Türk iş insanlarından destek gördüğü ve yolsuzluk iddialarıyla soruşturulan New York Belediye Başkanı Eric Adams resmen suçlandı. Adams'ın bu durumu onu kentin suçlanan ilk belediye başkanı yaptı. İddianamede Türkiye'nin adı bolca geçiyor.

Türkiye’deki iş insanlarından finansal destek aldığı iddiasıyla FBI’ın uzun süredir hakkında soruşturma yürüttüğü New York Belediye Başkanı Eric Adams aleyhine federal daha sonunda açıldı. 64 yaşındaki Adams üç yıl önce ABD’nin en kalabalık şehri New York’u yönetmek üzere seçildi. Kentin ikinci siyahi belediye başkanı olan Adams hakkında dava açılan ilk başkanı olarak da tarihe geçti. Gelecek yıl yapılacak belediye seçimlerine yeniden adaylığını koymayı planlayan Adams için bu tarihe geçmenin en iyi yolu sayılmaz.

Türkiye’de de ‘Türk dostu’ ve ‘Beşiktaş taraftarı’ olarak bilinen Eric Adams, son bir yılı aşkın süredir New York Belediyesi’ni çevreleyen yolsuzluk soruşturmasıyla mercek altındaydı. Adams’ın kendine yardımcı olarak geçmişte adı yolsuzluk soruşturmasına karışmış bir arkadaşını getirmesi ve arkadaşlarının tekinsiz kişiler olması belediye başkanının hanesine eksi puan olarak geçti. Özellikle son zamanlarda bazı belediye yetkililerinin istifa etmesi, bazılarının da görevden alınması Adams’ın durumunu daha da zorlu hale getirdi. İddianame gizli tutulduğu için bugüne kadar Adams’ın tam olarak ne sebeple soruşturulduğu bilinemiyordu ama dün itibarıyla dava resmen açıldı, iddianame de ortaya çıktı. Adams’a yöneltilen suçlamaların içinde Türkiye’nin adı oldukça sık geçiyor.

New York Belediye Başkanı Türkiye’de de sık sık gündem olan bir isim. Adams’ın kampanya sürecinde Türkiye bağlantılı bağışçıların desteğini aldığı iddiası bir dönem ortalığı sarsmıştı. Türkiye’yi birçok kez ziyaret eden Adams Türk-Amerikan topluluğuyla yakın ilişkiler kurmuştu. FBI’ın Adams’ın elektronik cihazlarına elkoymasına neden olan şeylerden biri de New York’taki Türkevi’nin inşasını rüşvet alarak hızlandırdığının düşünülmesiydi. Bu bağlamda KSK Counstruction adlı Türkiye bağlantılı bir şirket ve iştirakleri de inceleme altında.

İddianamede Türkevi de var, THY de

İddianamenin en dikkat çekici kısmı Türkiye ile ilgili suçlamalardı. Adams’a yöneltilen suçlamaların merkezinde Türkiye’nin 2021 yılında Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında inşa edip hizmete aldığı 35 katlı Türkevi yer alıyor.

Türkevi’nin bulunduğu arsa ve eskiden orada olup Türkiye’nin BM Büyükelçiliği ve New York Başkonsolosluğu olarak kullanılan bina 70’li yıllarda Türkiye tarafından satın alınmıştı. Daha sonra buradaki mevcut binanın yıkılıp yerine daha yüksek bir binanın yapılması söz konusu oldu. Yeni inşaat için gereken izinler alındı ve binanın temeli atıldı. Temel atma törenine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katılmıştı. Erdoğan tören öncesindeki konuşmasında “Bu yeni bina büyüyen ve gelişen, her alanda itibarı artan ülkemize yakışır bir yer olacak” demişti.

Binanın inşaatı tamamlandı ve resmi açılışı 20 Eylül 2021’de hizmete girdi. Ancak şimdi Adams iddianamesinde bu binayla ilgili suçlamalar var. Suçlamaların başında, binanın henüz tam hazır olmadan, özellikle de yangın güvenlik sistemi hazır olmadan hızla ruhsatlandırılıp açıldığı öne sürülüyor. Adams iddianamede Türkevi’nin yangın güvenlik sistemindeki sorunlara rağmen binanın açılmasına izin vermesi için New York İtfaiyesi’ne baskı yapması karşılığında, bir kısmı devlete ait Türk Hava Yolları’nda pahalı uçuşlar gerçekleştirebilme gibi ‘mükafatlar’ almakla suçlanıyor.

İddianamede yer alan diğer bir ifadeyse Adams’ın Türkiye seyahatinde nerede kalacağıyla ilgiliydi. Adı Cenk Öcal olarak belirtilen THY yöneticisi, Adams’ın Türkiye’de Four Seasons’da kalacağını söyleyince belediye başkanının çalışanı “çok pahalı” diye karşılık verdi. Ama bunun üstüne yönetici, “Niye umurunda olsun ki? Parasını ödeyecek değil ya. Adı da hiçbir belgenin üstünde olmayacak” dedi. Bunun üstüne Adams’ın çalışanı “süper” diye yanıt verdi.

