ABD’nin son yıllarda yaşadığı en büyük gizli belge sızıntılarından sorumlu olduğu düşünülen Ulusal Hava Muhafızları Birliği’nden 21 yaşındaki Jack Teixeira, tutuklanmasından tam iki ay sonra hakim karşısına çıktı. İlk olarak sosyal medya platformu Discord’daki özel bir sunucuda yayımlanan belgeler, daha sonra Telegram kanallarına kadar düşmüş ve ABD’nin hem müttefiklerini hem de ihtilaflı olduğu ülkeleri yakından izlediğini gözler önüne sermişti.
Geçen hafta Büyük Jüri, Cape Cod’daki Hava Kuvvetleri üssünde istihbarat biriminde görevliyken kendisine üst düzey güvenlik yetkisi verilen Teixeira’yı gizli savunma bilgilerini saklamak ve başkalarıyla paylaşmak ile suçlamıştı.
İddianamede Teixeira’nın Ukrayna’ya askeri teçhizat sağlanması ve teslim edilmesine ilişkin bilgiler ile Rus ve Ukrayna birliklerinin hareketlerine ilişkin ‘gizli kaynakları ve yöntemleri’ tehlikeye sokabilecek hassas raporlar da dahil olmak üzere pek çok gizli belgeyi hatalı bir şekilde kullandığı belirtilmişti. 21 yaşındaki genç, suçlu bulunması halinde 60 yıla kadar hapis ve 1.5 milyon dolar para cezasına çarptırılabilir.
Davada çok fazla gizli belge ve prosedüre atıfta bulunulduğundan hem savcılık hem de savunma ekipleri, kanıtları incelemek ve Teixeira ile görüşmek üzere uygun güvenlik izinlerini aldığı için davanın duruşmasında gecikme yaşandı.
Turuncu hapishane üniforması ve yeni kesilmiş saçlarıyla mahkeme salonuna gelen Teixeira, ailesi ve gazetecilerin katıldığı, toplamda 10 dakika süren duruşmasında, “Suçsuzum sayın yargıç” dedi. Gencin avukatı, Hakim David H. Hennessy’den Teixeira’nın kefaletle süresiz olarak serbest bırakılması talebini yeniden gözden geçirmesini istedi.
Yargıç ise Adalet Bakanlığı’nın Teixeira’nın şiddet içeren mesajları ve sebep olduğu sızıntılar sebebiyle serbest bırakılmasının ‘kabul edilemez bir risk’ olduğunu savunmasından bu yana hiçbir şeyin değişmediğini belirterek avukatın talebini reddetti. Teixeira’nın avukatları duruşma sırasında gencin, bazıları yabancı ülkelerde yaşayan arkadaşlarıyla paylaştığı bilgilerin kullandıkları sunucudan başka bir yere yayılmayacağına ‘safça’ inandığını savundu.
Bir sonraki duruşmanın ağustos ayının başında yapılmasına karar verildi. Bundan sonraki aşama, diğer belge sızıntısı davalarında da olduğu gibi iki tarafın bir savunma anlaşmasına varmaması halinde duruşma takvimini belirleyecek duruşma hakiminin seçilmesi olacak.