ABD Ukrayna’ya yolladığı silahların bugüne kadar Rus topraklarında kullanılmasını “kırmızı çizgi” olarak görüyor, buna izin vermiyordu. Ancak son zamanlarda Avrupa’nın baskılarını artırması sonucu sınırdan 100 km uzağa kadar Rus topraklarının vurulmasına izin verdi. Biden yönetiminin bir şartı da uzun menzilli ATACMS füzelerinin kullanılmamasıydı. Washington Post’un Ukraynalı iki yetkiliye dayandırdığı habere göre izin Rus saldırılarını gerçekten de azalttı. Ancak yetkililer Ruslara ait kilit hava üslerinin belirlenen menzilin dışında kaldığı konusunda şikayetçi. Ukraynalı yetkililere göre Rusların en kanlı saldırılarını yapan Rus jetleri bu hava üslerinde.
ABD’li yetkililer izin verdikleri menzilin kaç km olduğunu şimdiye kadar net şekilde açıklamasa da Ukrayna’nın 100 km söylemini yalanlıyor. Pentagon Sözcüsü Charlie Dietz “ABD Rus güçlerinin Ukrayna topraklarını vurmaya çalıştığı bölgede Ukraynalı güçlerin tedarik ettiğimiz silahları kullanmasına izin verdi. Burada belli bir coğrafya ya da alan yok. Ancak Rusya kendi topraklarından Ukrayna’ya saldırıyorsa ya da saldırmak üzereyse Ukrayna sınırın ötesinden saldıran güçlere karşılık verme kabiliyetine sahip” dedi. Dietz ayrıca Ukrayna hava sahasına ateş açmak üzere olan Rus uçaklarını vurması için Ukrayna’ya verilen Amerikan hava savunma sistemlerinin kullanılmasına izin verildiğini de söyledi.
ABD’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da PBS’e bu noktaya değinerek “Mesele coğrafya değil, sağduyu. Rusya kendi topraklarından Ukrayna’ya saldırıyorsa ya da saldırmak üzereyse Ukrayna’nın sınırın öteki tarafından Rusya’ya karşılık vermesine izin vermek mantıklı olacaktır” dedi.
Kiev’deki yetkililer Amerikalı mevkidaşlarıyla alenen çelişiyor gibi görünmek istemiyor. Ama Ukrayna ordusunun Beyaz Saray ve Pentagon yetkililerinin açıklamalarında bahsettiği kadar geniş bir hareket alanına sahip olduğuna inanmıyorlar. Ukrayna’nın ABD’den izin kaptığı günden beri üç haftada vurduğu alan da ordunun alanının ne kadar kısıtlı olduğunu gösteriyor.
Harkiv nefes aldı ama…
Washington merkezli düşünce kuruluşu Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) bu ayki raporunda ABD’nin Rus toprakları içindeki saldırı alanını kısıtlamasının Rusya’ya çok daha büyük bir güvenli alan sağladığını belirtiyor. Bu güvenli bölge ISW’ye göre Rusya’nın savaş güçlerini, komuta ve kontrol merkezlerini ve lojistik mekanizmasını korumak için kullanılıyor. Böylece Rus ordusu Ukrayna’daki askeri operasyonlarına istediği gibi devam edebiliyor.
Ukraynalı savunma yetkilisi ABD’nin izninin cephe hattında Rus güçleri için keskin bir mesaj verdiğini düşünse de silahların menzillerinin de, türlerinin de yeterli olmadığını vurguluyor. Ukrayna bu ayın başlarında Rusya’ya ait S-300 ve 400 hava savunma sistemlerine HIMARS roketleriyle saldırdı. Harkiv Belediye Başkanı İhor Terekov S-300 ve 400 fırlatma noktalarının vurulmasının ardından bu ay hiç füze saldırısı olmadığını söyledi. Geçen ay Harkiv’e 25 füze saldırısı düzenlenmişti.
ISW raporunda ABD’nin silahlarının yalnızca Harkiv’e yakın bölgelerde kullanılmasını istemesinin Rusya’nın menzildeki stoklarının yüzde 15 oranında azalmasına yaradığını belirtiyor. Yani Rusya ABD’nin izin verdiği silahlarla vurulamayacak menzilde stoklama devam ediyor.
Sivil can kayıplarının yüksek olduğu savaşta Rusya’nın avantajını azaltmak için ABD’nin çok daha fazlasını yapabileceğini belirten ISW, “ABD’nin politika değişikliği doğru yönde atılmış bir adım olmakla birlikte tek başına yetersiz kalıyor ve Rusya’nın operasyonlarını öyle çok sekteye uğratmıyor” diye belirtiyor.
ABD’nin bugüne kadar kendi silahlarının Rusya’da kullanılmasına savaşa dahil olma ihtimalini ortadan kaldırmak için izin vermiyordu. Biden yönetimi, böyle bir hamleyle ancak savaşın büyümesine katkıları olabileceğine inanıyordu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de açıklamalarıyla ABD’nin düşüncesini destekliyordu. Putin NATO üyesi çevre ülkelere yolladığı mesajlarda “Zarar gören sizler olursunuz” minvalinde konuşuyordu.