Yine aynı havayolu yetkilisiyle çalışan arasında geçen bir diğer muhabbet de uçak biletiyle ilgili. Havayolu yetkilisi biletin fiyatının 50 dolar olduğunu söylüyor ama Adams’ın çalışanı makul bir fiyat verilmesini söyleyerek “Şu anda Adams’ın her adımı izleniyor. Bin dolar diyelim biz buna. Gerçek görünsün. Beleşe uçtuğunun söylenmesini istemeyiz. Şu anda medyanın ilgisi Eric’in üstünde” dedi. Bu arada Adams hem kendisi hem de partneri için aldığı biletlere 2200 dolar verdi. Oysa business class olan biletlerin 15 bin dolardan fazla tutması gerekiyordu. Amerikan basını Adams’ın 2017 yılında The Daily Sabah gazetesine verdiği “Türk Hava Yolları benim uçuş yöntemim” demesini de gündem yaptı.

Reyhan Özgür, Arda Sayıner…

Yine iddianamede Arda Sayıner adında kendini marka danışmanı olarak tanıtan bir iş insanının da adı geçiyor. Sayıner 2021’deki belediye başkanlığı seçimlerinden bir gün sonra başka bir iş insanına “Ankara’ya gidip büyüklerimizle bu seçim sonucunu ülkemizin lobisi için nasıl avantaja dönüştürebileceğimizi konuşacağım” dedi. Aynı tarihlerde Başkonsolos Reyhan Özgür de Adams’ın Türk toplumuyla bağlantısını sağlayan Rana Abbasova’ya “Türk Dışişleri’nin Adams ile bizzat ilgilendiğini” söyleyerek, New York belediye başkanının “diğer Türk bağlantılarına hiç boşuna kafasını yormaması gerektiğini” söyledi.

Adams 2022 yılında göreve başlamadan önce partneriyle Gana yolculuğuna çıkmıştı. O dönem yapılan açıklamada Adams’ın masrafları kendisinin karşıladığını ama politikası gereği faturaları açıklamayacaklarını söylemişti. İddianamede 14 bin dolarlık business class bilet faturasının bir kısmının THY tarafından karşılandığı yazıyor. İstanbul’da dokuz saatlik bekleme süresi sırasında Başkonsolos Özgür, Adams ve partnerinin lüks bir restorana götürülmesi için BMW bile ayarlamış.

İddianamede Sayıner’in 2021 belediye seçimleri için kampanya süreci sürerken Abbasova’ya yolladığı mesajda bağış yapmaya hazır olduğunu ancak bunun yabancı bir ülkenin vatandaşından gelecek para olduğu için yasa dışı olduğunu söylemişti. Abbasova, Adams’ın “böyle oyunlara gireceğinden şüpheli olduğunu” söylemekle birlikte yine de soracağını söylemişti. Şaşırtıcı bir şekilde Adams desteği kabul edeceğini söylemişti.

Adams geçen yıl New York’ta “uluslararası sürdürülebilirlik liderlerinin” düzenlediği akşam yemeğinde yabancı bağışçılarla bir araya gelmişti. Etkinliğe katılma ücreti beş bin dolardı. İddianameye göre paraları toplayan Sayıner’di ve sonrasında paranın bir kısmını seçim kampanyasına bağış yapmak için kullandı. Sayıner bu etkinlikle ilgili Hürriyet gazetesinde de bir yazı kaleme almış ve orada “Pastamı beraber kestiğimiz Adams’tan doğum günü hediyesi olarak Türkiye’ye yıl bitmeden tekrar ziyaret sözü aldım” diye yazmış. Yazıyı merak edenler için buraya bırakıyoruz.

İstifa çağrılarına cevap verdi: Burada kalacağım

Adams dün geç saatlerde konuyla ilgili konuştuğu bir video yayınladı. Bu videoda kendisine yöneltilen suçlamalarla mücadele edeceğine ve istifa etmeyeceğine söz vererek New Yorklulardan “dualarını” istedi. Adams “Gücümün ve ruhumun her bir zerresiyle bu adaletsizliklerle mücadele edeceğim” diyerek masum olduğunu savundu. İstifa etmesi için yapılan çağrılara ise “Şimdi suçlandığım için birçok kişi istifa etmemi isteyecektir çünkü bu davaya karşı savaşırken şehri yöneteceğimi düşünüyorlar. New Yorkluların suçlamalarla savaşırken işimi yapamayacağımdan endişe duymalarını anlasam da zaten aylardır bu yalanlara karşı mücadele veriyorum” dedi. Federal savcılar iddianameyi Adams’ın mahkemeye çıkacağı zaman açıklaması bekleniyor.

