığa gitmemize de 39 gün kaldığını belirtmek isterim. Sandığa gitmemize diyorum çünkü hem bu günlüğü yazan bizler hem de günü gününe yazılarımızı okuyan sizler olaya ortalama bir ABD’liden daha hakimsiniz. Evet o kadar iddialıyım. Normalde hep kim nerede kısmı yaparım, bugün de yapacağım ama her iki adayın da bugün kampanya programının dışına çıktığını not düşeyim. Programın dışına çıkmaları elimizde konuşacak hiçbir şey yok gibi anlaşılmasın. Aksine bugün de sırtımızdaki yük ağır…
🗺️Kim nerede: Demokratların adayı Kamala Harris, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile Washington’da bir araya geldi. ABD Başkanı Joe Biden’dan sekiz milyar dolarlık yeni yardım paketini kapan Zelenski’nin yüzünde güller açtığını fark etmedik sanmayın. Harris daha sonra Rose Garden’da Biden ile “Amerika’daki silahlı şiddet belasını ele almak” konulu bir konuşma yaptı. Bu sefer “Evime biri girerse namlunun ucunu görür” gibisinden bir yorum yapmadı ama… Harris’in yardımcısı Tim Walz’ın bugün bilinen bir programı yok. Biz onun gelecek ayki münazaraya hazırlandığını düşünüyoruz.
Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ise New York City’de gazetecilere konuştu. Onun da dün 454 milyon dolar değerindeki dolandırıcılık davasının duruşması görülmeye başladı. Trump’ın yardımcısı JD Vance’in de planlanmış herhangi bir halka açık etkinliği yoktu. Aslında dün Georgia’daki etkinliklere katılması bekleniyordu ama Helene Kasırgası nedeniyle programı ertelendi.
📊Amerikalıların derdi ne yapay zeka ne de dış mihraklar, asıl dezenformasyonu adaylar yapıyor!
Yeni bir grafikle karşınızdayım! Bu kez karşınızda bir kamuoyu yoklaması yok, Axios’un pazar analiz şirketi The Harris Poll’a yaptırdığı “Seçmenler yanlış bilgilendirme konusunda nelerden endişeli?” temalı anketini sizin için Türkçeleştirdik. Yukarıya baktığınızda zaten Amerikalıların hangi konulardan endişe duyduğunu şak diye anlayıveriyorsunuz: Siyasetçilerin yaptığı dezenformasyon en çok endişelendireni. Bu da “Aman Rus medyasını sansürleyelim, aman İranlılar hack saldırısı yapıyor” diye ortalığı velveleye veren Amerikalı siyasetçilere bir mesaj veriyor: Siz önce kendinize bir bakın.
🔴Neden önemli: Seçimlere 39 gün kaldı ve seçmenler sosyal medyada gördüklerinin ne kadarına güvenecekleri konusunda kararsız. Üstelik şu anki tek sorun sosyal medyada gördükleri değil, siyasetçiler bile gözlerini kırpmadan yalan söyleyebiliyor. Ortada tam olarak “Düşmanı uzaklarda arama” atasözüne uygun bir durum söz konusu. The Harris Poll CEO’su John Gerzema “Önceki seçimlerde dezenformasyon ve seçimlere müdahalenin dışarıdan geleceği endişesi vardı hep. Ama bu kez endişenin en büyük kaynağı, Amerika’nın kendi siyasetçilerinin dezenformasyon yapması olduğunu görüyoruz. Eskiden Çin’den, Rusya’dan, sahte reklamlardan ve Facebook’tan endişe ederdik. Şimdi o endişenin temel kaynağı kampanyalar” diyor.
🖼️Büyük resim: Ankete katılanların yüzde 54’ü “Neyin doğru olduğunu anlayamadığım için siyasetten koptum” diyor. Yarısı da siyaset haberleri ve medya söz konusu olduğunda neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemenin zorlaştığını düşünüyor. Bu durum özellikle de herhangi bir partiye destek vermeyen seçmenlerde ve Cumhuriyetçilerde görülen bir düşünce tarzı.
Neyin gerçek neyin yanlış olduğu o kadar bulanıklaşmış durumda ki katılımcılar internetteki ana akım haberlerde (yüzde 77) ve kablolu TV’de (yüzde 73) yanlış bilgilere rastladıklarını söylüyor. Benzer durum sosyal medyada (yüzde 76) ve taraflı haber kaynaklarında da (yüzde 72) sık rastlanıyor.
