30 yıl önce Mandela öncülüğünde apartheid'ın son verildiği Güney Afrika'da halk referandumdan farksız seçime girdi: Mandela'nın partisi ANC ile yola devam mı edilecek yoksa yeni bir yönetim arayışına mı girilecek? İlk sonuçlar ikincisini gösteriyor.

Güney Afrika’yı çarşamba günü gerginlik, heyecan ve belirsizlik hissi kapladı. 30 yıl önce ülkedeki apartheid’ın sona ermesine öncülük eden ve o zamandan beri de ülkeyi yöneten Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) tekelini sona erdireceği seçimde milyonlarca kişi sandığa gitti. Seçimin ilk çıktılarına göre ülkenin ilk siyahi başkanı olan Nelson Mandela’nın partisi ilk kez çoğunluğu kaybedecek gibi görünüyor.

30 yıl önce Mandela ve apartheid karşıtı diğer direnişçilerin hapse girerek fedakarlıklarla bulunmasıyla özdeşleşen parti, son dönemde yolsuzlukların ve seçmenlerine istihdam, konut ve güvenlik sağlayamamasıyla konuşuluyor. Dolayısıyla halk için bu seçim ANC’ye bir şans daha vermek ya da yeni sulara yelken açmak arasında bir referandum olarak görüyordu.

Güney Afrika İnsan Hakları Komisyonu’na göre nüfusun yüzde 80’ini oluşturan siyahilerin yaklaşık üçte ikisi yoksulluk içinde yaşamaya devam ederken beyaz Afrikalıların yalnızca yüzde biri yoksulluk içinde. ANC iktidarının son acısı da zaten bu yoksulluktan kaynaklanıyordu. Hatırlayalım dokuz ay önce Johannesburg kentinde beş katlı binada çıkan yangında 74 kişi öldü, 50’den fazla kişi yaralandı. Sadece beş katlı olan binada 200 kişi barınıyordu çünkü insanlar kiralarını karşılayamayacak durumda olduğu için iç içe yaşamak zorunda kalıyordu.

Sandık sonuçları düşüşün habercisi

Bir zamanlar sendika lideriyken kendini milyoner bir iş insanı olarak bulan Cyril Ramaphosa bu seçimde seçmenleri etkileyebilecek bir muhalefetle karşı karşıya. Bu partiler arasında iş insanları yanlısı Demokratik İttifak (DA), ANC’nin gençlik kollarının eski liderlerinden biri tarafından kurulan solcu Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) ve uMkhonto weSizwe (MK) var. (ANC’nin Mandela tarafından kurulan silahlı kanadından ayrı.)

 

Devlet tarafından finanse edilen araştırma grubu Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Konseyi, ANC’nin 2019’da yüzde 57,5 olan oy oranının yüzde 42’ye düşeceğini düşünüyor. Özel yayın kuruluşu eNCA’ya göreyse parti oyların yüzde 45’ini alabilir. Öyle ya da böyle ANC tarihinde ilk kez böylesine büyük bir düşüş görüyor.

Yüzde 22’si açılan sandıklar ANC’ye verilen desteğin şimdilik yüzde 43,5 olduğunu gösteriyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine göre DA oyların yüzde 24,7’sine sahipken, EFF yüzde 8,9’luk bir oya sahip. Bağımsız Seçim Komisyonu, resmi sayımın birkaç gün sürebileceğini, büyük seçim bölgelerinde sayımın daha da uzun sürebileceğini söylüyor. Seçim komisyonunun yasalar gereği kesin sonuçları ilan etmek için yedi günü var. Ama genelde ülkede sonuçlar çok daha erken açıklanıyor. Önceki seçimlerde ANC’nin güçlü olduğu kırsal kesimlerin sonuçları sonradan gelince partinin oy oranı birden artmıştı.

Güney Afrika Anayasa Mahkemesi, eski Devlet Başkanı ve MK’nın Genel Başkanı Jacob Zuma’nın mahkemeye saygısızlıktan dolayı hapis yattığı için MK’nın adaylığını yasaklamış olsa da bir şekilde Zuma’nın memleketi KwaZulu-Natal’da MK, ANC’yi hezimete uğramış görünüyor.

Koalisyonlar nasıl olur?

Oyların tamamı sayıldığında tahminler doğru çıkarsa Güney Afrika siyasetinde beyaz azınlığın yönetimi sona erdiğinden beri ülke en büyük değişime gidecek. Tüm oylar sayıldıktan sonra da ANC yüzde 50’nin altında kalırsa diğer partilerle koalisyon kurma yoluna gitmek zorunda kalacak. Bu da apartheid sonrası ülkede ilk kez koalisyon hükümeti kurulması anlamına geliyor. ANC çoğunluğu kaybederse 14 gün içinde yeni bir hükümet kurmak zorunda. 

Analistler madenlerin kamulaştırılması ve beyazlara ait tarım arazilerinin geri alınmasını savunan EFF ve MK’nin oluşturacağı ittifakın yatırımcılar için daha da sıkıntılı bir ortama yol açacağını düşünüyor. EFF ve MK kendi politikalarının Güney Afrika’nın bu zamana kadar devam eden eşitsizliklerini bir nebze olsun hafifletmeye yardımcı olacağını söylüyor.

ANC ve EFF’nin oluşturacağı bir koalisyondaysa Güney Afrika’nın Rusya ile yakınlaşmaya devam etti, Gazze’deki savaşta Uluslararası Adalet Divanı’na İsrail ile ilgili olarak açılan soykırım davasının devam etmesini sağlayabilir. Bununla birlikte EFF ve MK, Ramaphosa’nın genel başkanlıktan çekilmesini isteyebilir.

ANC, oyların yüzde 20’sini alarak ana muhalefet partisi olmaya devam edecek gibi görünen DA ile de ittifak kurma yoluna gidebilir ama bunun bazı riskleri var. ANC’nin güçlü sol kanadı partiden iyice soğuyabileceği gibi DA destekçileri de böyle bir işbirliğine karşı çıkabilir. Bununla birlikte yatırımcıların ANC-DA koalisyonuna sıcak baktığı da konuşulan konular arasında.

Kölelerin acılarıyla şekillenen şehir: Güney Afrika’nın incisi Cape Town