Gazze’de ateşkesin sağlanması için görüşmeler yeniden başlasa da İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları daha da şiddetlendi. Bu saldırıların hedefi daha çok Birleşmiş Milletler’e bağlı okullar. Nuseyrat mülteci kampında pazar günü düzenlenen saldırıda 16 Filistinli ölmüştü; şimdiyse yine İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’taki Abasan’daki El Avdah okuluna düzenlediği hava saldırısında en az 31 kişi öldü; çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 53 kişi yaralandı.
Gazze Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada o okulda evlerini terk etmek zorunda bırakılmış ve güvenli bir yer arayışında bu okula sığınmış kişilerdi. Bakanlığın “katliam” olarak nitelediği bu saldırılar son dört günde evlerini terk etmek zorunda bırakılmış insanların barındığı okul ve çevrelerine düzenlenen dördüncü saldırı.
Yeni saldırıda yaralanan 53 kişiden bazılarının “durumunun ciddi” olduğunu açıklayan bakanlık, yaralıların Nasır Hastanesi’ne nakledilmeye devam edildiğini belirterek ölü sayısının daha da artmasının beklendiğini söylüyor.
İsrail ordusu salı günü El Avda okuluna saldırı düzenlediğini teyit etti ama hedefinin 7 Ekim saldırılarına karışan “bir terörist” olduğunu söyledi. Ordudan yapılan açıklamada “Bu akşam erken saatlerde ordumuz, güdümlü bombalar kullanarak Hamas öncülüğünde İsrail’in güneyine düzenlenen 7 Ekim katliamına katılmış bir teröristi vurdu” dendi. Ordu okulun çevresindeki sivillerin zarar gördüğüne dair bildirimleri incelediğini söyledi.
Evlerini terk edenlerin sayısı 1,9 milyona ulaştı
7 Ekim’deki saldırıları kendine kalkan olarak kullanan İsrail, öldürülen 1200 İsrailliye karşı 38 binden fazla insanı katletti. Ordu her ne kadar saldırılarının Hamas odaklı olduğunu söylese de öldürülen 38 bin Filistinlinin büyük bir kısmını çocuklar ve kadınlar, yani siviller oluşturuyor. Zaten Gazze, Ümraniye kadar bir alan kapladığı için hedefli olduğu söylenen saldırılarda sadece Hamas’ın hedef alınması da mümkün olmuyor. Önceki haftalarda Nuseyrat’ta esir kurtarma operasyonu çerçevesinde iki binaya düzenlenen saldırıda dört rehine kurtarılırken 270’ten fazla Filistinli öldürüldü.
Gazze’deki basın ofisi saldırıyı kınayarak uluslararası topluluktan, BM’den ve sivil toplum kuruluşlarından ateşkes için İsrail ve ABD’ye baskı yapmalarını istedi. Hamas da saldırıyı kınayanlar arasındaydı. “Savunmasız halka karşı soykırım” yapıldığını söyleyen Hamas yetkilileri, bu son olayların “katliamın devamı” olduğunu belirtti. Hamas dünyanın dört bir yanındaki insanlardan sokağa çıkmaları çağrısı yaptı.
BM’ye göre son saldırılar ve İsrail’in yeniden Gazze’nin kuzeyine girmesi nedeniyle evlerini terk etmek zorunda bırakılan insanların tahmini sayısı 1,9 milyona çıktı. Bu sayı mayıs ayında 1,7 milyondu. Gazze’deki her 10 kişiden yaklaşık dokuzunun evlerinden ayrılmak zorunda kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik bu kişilerin çoğu güvenli diye gittikleri yerlerden birçok kez çıkarılmış insanlar. Kimisi beş kez yer değiştirmek zorunda kalmış, kimisi yedi.
Ordu ise tahliye emirlerinin yeniden başlayan operasyonlarda sivillerin zarar görmesini önlemek için gerekli olduğunu söylüyor. Ancak insani yardım kuruluşları, tahliye emirlerinin bölgede faaliyette olan sınırlı sayıdaki hastaneler üstünde büyük bir etkisi olduğuna dikkat çekiyor. Bir bölgeden diğerine geçmek güvenlik endişeleri yaratırken, yardım kuruluşlarının ihtiyacı olanlara gıda ulaştırması da zorlaşıyor.
ABD’nin geçici yardım iskelesi tarih oldu
Yardım demişken İsrail’in karadan ulaştırılan yardım kamyonlarına zorluk çıkarması nedeniyle ABD tarafından Gazze kıyılarına kurulan geçici iskele, birkaç gün sonra kalıcı olarak sökülecek. Bu iskele sayesinde yardımların Güney Kıbrıs’tan deniz yoluyla bu geçici iskeleye ulaştırılması amaçlanıyordu. Ancak kötü hava koşulları nedeniyle bir kere yıkılan iskele daha sonrasında da birkaç defa taşınmak zorunda kaldı.
Amerikan haber ajansı AP’ye konuşan yetkililerden biri 28 Haziran’da devre dışı kalan iskelenin tekrar sökülmeden önce önümüzdeki üstünde biriken yardımların boşaltılması için birkaç gün daha çalışmaya devam edecek. Pentagon Sözcüsü Pat Ryder, iskelenin şu anda İsrail’in Aşdod limanında olduğunu ve kötü havalarda bu limanın kullanıldığını belirtti.
İki aydır faaliyette olan iskeleden yaklaşık 8800 metrik ton yardım boşaltıldı. Bu da savaş başlamadan önce tek bir günde yollanan 500 kamyonluk yardıma eşdeğer. 230 milyon dolarlık projeyi eleştirenlerse iskelenin dikkatleri Gazze’de karadan yardımlarda yaşanan zorlukların göz ardı edilmesine neden olduğunu savunuyordu. İsrail’in Gazze’de işgal edilmeyen son büyük yerleşim yeri Refah’ı mayıs ayında işgal etmesinden bu yana karadan ulaştırılan yardımlar büyük ölçüde azaldı. BM verilerine göre açık kalan Kerem Şalom ve Erez sınırlarından giren kamyon sayısı mayıs ayında 840 iken, haziran ayında 756’ya, temmuz ayında da 18’e düştü.