İsrail, Hamas’ın 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nda 1200 İsraillinin ölmesinin ardından Gazze’yi işgal etmişti. Gazze’deki savaşın 11’inci ayına gelirken Gazze’de ölenlerin sayısı 40 bini geçti, binlerce insan yerinden edildi. Savaşın çeperi gitgide genişledi. Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’ün Beyrut’ta, hemen ardından Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin İsrail tarafından İran’da öldürülmesi savaşın bölgedeki aktörlerinin sayısını artırma ihtimalini doğurmuştu. İran İsrail’e karşı “intikam yeminleri” etmişti. Ateşkes, İran’ın İsrail’i vurmasını engelleyebilecek tek ihtimal olarak değerlendiriliyor. Dünyanın gözü İsrail’in üzerindeyken, Netanyahu hükümeti Filistin işgalini sürdürmeye niyetli görünüyor. Son noktada iş öyle bir yere geldi ki İsrail’in Gazze işgaline para ve silah yardımları yüzünden eleştirilerin odağı olan, “İsrail’in koşulsuz şartsız yanındayız” açıklamalarını durmadan yineleyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafları daha sert bir şekilde ateşkese zorluyor.
Biden Netanyahu’yu ateşkese zorluyor
ABD Başkanı Joe Biden çarşamba günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla bir telefon konuşması yaptı. Beyaz Saray Biden’ın Gazze’de acilen ateşkesi sağlaması için Netanyahu’yu sıkıştırdığını söylüyor. ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların başkan adayı Kamala Harris’in de katıldığı telefon konuşması İsrail hava saldırıları sonucunda 50 Filistinlinin öldürülmesinin ardından geldi. Biden ateşkes görüşmelerine daha fazla engel çıkarılmaması ve rehinelerin serbest bırakılmasının “öncelikli” olduğunu söyledi.
Ateşkes görüşmeleri ABD, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğuyla gerçekleştiriliyor. Hem Hamas’ın hem de İsrail’in taleplerinde ısrarcı olması ise görüşmeleri çıkmaza sürüklüyor. Bu hafta sonu Kahire’de yeniden başlaması beklenen görüşmelere Hamas yine katılmayacak. Netanyahu hükümeti daha önce “Gazze’nin İsrail’e tekrar tehdit oluşturmayacağı kesinleşene kadar İsrail taleplerinde ısrarcı olacaktır” demişti.
Biden 27 Mayıs’ta İsrail ile Hamas arasında esir takası ve Gazze’de ateşkese varılması için bir taslak sunmuştu. İsrail basınında çıkan haberlerde Netanyahu’nun kendi ateşkes taleplerinin ABD’nin planıyla uymadığını söylediği iddia edilmişti. Buna göre Netanyahu Gazze’yi kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayıran Netzarim Koridoru’nda, Refah ile Mısır sınırı boyunca uzanan Selahaddin (Philadelphi) Koridoru ile Refah Sınır Kapısı’ndaki İsrail işgalinin devam etmesini istemişti.
Katar’ın başkenti Doha’da 15-16 Ağustos’ta, İsrail ile Hamas arasında esir takası ve Gazze’de ateşkes müzakereleri yapılmıştı. Hamas, ABD, Mısır ve Katar’ın dahil olduğu müzakerelerde Netanyahu’nun yeni şartlarla anlaşmayı yokuşa sürdüğünü söylemişti.
ABD’nin ‘köprü kuran’ ateşkes teklifi
ABD, Hamas ve İsrail’i ateşkese zorluyor. Tarafları tekrar masaya oturtmak ve “iki tarafın da taleplerini gerçekleştirebilmek” adına ABD tarafından hazırlanan son ateşkes teklifinin detayları The New York Times’da yayınlandı. Teklif İsrail ve Hamas arasında “köprü kurarak” süreçteki bazı çözümsüzlükleri gidermeyi amaçlıyor. Bu da bugüne kadar öne sürülen tüm ateşkes önerileri gibi “son teklif” olarak tanımlanıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken teklifin kalıcı ateşkesin sağlanabilmesi için “son şans” olduğunu Netanyahu’ya hatırlattı. Netanyahu’nun ise ABD’nin önerilerine sadık kalacağını söylediği biliniyor. Fakat hem Hamas’tan hem İsrail’den yapılan bazı açıklamalara göre bu öneri büyük anlaşmazlıkların çoğunu çözmekte yetersiz.
ABD, Hamas ve İsrailli yetkililere göre teklif Netanyahu’nun temmuz ayında bazı İsrail birliklerinin Gazze’nin Mısır sınırı boyunca devriye gezmeye devam etmesi yönünde eklediği yeni taleplere uygun. Netanyahu, İsrail’in Selahaddin Koridoru olarak adlandırdığı bölgedeki İsrail varlığının, Hamas’ın ateşkesten sonra yeniden silahlanmasını veya Mısır’a giden tünelleri yeniden inşa etmesini önlemek için “hayati” önemde olduğunu düşünüyor. Netanyahu bu hafta rehinelerin aileleriyle yaptığı görüşmede Mısır sınırından “hiçbir koşulda” çekilmeyeceğini söylemişti.
‘ABD Dışişleri Bakanı süreci sabote ediyor’
Öte yandan İsrail gazetesi Yediot Ahronot’a göre Blinken ateşkes sürecini sabote ediyor. İsrailli bazı kaynaklar ABD’deki seçim süreciyle uğraşan Blinken’ın “Netanyahu’nun yanında yer alarak onu ödüllendirdiğini” söyledi. Zira bölgeden ayrılan Blinken, Netanyahu’nun ABD’nin teklifini kabul ettiğini söyleyerek topun artık Hamas’ın kalesinde olduğunu açıklamıştı. Yani önceki ziyaretlerindeki gibi ateşkes görüşmelerinin ilerlememesinden yine Hamas’ı sorumlu tuttu. Oysa şimdiye kadar Hamas ne zaman anlaşmaya yaklaşsa İsrail Gazze’ye saldırılarıyla bu anlaşmanın önünü kapadı. Hamas’ın baş müzakerecisi olarak öne çıkan Haniye’nin suikasta kurban gitmesi Hamas için son nokta oldu.