Afganistan yakın tarihinin en yıkıcı depremlerine sahne oluyor. Cumartesi günü 6.3 büyüklüğündeki depremle yerle bir olan ve 2 binden fazla insanın ölümüne yol açan Herat depreminin ardından dün başka bir şiddetli deprem meydana geldi. Bu seferki deprem Herat’ın 28 kilometre kadar dışında gerçekleşti.
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’na göre depremin büyüklüğünün 6.3, derinliğinin ise 10 kilometre olduğunu bildirdi. 2021’de yönetimi ele geçiren Taliban’ın Enformasyon Bakanlığı sözcüsü Abdül Vahid Rayan, depremi tetikleyen şeyin Herat-Torgondi karayolunu kapatan toprak kaymasının tetiklediğini söyledi.
Uluslararası tıbbi yardım grubu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Herat bölge hastanesine ikinci depremden dolayı 117 yaralının getirildiğini duyurdu. Hastaneye ek tıbbi malzeme gönderildiğini bildiren MSF, tesiste daha önce kurulan çadırlara dört tanesinin daha eklendiğini söyledi.
Herat’ta doktor olan Muhammed Rıza, cumartesi günkü depremlerin artçı sarsıntılarının bittiğini düşünerek evinde uyurken yakalanmış yeni depreme. İlk depremin ardından bölgede en az yedi sarsıntı daha görüldü. “Her şeyi bittiğini sanmıştır” diye NYT’ye anlatan 28 yaşındaki Rıza, duvarların sallanması üzerine yalınayak fırlamış evinden. Avludan geçerek sokağa çıktığında, “Çok korktum ve şok oldum. Şimdi başım dönüyor ve kusuyorum” diye ekledi.
Dünkü deprem, Çahak köyünde önceki günlerde yaşanan sarsıntıda yıkılmayan 700 evin hepsinin yıkımına yol açtı. Bölgeden sosyal medyaya yansıyan görüntülerde eskiden konutların bulunduğu yerlerde şimdi toprak yığınlarının olduğu görülüyor. Yine de en azından Çahak’ta şimdiye kadar herhangi bir ölüm vakası bildirilmedi.
Tek varlıkları olan evlerini ve hayvanlarını kaybettikleri için perişan durumda kalan köylüler, yaklaşan sert kış ayları için endişeleniyorlar. Bazıları daha önce hiç deprem yaşamamış, dolayısıyla yer sarsıntısının ne zaman duracağını merak ediyorlar. Cumartesi günkü deprem de yine 6.3 büyüklüğünde, Herat’ın 40 kilometre kuzeybatısındaydı. Amerikan haber ajansı AP’ye konuşan bazı depremzedeler yaşadıkları korkuyu ‘yer yarılacak da bizi yutacakmış’ şeklinde ifade ediyor.
Cumartesi günkü depremde ölenler için cenaze törenleri önceki günlerde yapıldı. Hayatta kalanlar aile üyelerini bu kadar ani bir şekilde kaybetmiş olmayı kabul edemiyor. Yaklaşık 2500 kişinin yaşadığı Naib Rafi köyünde insanlar, deprem sırasında dışarıda iş başında olan erkekler dışında neredeyse hiç kimsenin hayatta olmadığını söyledi. Depremden sağ çıkmayı başaranlar, toplu mezarlar kazmak için bütün gün ekskavatörlerle çalıştı.
Zinda Jan bölgesindeki çorak arazide bir buldozerle toprak yığınları kaldırılırken, bölge halkına yardım etmek için yüzlerce gönüllüye katılan Mir Ağa, “Yıkılmış evlerden insanları çıkarmak ve bu kişileri mezara, bu sefer de başka bir toprağın altına gömmek çok zor” dedi.
Taliban 20 köyde yaklaşık 2 bin evin yıkıldığını söylüyor. Depremlerin vurduğu bölgede hükümetin kontrolü altında ise sadece bir hastane var. Birleşmiş Milletler (BM) Sözcü Yardımcısı Farhan Hak, salı günü yaptığı açıklamada en kötü etkilenen bölgenin Zinda Jan olduğunu ve buradaki 1300’den fazla kişinin ölü, 500’ünün ise kayıp olduğunu bildirdi. BM’nin uydu görüntülerinin Injil bölgesinde de büyük çapta yıkıma tanık olduğunu belirten Hak, “İnsani yardım alanında çalışan meslektaşlarımız çocukların özellikle savunmasız olduğu ve deprem nedeniyle ciddi psikolojik sıkıntılar yaşadıkları konusunda uyarıyor” dedi.
Büyük deprem kısıtlı yardım
Türkiye gibi Afganistan da bir deprem ülkesi. Bir dizi fay hattının üzerinde bulunan Afganistan’ın doğusunda mart ayında da 6.5 büyüklüğünde bir deprem yaşanmış, Haziran 2022’de ise yine doğuda taş ve kerpiç evleri dümdüz eden ve en az bin kişinin ölümüne neden olan bir deprem meydana gelmişti.
2021’de yönetimi ele aldığından beri kadınların çalışma, seyahat etme ve eğitim hakları gibi pek çok konuda kısıtlama ve yasak getirdiği için tüm dünyada tepkiyle karşılanan Taliban hükümeti, henüz hiçbir ülke tarafından resmi olarak tanınmıyor. Geçen ay Çin, Afganistan’a büyükelçi atamış olsa da BM de olsun diğer uluslararası kurumlarda olsun Taliban yerine bir önceki hükümetin yetkilileri bulunmaya devam ediyor.
BM Gıda Programı, zor durumda olan Afganistan’da 15 milyon insandan 2 milyon kadarının daha gıda yardım programından çıkarılacağını bildirmişti. Şimdi üzerine bu deprem de etkilenince Afganistan’ı zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz.
Komşu Pakistan, Afganistan’a yardım teklifinde bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Pakistan’ın yardım yollamasının bu kadar dikkat çekmesi, önceki günlerde İslamabad’ın yasa dışı bir şekilde Pakistan’da yaşayan 1.7 milyon Afgan’ın tutuklanıp da sınır dışı edilmeden önce ülkeyi terk etmeleri için 31 Ekim’e kadar mühlet verdi.
Yardım gönderen diğer ülkeler arasında Türkmenistan ve Türkiye de var. Türkmenistan’da Gurbanguli Berdimuhamedov himayesindeki Himayeye Muhtaç Çocuklar Yardım Vakfı destek yollarken Türkiye’de Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) 2 bin aileye yardım desteğinde bulundu. Afgan Afet Yönetimi Bakanlığı sözcüsü Molla Janan Saiq, AA’ya verdiği demecinde, Çin, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan ve BM kuruluşlarından destek geldiğini söyledi.
Papa Francis ise yakın zamanda ülkeyi vuran yıkıcı depremlerin sonuçlarından muzdarip olan Afganistan halkına ‘en içten destek ve dayanışma mesajlarını’ iletti. Binlerce can kaybına yol açan depremin büyük insani zararına dikkat çeken Francis, yerinden edilen insanların içinde bulunduğu durumun zorluğuna da dikkat çekti.
Ancak henüz dünyanın genelinden Afganistan’a somut bir yardım gönderilmedi. Bunun bir sebebi cumartesi günkü depremin İsrail ve Hamas öncülüğündeki direniş grupları arasında başlayan savaş oldu. Şubat ayında Türkiye’de meydana gelen depremlerde birçok ülke seferber olmuş, Türkiye’ye yardım için sıraya girmiş, bir ay önce de Fas’ta olan depremde Fas hükümetinin istememesine rağmen bazı ülkeler yardım meselesinde ısrarcı olmuştu.