🫠Haitililer yesin sizi: Anket tam da Trump’ın münazarada “Haitililer kedi yiyor, köpek yiyor” diye çığrınmasının ardından yapıldığı için dezenformasyonun baş çıbanı olarak o görülebilir. Nihayetinde söylemlerinin doğru olmadığı, Haitililerin kedi yediğinin iddia edildiği o ilk viral videonun kasıtlı olarak ortaya atılmış bir şey olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Ama hayır, Cumhuriyetçiler de siyasetçilerin yanlış bilgileri yaymasından Demokratlar ve kararsızlar kadar endişe duyuyor.
📝Satır aralarını okuyalım: İlginç bir detay daha var ki Cumhuriyetçiler tanımadıkları bir kaynaktan gelen bilgileri, eğer kendi görüşleriyle çelişiyorsa, Demokratlardan daha kolay reddedebiliyorlar. Cumhuriyetçilerin yüzde 41’i böyle bilgilere önyargıyla yaklaşıp güvenmediklerini söylerken Demokratların yüzde 34’ünün böyle bilgileri güvenilir ve bilgilendirici bulduğu görülmüş.
🧐Teyit mi, o ne ki: İki partinin seçmenlerinden yüzde 40’ı gördükleri bilgiyle ilgili bir karar vermeden önce bilgiyi başka yerde doğrulatmaya çalışıyor. Geri kalanlar ise “Haydan gelen huya gider” diyerek hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
✊’Komünist’ Harris iş başında
Bugün sizinle bir reklam incelemesi yapacağız. Daha önce Trump’ın Harris’i hedef aldığı söylemlerle ilgili bir videoyu ele alarak dezenformasyon meselesine eğilmiştik. Bugün de Harris’in kampanyasını destekleyen Future Forward kampanyasının Georgia, Michigan ve Pensilvanya’daki televizyon kanallarında yayınlanan 30 saniyelik reklamı ele alacağız.
🤑Money money money: Fight for Us adlı bir reklam filmi için 3,5 milyon dolar harcanmış. Kasasında 400 milyon dolar olan Harris’e koymaz gerçi bu para. Biz videoyu buraya doğrudan ekleyemiyoruz ama videoyu buradan izleyebilirsiniz.
🧐Ne izliyoruz: Eğer izlemeye üşendiyseniz özet geçelim. Video endişeli görünen orta yaşlı beyaz bir kadınla başlıyor. Öğretmen olduğunu söyleyen kadın alışveriş poşetlerini açıyor ve fişi inceliyor. Sonra da ekrana milyarder iş insanları Elon Musk ve Jeff Bezos, ardından da takım elbiseli Trump geliyor. Trump başka bir videoda Mar-a-Lago’daki malikanesinde bir grup bağışçıya konuşuyor. Bu sırada altta da “Size vergi indirimleri getireceğiz” gibi şeyler yazıyor.
Ama sonra ekrana Harris geliyor. “Çalışan insanların vergilerini azaltın” altyazısının çıktığı videoda Harris’in baretler ve güvenlik yelekleri içinde, işçi sendikalarında Amerikalı işçileri selamladığını görüyoruz. Sonra yine Trump geliyor ekrana. Bu kez üstünde golf kıyafetleri var ve altta kocaman “Trump kendisi gibi milyarderler için savaşıyor” yazıyor. Videoda yapılmak istenen vurgu anlaşılmadıysa diye en sona bir ekleme daha yapmayı tercih etmişler: “Kamala Harris ise işçiler için savaşır.”
🔎Yakınlaşalım: ABD’deki enflasyon bu sıralar bir nebze normal seyrediyor gibi görünse de birçok aile hâlâ pandemi öncesine göre yüksek kalan fiyatlara uyum sağlamakta zorluk çekiyor. Seçmenlerin çoğu konut ve market fiyatlarının yükselmesinden Biden yönetimini sorumlu tutuyor. Bu hafta ele aldığımız NBC News ve CNN anketleri de bize ekonomi konusunda seçmenlerin daha çok Trump’a güvendiğini gösteriyor.
