Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden haftalar önce aşırı sağın zemin kazanacağı yazılıp çiziliyordu ancak tahminlerin doğru çıkması Avrupa’da deprem etkisi yarattı. Fransa’da aşırı sağcı Ulusal Birlik’in Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iktidardaki Rönesans Partisi’nin oylarını ikiye katlayıp üstüne erken seçim çağrısı yapınca Macron meydan okumayı kabul ederek Parlamento’nun alt kanadı Ulusal Meclis’te erken seçime gidileceğini duyurdu. Belçika da iktidar partisinin aşırı sağcı ve milliyetçi partilerin çok gerisinde kalması üzerine Başbakan Alexander De Croo istifa bayrağını çekti. De Croo istifasını duyururken gözyaşlarını tutmakta zorlandı.
Fransa’da aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in (RN) Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki ezici üstünlüğü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a ayın sonunda meclis seçimlerini tazeleme kararı aldırttı. Macron’un cumhurbaşkanlığının sona ermesine üç yıl kala aldığı bu karar siyasi geleceğiyle ilgili büyük bir zar atması anlamına geliyor. Parlamento seçimleri Macron’u koltuğundan etmeyecek ama sonuçlar aşırı sağa işaret ederse Fransız lider başbakanı muhalefetten atamak zorunda kalabilir.
6 Haziran’dan beri devam eden ve dün sona eren seçimlerde sandık çıkış anketleri 28 yaşındaki Jordan Bardella öncülüğündeki RN’nin yaklaşık yüzde 32’lik bir oy oranıyla yüzde 15’te kalan Macron’un partisini ikiye katladığını gösterdi. Sosyalistler yüzde 14 ile Macron’un partisinin kıl payı gerisinde kaldı. AP sonuçlarının hükümeti için vahim bir tablo yarattığını söyleyen Macron böyle bir şeyi görmezden gelemeyeceğini söyledi. Paris’te Olimpiyatlara ev sahipliği yapmalarına iki aydan az bir vakit kala yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında meclis seçimlerinin 30 Haziran’da, ikinci turun da 7 Temmuz’da yapılacağını söyledi.
Meydan okumayı kabul etti
Bardella zafer konuşmasında Macron’u “zayıf” bir lider olarak niteleyerek Fransız liderden erken meclis seçimlerini göz önünde bulundurmasını söylemişti: “Fransa değişim istediğini göstermiştir.” Macron meydan okumayı kabul etti. Halbuki AP seçimlerinde partisi ağır darbe aldı diye parlamentoyu feshetmek zorunda değildi.
“Her şeyi açıklığa kavuşturmanın tam vakti” diyen Macron “Mesajlarını ve endişelerini aldım. Onları cevapsız bırakacak değilim. Fransa’nın sükûnet ve uyum içinde hareket edebilmesi için net bir çoğunluğa ihtiyacı var” diye belirtti. Macron’un danışmanları onun bu kararı bu hafta Normandiya Çıkarması’nın 80’inci yıldönümünde karşılaştığı insanlardan duyduğu şikayetler sonrası aldığını söylüyor.
AB içinde önemli bir yere sahip olan Fransa’nın AP sonuçları Avrupa’da özellikle kontrolsüz göçle ilgili endişelerden kaynaklanan sağa kayışın en net göstergesi olabilir. Macron’un aday olamadığı 2027 seçimlerinin favorisi olarak görülen Le Pen Fransız liderin kararını memnuniyetle karşıladı. Mitingde konuşan Le Pen “Fransızlar önümüzdeki ulusal seçimlerde bize güvenirse iktidarı devralmaya hazırız” dedi. Öte yandan Macron “Milliyetçilerin ve demagoji yapanların yükselişi ulusumuz ve Avrupa için tehlike yaratıyor. Bugünden sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edemem” dedi.
‘Riskli kumar’
Fransız lider bugüne kadar hep AB’nin destekçisi oldu, Avrupa’nın dünyada söz sahibi olabilmesinin yegane aracı olarak birliği gördü, ama rüzgar son dönemde aşırı sağın tarafında esiyor. Bu hareket Macron için siyasi intihar olabilir. Zira mecliste aşırı sağ hakim olursa kalan üç yılında inandığı her şeye düşman bir parlamento ile karşı karşıya kalabilir. “Bu ciddi ve ağır bir karar” diyerek hamlesinin tehlikeli olduğunun farkında olduğunu belirten Macron “Ancak her şeyden önce bu Fransız seçmenlere duyduğumuz güvenin bir göstergesi” dedi.
Pazar günkü seçim sonuçları sürpriz değildi ama Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından savaşın kapılarına dayandığını düşünen Macron için AP’de aldığı yenilgi politikalarının sorgulanması anlamına geliyordu. Sciences Po Siyasi Araştırmalar Merkezi’nde kıdemli araştırmacı Luc Rouban, New York Times’e verdiği demeçte Macron’un 2022’de son meclis seçimlerinde çoğunluğu elde edemediğine dikkat çekiyor. Rouban’a göre Macron bu adımıyla aslında işlemez hale gelen mecliste kontrolü yeniden ele geçirmek için “riskli bir kumar” oynuyor. Rouban şöyle ekliyor: “Bunun sonucunda bir arada olmak zorunda kaldıkları bir sonuçla karşılaşabilir. Ama bekleseydi aşırı sağın daha da serpilmesine ve bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar durumun daha da kötüleşmesine izin vermiş olacaktı.”
Yıllardır radikal politikalar seyreden Ulusal Birlik’te genel başkanlığa Bardella gibi genç bir ismin getirilmesi partiye yeni kan oldu. Ama en önemli etken göçmen akınıydı. Bardella seçim kampanyası boyunca ısrarla Fransız kimliğini kaybettiklerini söyledi, “yok olma” tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını ima etti.
Belçika’da istifa geldi
RTBF’nin anketine göre Belçika Başbakanı De Croo’nun Open VLD partisi, oyların yalnızca yüzde 5,8’ini alarak, hem yüzde 14,8 alan aşırı sağcı Vlaams Belang’ın hem de yüzde 4,2 alan Flaman milliyetçisi N-VA’nın gerisinde kaldı. Ezici yenilginin üzerine istifa etme kararı alan 48 yaşındaki De Croo Brüksel’de kararını açıklarken gözyaşlarını tutmakta zorlandı.
🇧🇪#Belgium:
Prime Minister Alexander De Croo (Open VLD) have announced that he will resign tomorrow following the poor results of his party in today's elections.
The leader of his party also announced his resignation. pic.twitter.com/4M7EZiZrpJ
— World Elects (@ElectsWorld) June 9, 2024
“Ben bu seçim kampanyasının yüzüydüm. Umduğum sonuç bu değildi. Bu yüzden çıkan sonucun sorumluluğunu üstleneceğim. Böyle olmaması gerekiyordu” diyen De Croo “Yarın başbakanlıktan istifa edeceğim ve kendi işime odaklanacağım” dedi.