Nazdana Afganistan'da bir çocuk gelindi. Ancak kaderine razı gelmeyerek Taliban yönetime gelmeden hakkını aramaya çıktı ve kazandı da. Sonra Taliban iktidarı ele geçirerek Nazdana'nın özgürlüğünü yeniden elinden almaya çalıştı.

Bu haber BBC International’dan Mamoon Durrani ve Kawoon Khamoosh tarafından kaleme alınmıştır. 10Haber sadece çevirisini sizlere sunuyor. Orijinal metne buradan ulaşabilirsiniz.

İşlek yolun kenarındaki bir ağacın altına sığınmış, göğsüne bir yığın belgeyi bastıran genç bir kadın. Bu kağıtlar Bibi Nazdana için dünyadaki her şeyden daha önemli: Çocuk gelin olarak yaşamaktan kurtulmak için iki yıldır verdiği hukuki mücadelenin ardından kendisine erilen boşanma belgeleri. Nasıl önemli olmasın ki? Ancak mahkeme kararı Taliban’a işlemiyor. Nazdana, şeriat hukukunu sosyal devlet hukukundan üstün gören Taliban’ın yönetimi ele geçirdiğinden biri iptal ettiği on binlerce mahkeme kararının kurbanlarından sadece biri.

Filmi biraz baştan saralım: Nazdana daha 15 yaşındayken Hikmetullah denen bir pedofili ortaya çıkarak genç kızı kendine eş olarak almak istemişti. Nazdana’nın babası bu evliliğe “hasmını hısma” dönüştürebileceği bir fırsat gibi görerek izin vermişti. Babasının evliliğe izin vermesinin üstünden sekiz yıl geçtikten sonra Nazdana, o sıralar ABD destekli Afgan hükümetine bağlı mahkemeye başvurmuş, Hikmetullah’tan boşanmak istediğini söylemişti. İki yıl süren mücadelenin kazananı Nazdana olmuştu.

“Mahkemedekiler beni tebrik ederek artık dul olduğumu ve istediğim kişiyle evlenebileceğimi söyledi.”

Taliban’ın iktidara gelmesi pedofiliye yaradı

Ancak Hikmetullah Nazdana’nın peşini bırakmadı. Taliban 2021’de Kabil’i ele geçirdikten sonra bu kez mahkemenin kapısını çalan Hikmetullah’tı, kararın bozulmasını istiyordu. Nazdana BBC International’a “Taliban bana mahkemeye dönmemem gerektiğini söyledi. Şeriata aykırıymış çünkü. Bunun yerine beni kardeşimin temsil etmesi gerektiğini söylediler” diye anlatıyor. Yani Nazdana bizzat kendisini ilgilendiren davada kendini savunma hakkına sahip değildi. Sırf bir kadın olduğu için.

Nazdana’nın 28 yaşındaki erkek kardeşi Şems “Bize eğer razı gelmezsek kardeşimi zorla Hikmetullah’a vereceklerini söylediler” diyor. Ne var ki Şems’in kız kardeşinin hayatının tehlikede olduğunu anlatma çabaları sonuçsuz kaldı. Şimdilerde Taliban üyesi olarak boy gösteren Hikmetullah davayı kazandı.

Bunun üstüne iki kardeş kaçmaktan başka çarelerinin kalmadığına kanaat getirdiler.

300 bin davanın üstünden geçtiler

Taliban üç yıl önce iktidarı yeniden ele geçirdiğinde “yolsuzları ortadan kaldırma” ve “şeriatla adaleti sağlama” sözü verdi. O zamandan bu yana da 355 bin kadar dava yeniden Taliban’ın elinden geçti. Bunların çoğu ceza davalarıydı; tahminen yüzde 40’ı arazi anlaşmazlıkları, yüzde 30’u da Nazdana’nınki gibi boşanma davalarıydı.

Afganistan Yüksek Mahkemesi’nin medya sorumlusu Abdülvahid Hakkani Hikmetullah lehine verilen kararı teyit etti. Hakkani’ye göre önceki hükümet döneminde alınan karar Hikmetullah duruşmalara katılmadığı için “geçerli değildi.”

Taliban önceki hükümetin sonuçlandırdığı davaları yeniden açmakla kalmadı, o dönemin yargıçlarını da görevden aldı ve yerlerine şeriatı ilke edinenleri getirdi. Taliban Yüksek Mahkemesi Dış İlişkiler ve İletişim Başkanı Albülrahim Raşid kadın yargıçların görevden alınması hakkında “Kadınlar yargıçlık yapabilecek kumaşa sahip değil. Şeriat ilkelerimize göre yargılama işini yüksek zekaya sahip kişiler yapmalı” diyor.

Kadınların adliye koridorlarından silinmesi sadece yargıçlar için değil, kadın mağdurlar için de bir sorun. Taliban’ın hükümeti devralmasının ardından Afganistan’dan kaçan eski Yüksek Mahkeme yargıcı Fevziye Amini “Biz önemli bir rol oynardık. 2009’da Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması yasası bizim başarılarımızdan biriydi mesela. Ayrıca kadın sığınma evlerinin tertip edilmesi, yetimlerin vasiliği ve insan ticaretiyle mücadele yasası üstünde de biz çalıştık” diye anlatıyor.

Hani nerede destek?

Amini “Eğer bir kadın kocasından boşanırsa ve bununla ilgili mahkeme belgeleri gibi kanıtlar varsa bu son karardır. Rejim değişti diye hukuki kararlar değişmez. Medeni kanunumuz yarım asırdan daha eski. Taliban kurulmadan önce de uygulanıyordu. Boşanma dahil tüm medeni ve ceza kanunları Kuran’dan uyarlama” diyor.

Ne var ki Amini’nin sözleri Nazdana’yı teskin edecek gibi değil. 20’li yaşlarının başındaki kız bir yıldır ismi verilmeyen o ülkede işlek yolun kenarında, elinde boşanma kağıtlarıyla kendisine yardım edecek birilerini bekliyor: “BM dahil birçok kapıyı çaldım, ama kimse sesimi duymadı. Hani nerede destek? Kadınım diye özgürlüğü hak etmiyor muyum?”

Taliban çocuk felci aşılamasını durdurdu: Göç dalgası bekleyen Türkiye ne derece tehlikede?