🫢’Komünist’ Harris iş başında: Demokratlar bu reklamı kararsız seçmenlerin çoğunlukta olduğu üç eyalette yayınlayarak onları etkilemeyi hedefliyor. Ama Trump’ın bu reklamdan ne kadar rahatsız olacağı tartışılır. Günün sonunda münazarada Harris ve hatta 90 küsur yaşındaki babası için “komünist” diyen bir adam Trump. Böyle bir videoyu “Bakın ben size demiştim” diyerek kanıt niyetine yedirmeye bile çalışabilir.
Harris-Zelenski görüşmesi ve Trump’ın Ukrayna duruşu
Biraz önce de dedik ya, Harris Zelenski ile görüşecekti. O görüşme gerçekleşti. Aslında seçim kampanyası daha çok iç meseleler üstüne dönse de dünya liderlerinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD’ye gelmesi görüşme trafiğini de artırdı doğal olarak. Bu Harris’in bu hafta dikkate değer bir liderle yaptığı ikinci görüşme oldu. İlki Birleşik Arap Emirlikleri Emiri Muhammed bin Zayid el Nahyan’dı.
Kamala Harris believes she speaks for all Americans when she pledges the unending support of the United States to Zelensky.
“Ukraine’s fight matters to the people of America.” pic.twitter.com/huH5FyBiM1
— Ian Miles Cheong (@stillgray) September 26, 2024
🗣️Ne dedi: Harris kendisi başkan olursa “Ukrayna’nın savaştan galip gelmesi için elinden ne geliyorsa yapacağını söyledi. “Ukrayna savaşının Amerikan halkı için önemli olduğunu” söyleyen aday, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile yetinmeyeceğini, hatta savaşta başarı elde ederse NATO topraklarına bile girebileceğini söyledi: “Tarih bize çok açık şekilde şunu hatırlatıyor: ABD kendini dünyanın geri kalanından izole edemez, etmemelidir de. İzolasyon yalıtkanlık sağlamaz” sözleriyle de sadece kendi iç meselelerinin derdine düşmenin dış etkenlere karşı Amerika’yı korumayacağına işaret etti.
🔎Yakınlaşalım: Dokuz dakika süren ortak açıklamada ne Harris ne de Zelenski gazetecilerden soru aldı. Danışmanları Harris’in seçimden önce diğer ABD müttefikleriyle görüşmeyeceğini söyledi. Bunun sebebi de enerjisini dış sorunlardan ziyade iç sorunlara yöneltmek istemesi. Aslında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Amerika’daydı ama olası bir görüşme seçim sonrasına kalmış gibi görünüyor. Gerçi Erdoğan ve Biden arasında da öyle sarayda ağırlamalı resmi bir ziyaret göremedik şu dört senede.
😒Trump Zelenski’den rahatsız: Zelenski sadece Biden ve Harris ile değil, Trump ile de görüşmek istiyordu ama eski başkan böyle bir görüşmenin ışığını yakar gibi olmadı hiç. Görüşeceklerse bunun ne zaman olacağı bile belli değil. Gerçi Trump, Zelenski geldiğinden beri adama demediğini bırakmadı. Önce “Çok iyi pazarlamacı, ne zaman gelse parayı kapıp gidiyor” dedi, ki bu dediği doğru çıktı (8 MİLYAR DOLAR). Sonra da dün yine bir etkinlik sırasında birkaç dakikasını Zelenski’ye ayırarak “Kötü bir anlaşma yapmış olsaydı bile çok daha iyi sonuç alırdı. Birazcık topraklarından vazgeçerlerdi ama herkes yaşıyor olurdu, her bina yeniden inşa edilir, her kule iki bin yıl daha ayakta kalırdı” dedi.
📺Ne izleyelim: Karşınızda eski First Lady Melania Trump
Eski First Lady Melania Trump öne çıkmayı çok seven bir tip değil. Trump’ın önceki başkanlık serüveninde de kamuoyu önüne seyrek çıkan Melania, Beyaz Saray sonrası da bu ketumluğunu sürdürdü. Şimdiki kampanya sürecinde de sessizliğini koruyor. Hatta Trump’a düzenlenen iki suikast girişiminde bile Melnia’yı Trump’ın yanında görmedik. Ama şimdi Fox News’den Ainsley Earhardt’a konuştu. Bunun sebebi de aslında kocası falan değil, “Melania” adlı kendi anı kitabını tanıtmak. Yine de söyleşisinde Trump’a düzenlenen suikast girişimleri ve malikanelerinin FBI tarafından basılmış olmasına falan değiniyor. Biz videoyu aşağıya bırakıyoruz, değerlendirmek size kalmış.