Amerika’da ara seçimler yapıldı ve seçimde Demokrat Parti’nin sergilediği performans sürpriz oldu. Büyük ölçüde eski başkan Donald Trump etrafında toplanan Cumhuriyetçi Parti’nin seçimleri silip süpürmesi bekleniyordu ama bu gerçekleşmedi. Demokratlar Temsilciler Meclisi’nde çoğunluklarını Cumhuriyetçilere kaptırdı ama Senato’da üstünlüklerini büyük olasılıkla korudu. Eyalet Valileri seçiminde ise iki parti arasındaki genel denge değişmedi. Seçim öncesi beklenen “Kırmızı dalga”nın (Kırmızı, Cumhuriyetçilerin rengi) gerçekleşmemesi üzerine Cumhuriyetçi Parti’de suçlu arama arayışları başladı ve eleştiri okları Donald Trump’a yöneldi. Trump partinin pek çok adayının belirlenmesinde etkili olmuştu. Şimdi seçim kaybeden bu adayların “Sadece Trump’a sadakat” esasıyla belirlenen “yetersiz adaylar” olduğu ve seçimi de bu yetersizlikleri yüzünden kaybettikleri eleştirisi yapılıyor. Buy konudaki en çarpıcı eleştirilerden birini, George W. Bush döneminde onun seçim kampanyalarını yürüten Cumhuriyetçi stratejistlerden Karl Rove kaleme aldı. Rove’un oldukça ağır eleştiriler içeren yazısı Cumhuriyetçi Parti’ye yakınlığıyla bilinen ama Trump’a karşı da eleştirel olan The Wall Street Journal gazetesinde yayınlandı.