Adams’ın böyle konuşmasının sebebi yöneltilen istifa çağrıları. New York’ta popüler bir isim olan sol eğilimli Demokrat Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez de istifa çağrısı yapan siyasetçilerdendi. Ocasio-Cortez sosyal medyadaki paylaşımında “Adams’ın New York’u yönetmeye nasıl devam edeceğini anlamıyorum. Şehrin iyiliği için istifa etmeli” diyerek şehrin idari sürecinin tehlikeye girebileceğini söyledi.

Öte yandan Adams’ın görevde kalmasını istemeyen protestocular, iddianame açıklanmadan dakikalar önce belediye başkanının basın toplantısına müdahale etti. Protesto Black Lives Matter Greater Now’un New York’daki uzantısı tarafından gerçekleştirildi. Protestocular Adams’a “Yetkini kötüye kullanma” ve “Yüz karasısın” diye slogan attı. Ancak protestocuların basın toplantısını bölmesine rağmen Adams “Beni tanıyan herkes kampanya kurallarına ve yasalara uyduğumu bilir” dedi.

Adams’ın hukuki olarak istifa etme zorunluluğu yok ancak New York Valisi Kathy Hochul, ona bir suç yöneltilmesi halinde görevden alma yetkisine sahip. Böyle bir durumda yeni bir seçim yapılana kadar onun yerine New York Kamu Denetçisi Jumaane Williams bakacak.

Belediyedeki diğer kişiler istifalarını vermeye başladı bile

Adams’ın ardından suçlanması yakın olduğu bilinen isimlerin başında New York Devlet Okulları Rektörü David Banks ve kamu güvenliğinden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Philip Banks geliyor.

David Banks “soruşturmanın hedefindeki kişi olmadığını” söylese de yıl sonunda görevini bırakacağını duyurdu. Banks’in kardeşi Terence hakkında belediye sözleşmesiyle ilgili olası bir rüşvet planı nedeniyle soruşturma başlatıldı.

Bu arada New York Emniyet Müdürü Edward Caban da telefonuna elkonmasından haftalar sonra bu ayın başlarında istifa etmişti. Onun da ikiz kardeşi hakkındaki rüşvet iddiaları araştırılıyor. İstifalar arasında belediyenin baş hukuk müşaviri de var.

Bu soruşturmalar ortaya çıktıktan sonra birçok Demokrat gelecek yıl Adams’a meydan okuyacağını açıkladı. Adams’ın gelecek yıl mücadele edeceği dört büyük aday var: Eski New York City denetçisi Scott Stringer, mevcut denetçi Brad Lander ve eyalet senatörleri Zellnor Myrie ile Jessica Ramos. Hatta Ramos kampanyasını başlattı bile. Duyuru videosunda da “Kimin için çalıştığımı ya da bana kimin ödeme yaptığını merak etmek zorunda kalmayacaksınız. Bu güveni belediyeye yeniden getirmeliyiz” diye yazdı.

Geçmişini hiçbir zaman saklamadı

Adams çevresi ve yolsuzluklarla ilgili mercek altına alınsa da zaten hiçbir zaman bu durumunu saklama ihtiyacı duymadı. Belediye başkanı bugüne kadar kendini “Ben kusurlu bir insanım ve bu şehir tamamen kusurlu insanlardan oluşuyor” diye savundu durdu. Bu arada Adams’ın kendisi de gençliğinde tutuklanmış, ama sonra bir papazın ısrarıyla New York Polis Teşkilatı’na katılmıştı. Burada başkomiserliğe kadar yükselen Adams 100 Blacks in Law Enforcement Who Care adındaki derneğin kurucuları arasında yer almıştı. 2013 yılında Brooklyn İlçe Başkanlığı’na seçilen Adams bu görev sayesinde Türkiye dahil birçok ülkeye gitme şansı yakaladı. Diyabet hastası olduğunu öğrendikten sonra bitkisel beslenme yolunun ateşli bir savunucusu oldu ve içinde 50 tarif olan bir kitap bile yazdı.

Adams 2021’de belediye başkanlığına adaylığını koyduğunda öne çıkan vaadi pandemi sonrası ekonomiyi düzeltmek olsa da o dönem Times Meydanı’nda bir çocuğun serseri kurşuna kurban gitmesi kamu güvenliği sorununu ön plana çıkardı. Adams’ın eski bir polis olması seçmenler nezdindeki güvenilirliğini artırdı. Eğitim için verdiği mücadeleler, evsiz kalma tehlikesiyle sık sık karşı karşıya kalması gibi aile hikayeleri de halk arasında bir etki yarattı. Böylece New York’un siyahi ikinci belediye başkanı Adams oldu. Sloganı da belliydi: “Disleksiyim, tutuklandım, reddedildim ama şimdi seçildim.”

Özel, Türkevi’ndeydi: Türkiye, ABD’de rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil

Adı Türkiye ile anılmıştı: New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın imparatorluğu dağılıyor